Türk akademisyen, ilahiyatçı Nihat Hatipoğlu, sizin de bildiğiniz üzere Ramazan aylarında ve şimdilerde de ATV ekranlarında yayınlanan haftalık Dosta Hakikat programıyla televizyon ekranlarında seyirciyle buluşuyor. Hatipoğlu, bu programda kendisine sorulan sorular niçiniyle sık sık gündem oluyor. Biz de son vakit içinderda kendisine sorulan farklı, güldüren ve gündem olmayı başaran kimi soruları derledik.
1. “Benim eşimle kayınvalidem daima hengame ediyorlar. Bu son vakitte bu hengameyi biraz fazla azıttılar. Benim kayınvalidemle hiçbir sorunum yok. Kayınvalidem bir aylığına yanıma gelmek istiyor fakat eşim müsaade etmiyor. Bu bir ay müddette eşimi otele yollasam, kayınvalidemi alsam günah olur mu?”
Hatipoğlu, ‘Hükümranlığın geçiyor bu biçimde. Adamı bir ay otele gönderebiliyorsan sizden korkmak lazım. Her hanım bunu yapamaz. Sen bu soruyu sordun akşam konuta döneceksin, şimdiden savunmanı yap Allah korusun. Eşinizin annesini konuta aldırmayacak kadar uzaklaşması, son derece yanlış bir hareket. Anne sonuç itibariyle. Akıllı bir hanımefendisiniz muhakkak. Eşinize bunu anlatmanız gerekiyor. Eşinizin de annenize ‘hoş geldiniz’ deyip ayağını öpüp af dilemesi lazım.’ dedi.
2. “Vefat eden teyzemi yıkayan bayan, bize müsaade verdi, öptük vedalaştık lakin teyzemin eşine dokundurmadı. Abdestinin bozulacağını söylemiş oldu. Bu dinimizce günah mıdır? Dokununca abdesti bozulur mu?”
‘hiç bir şey olmaz. Burada bayanlar da erkekler de mağdur ediliyor. Eşi ölmüş son sefer veda etmek istiyor. niye haram olsun? Nikahı düşmedi. 4 ay üzere bir müddetsi var. Evlilik devam ediyor. Görmek istiyorsa görür olağan. Vedadır bu. Hatta gereksinim haline, kocası eşini yıkayabilir. Aksisi de olabilir.’ cevabını verdi.
3. “Hocam, artık benim doğumumda babam yokmuş. Amcam ismimi koyarken sarhoşmuş. Abdest falan almamış. Benim ismim sayılıyor mu?”
‘Olur olur. Sorun, düşünce yok. İçki içmiş, sarhoş olan bir insan isim koyamaz diye bir şey yok. İsmi, hiç ilgisi olmayan yoldan geçen biri de koyabilir. ‘Ya bu kızın ismi Zeynep olsun, Elif olsun, Meryem olsun… ‘ Oradakiler de tamamdır derlerse… Ama alışılmış ki abdestli, salih, helale , harama dikkat eden biri olması, daha hoş olabilir lakin sarhoş kişi de koyabilir ismini.Ama yanlışsız olan nedir? Kişi abdest alacak, çocuk kucağına geldiğinde, iki rekat namaz kılmış olacak, tövbe etmiş olacak, sağ kulağına ezan okuyacak, natürel sarhoş olan okumamıştır ezan kulağına, eksik kalmıştır o büyük ihtimalle… Biz işin o boyutunda değil, yalnızca isim önermesi konusunda konuşuyoruz. daha sonra işte sol kulağına kamet okur, ‘Allah’ım biz bu çocuğun adını Emre koyduk, bunun hayatını bereketli, imanlı kıl diye bir dua okur. Lakin bu biçimde olmadı ailede, aileden biri ismi koyar başkaları de kabul eder, isim konmuş olur.’ cevabını verdi.
4. “Kadınlar toplumsal medyada photoshop yapıyorlar, bizi kandırıyorlar, kul hakkına girer mi?”
‘Niyet düzgünse, evlenmek ise bu durumda fotoğrafın gerçek olması gerekir. Evleneceği şahsa gerçekleri söylemesi gerekir. Senin canın epeyce yanmış herbiçimde. Feysel, yabana atılmaz bir soru sordu.’ dedi.
5. Doğuştan bayan olarak gelmişim fakat kendimi erkek üzere hissediyorum. Bayanlardan hoşlanıyorum. Bunun tedavisi var mı? Bana ‘bayan’ denilince zoruma gidiyor “
Hatipoğlu, ‘Kendinizi disiplinli tutmanız ve hislerinize hakim olmanız gerekiyor. Bu senin imtihanın olabilir hanım kızım. Gayret etmen gerekir. Nefsine değil, inancına ve aklına teslim olman daha hakikat olur.’ formunda yanıtladı.
6. “10 kere terk edildim, 11. kere affetmek caiz midir?
Hatipoğlu, ‘Peki 10 kez aklın neredeydi?’
7. “Uzaylılar Müslüman mıdır?”
Hatipoğlu, ‘Uzayda kimse var mı bilmiyoruz ki. Ama uzaylı olsaydı, yer ve göktekiler sözü var. Bizim dünyamız haricindeki her yer gökteki demektir. Yer dünya, göktekiler de gezegenler, yıldızlar… Şayet orada hayat var ise cinlerden, ruhlardan ve meleklerden öbür kesinlikle Allah onlara peygamber göndermiştir.’ biçiminde yanıt verdi.
8. “Kaşlarımda dövme var, abdestim kabul olur mu?”
Hatipoğlu da ‘Sanıyorum kaşlarınız döküldüğü için bu biçimde bir şey yaptırdınız. Buna siz kontur mü diyorsunuz? Bu işleri biraz öğrendik’ dedi.
9. “Kayınvalide damadın meskeninde vefat ederse, ‘Cenazesinin bacadan çıkartılması gerekiyor’ deniyor, yanlışsız mu?”
10. “Benim adım ‘Yakup Bahçe’ oğlumun ‘Fener Bahçe’ uygun mudur?”
1. “Benim eşimle kayınvalidem daima hengame ediyorlar. Bu son vakitte bu hengameyi biraz fazla azıttılar. Benim kayınvalidemle hiçbir sorunum yok. Kayınvalidem bir aylığına yanıma gelmek istiyor fakat eşim müsaade etmiyor. Bu bir ay müddette eşimi otele yollasam, kayınvalidemi alsam günah olur mu?”
Hatipoğlu, ‘Hükümranlığın geçiyor bu biçimde. Adamı bir ay otele gönderebiliyorsan sizden korkmak lazım. Her hanım bunu yapamaz. Sen bu soruyu sordun akşam konuta döneceksin, şimdiden savunmanı yap Allah korusun. Eşinizin annesini konuta aldırmayacak kadar uzaklaşması, son derece yanlış bir hareket. Anne sonuç itibariyle. Akıllı bir hanımefendisiniz muhakkak. Eşinize bunu anlatmanız gerekiyor. Eşinizin de annenize ‘hoş geldiniz’ deyip ayağını öpüp af dilemesi lazım.’ dedi.
2. “Vefat eden teyzemi yıkayan bayan, bize müsaade verdi, öptük vedalaştık lakin teyzemin eşine dokundurmadı. Abdestinin bozulacağını söylemiş oldu. Bu dinimizce günah mıdır? Dokununca abdesti bozulur mu?”
‘hiç bir şey olmaz. Burada bayanlar da erkekler de mağdur ediliyor. Eşi ölmüş son sefer veda etmek istiyor. niye haram olsun? Nikahı düşmedi. 4 ay üzere bir müddetsi var. Evlilik devam ediyor. Görmek istiyorsa görür olağan. Vedadır bu. Hatta gereksinim haline, kocası eşini yıkayabilir. Aksisi de olabilir.’ cevabını verdi.
3. “Hocam, artık benim doğumumda babam yokmuş. Amcam ismimi koyarken sarhoşmuş. Abdest falan almamış. Benim ismim sayılıyor mu?”
‘Olur olur. Sorun, düşünce yok. İçki içmiş, sarhoş olan bir insan isim koyamaz diye bir şey yok. İsmi, hiç ilgisi olmayan yoldan geçen biri de koyabilir. ‘Ya bu kızın ismi Zeynep olsun, Elif olsun, Meryem olsun… ‘ Oradakiler de tamamdır derlerse… Ama alışılmış ki abdestli, salih, helale , harama dikkat eden biri olması, daha hoş olabilir lakin sarhoş kişi de koyabilir ismini.Ama yanlışsız olan nedir? Kişi abdest alacak, çocuk kucağına geldiğinde, iki rekat namaz kılmış olacak, tövbe etmiş olacak, sağ kulağına ezan okuyacak, natürel sarhoş olan okumamıştır ezan kulağına, eksik kalmıştır o büyük ihtimalle… Biz işin o boyutunda değil, yalnızca isim önermesi konusunda konuşuyoruz. daha sonra işte sol kulağına kamet okur, ‘Allah’ım biz bu çocuğun adını Emre koyduk, bunun hayatını bereketli, imanlı kıl diye bir dua okur. Lakin bu biçimde olmadı ailede, aileden biri ismi koyar başkaları de kabul eder, isim konmuş olur.’ cevabını verdi.
4. “Kadınlar toplumsal medyada photoshop yapıyorlar, bizi kandırıyorlar, kul hakkına girer mi?”
‘Niyet düzgünse, evlenmek ise bu durumda fotoğrafın gerçek olması gerekir. Evleneceği şahsa gerçekleri söylemesi gerekir. Senin canın epeyce yanmış herbiçimde. Feysel, yabana atılmaz bir soru sordu.’ dedi.
5. Doğuştan bayan olarak gelmişim fakat kendimi erkek üzere hissediyorum. Bayanlardan hoşlanıyorum. Bunun tedavisi var mı? Bana ‘bayan’ denilince zoruma gidiyor “
Hatipoğlu, ‘Kendinizi disiplinli tutmanız ve hislerinize hakim olmanız gerekiyor. Bu senin imtihanın olabilir hanım kızım. Gayret etmen gerekir. Nefsine değil, inancına ve aklına teslim olman daha hakikat olur.’ formunda yanıtladı.
6. “10 kere terk edildim, 11. kere affetmek caiz midir?
Hatipoğlu, ‘Peki 10 kez aklın neredeydi?’
7. “Uzaylılar Müslüman mıdır?”
Hatipoğlu, ‘Uzayda kimse var mı bilmiyoruz ki. Ama uzaylı olsaydı, yer ve göktekiler sözü var. Bizim dünyamız haricindeki her yer gökteki demektir. Yer dünya, göktekiler de gezegenler, yıldızlar… Şayet orada hayat var ise cinlerden, ruhlardan ve meleklerden öbür kesinlikle Allah onlara peygamber göndermiştir.’ biçiminde yanıt verdi.
8. “Kaşlarımda dövme var, abdestim kabul olur mu?”
Hatipoğlu da ‘Sanıyorum kaşlarınız döküldüğü için bu biçimde bir şey yaptırdınız. Buna siz kontur mü diyorsunuz? Bu işleri biraz öğrendik’ dedi.
9. “Kayınvalide damadın meskeninde vefat ederse, ‘Cenazesinin bacadan çıkartılması gerekiyor’ deniyor, yanlışsız mu?”
10. “Benim adım ‘Yakup Bahçe’ oğlumun ‘Fener Bahçe’ uygun mudur?”