İsviçreli ilaç firması Novartis’ten Türkiye’de 2,4 milyar dolarlık ‘sosyal etki’ “Sürdürülebilir Kalkınmayı bir daha Düşünmek: Sıhhat Dalının Arkasındaki Toplumsal, Çevresel, Ekonomik Değer” temalı basın toplantısı, İsviçre’nin Ankara Büyükelçisi Jean Daniel Ruch ve İstanbul Medipol Üniversitesi Sürdürülebilir Kalkınma Uygulama ve Araştırma Merkezi Yöneticisi Prof. Dr. Burcu Yavuz Tiftikçigil’in iştirakiyle Novartis Küme Türkiye Lideri Altan Demirdere’nin konut sahipliğinde JW Marriott Otel’de gerçekleştirildi.
görüşmede konuşan Demirdere, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) küresel iktisadın dinamiklerini değiştirirken, işletmeler ve ülke idarelerinin de çevresel ve toplumsal yarar odaklı ekonomik büyümenin kıymetini fark ettiğini vurguladı.
Novartis olarak, Sıhhat İktisadı Raporlaması (HER) ve Toplumsal, Çevresel ve Ekonomik (SEE) Tesir Değerlemesi hazırladıklarını lisana getiren Demirdere, raporlardan elde edilen çıktıları da paylaştı.
Sıhhat İktisadı Raporlaması’nın kıymet zinciri üstündeki her bir katkıyı ve yatırımlarının verimliliğini başka ayrı hesapladığını belirten Demirdere, Alman Wifor Enstitüsü tarafınca Türkiye’nin de ortasında olduğu 190 ülke için hazırlanan raporun neticelerina bakılırsa, Türkiye’deki sıhhat harcamalarının GSMH’deki hissesinin yüzde 4,4 ile yüzde 9,9’luk dünya ortalamasının yarısından az olduğunu vurguladı.
Novartis’in, son 3 yılda iş faaliyetlerinin toplum ve etraf üstündeki tesirlerinin ölçümünü sağlayan bir yaklaşım metodu geliştirdiğini kaydeden Demirdere, “Bu, Toplumsal, Çevresel ve Ekonomik Tesir Değerlemesi olarak isimlendirildi.” dedi.
Demirdere, 2020 yılında Novartis Türkiye’nin kelam konusu tesir değerlemesi neticelerina bakılırsa “sosyal etkilerinin” 2,4 milyar dolar olduğunu vurgulayarak, 12,5 milyondan fazla hastaya ulaşıldığını aktardı. Etrafa olan negatif tesirlerinin 28 milyon dolar olduğunu belirten Demirdere, “Negatif etraf etkisinin 5,5 milyon doları Novartis’in kendi operasyonları, geri kalan ölçü ise tedarik zinciri tarafınca yaratılmaktadır. GSMH’ye toplam katkımız 359 milyon dolar olmuştur. 1655 çalışan istihdam edilmiştir ve farklı sanayilerde toplam 5 bin 661 iş oluşumuna katkıda bulunulmuştur. Toplam toplumsal, çevresel ve ekonomik (SEE) tesirimiz 2,3 milyar dolar olmuştur.” tabirlerini kullandı.
Demirdere, 1955’ten bu yana Türkiye’de hem üretim birebir vakitte ihracat yapan bir ilaç firması olarak, sundukları toplumsal ve ekonomik katkılarını artırmaktan ve vatandaşların sıhhati için hizmet etmekten gurur duyduklarını kaydetti.
“Çok taraflı iş birliklerine gereksinimimiz var”
Prof. Dr. Burcu Yavuz Tiftikçigil de sürdürülebilir kalkınma gayelerinin yoksulluğun bitmiş oldurilmesi, etrafın korunması, iklim krizine karşı tedbir alınması, refahın adil paylaşımı ve barışın sağlanması için global bir hareket daveti olduğunu söylemiş oldu.
Sıhhat iktisadının daha evvel iktisatçılar tarafınca yalnızca “fayda maliyet analizi” yapılan bir alan olarak görüldüğünü aktaran Tiftikçigil, “Ancak şu anda sıhhat iktisadının tetiklenmiş tesiri devasa yükseklikte. Bu sebeple sıhhatteki bir bozulmanın dünyada yarattığı etkiyi hepimiz maalesef deneyimledik. Sıhhat kesimini olağan bir mal ve hizmet piyasası olarak düşünemeyiz. Emek ağır bir piyasa ve teknoloji burada fazlaca değerli bir yere sahip. İkamesi olmayan bir piyasa. Muhakkak sıhhat hizmetlerini erteleyemeyiz.” değerlendirmesinde bulundu.
Sıhhat hizmetlerinin nakdî olarak çıktılarını hesap edilemeyeceğini, toplumsal ve çevresel çıktılarının epeyce daha kuvvetli ve faziletli olduğunu belirten Tiftikçigil, “Sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin geliştirilmesi için epeyce taraflı iş birliklerine muhtaçlığımız var. Farkındalıkların oluşturulması gerekiyor.” sözlerini kullandı.
KAYNAK: AA
görüşmede konuşan Demirdere, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) küresel iktisadın dinamiklerini değiştirirken, işletmeler ve ülke idarelerinin de çevresel ve toplumsal yarar odaklı ekonomik büyümenin kıymetini fark ettiğini vurguladı.
Novartis olarak, Sıhhat İktisadı Raporlaması (HER) ve Toplumsal, Çevresel ve Ekonomik (SEE) Tesir Değerlemesi hazırladıklarını lisana getiren Demirdere, raporlardan elde edilen çıktıları da paylaştı.
Sıhhat İktisadı Raporlaması’nın kıymet zinciri üstündeki her bir katkıyı ve yatırımlarının verimliliğini başka ayrı hesapladığını belirten Demirdere, Alman Wifor Enstitüsü tarafınca Türkiye’nin de ortasında olduğu 190 ülke için hazırlanan raporun neticelerina bakılırsa, Türkiye’deki sıhhat harcamalarının GSMH’deki hissesinin yüzde 4,4 ile yüzde 9,9’luk dünya ortalamasının yarısından az olduğunu vurguladı.
Novartis’in, son 3 yılda iş faaliyetlerinin toplum ve etraf üstündeki tesirlerinin ölçümünü sağlayan bir yaklaşım metodu geliştirdiğini kaydeden Demirdere, “Bu, Toplumsal, Çevresel ve Ekonomik Tesir Değerlemesi olarak isimlendirildi.” dedi.
Demirdere, 2020 yılında Novartis Türkiye’nin kelam konusu tesir değerlemesi neticelerina bakılırsa “sosyal etkilerinin” 2,4 milyar dolar olduğunu vurgulayarak, 12,5 milyondan fazla hastaya ulaşıldığını aktardı. Etrafa olan negatif tesirlerinin 28 milyon dolar olduğunu belirten Demirdere, “Negatif etraf etkisinin 5,5 milyon doları Novartis’in kendi operasyonları, geri kalan ölçü ise tedarik zinciri tarafınca yaratılmaktadır. GSMH’ye toplam katkımız 359 milyon dolar olmuştur. 1655 çalışan istihdam edilmiştir ve farklı sanayilerde toplam 5 bin 661 iş oluşumuna katkıda bulunulmuştur. Toplam toplumsal, çevresel ve ekonomik (SEE) tesirimiz 2,3 milyar dolar olmuştur.” tabirlerini kullandı.
Demirdere, 1955’ten bu yana Türkiye’de hem üretim birebir vakitte ihracat yapan bir ilaç firması olarak, sundukları toplumsal ve ekonomik katkılarını artırmaktan ve vatandaşların sıhhati için hizmet etmekten gurur duyduklarını kaydetti.
“Çok taraflı iş birliklerine gereksinimimiz var”
Prof. Dr. Burcu Yavuz Tiftikçigil de sürdürülebilir kalkınma gayelerinin yoksulluğun bitmiş oldurilmesi, etrafın korunması, iklim krizine karşı tedbir alınması, refahın adil paylaşımı ve barışın sağlanması için global bir hareket daveti olduğunu söylemiş oldu.
Sıhhat iktisadının daha evvel iktisatçılar tarafınca yalnızca “fayda maliyet analizi” yapılan bir alan olarak görüldüğünü aktaran Tiftikçigil, “Ancak şu anda sıhhat iktisadının tetiklenmiş tesiri devasa yükseklikte. Bu sebeple sıhhatteki bir bozulmanın dünyada yarattığı etkiyi hepimiz maalesef deneyimledik. Sıhhat kesimini olağan bir mal ve hizmet piyasası olarak düşünemeyiz. Emek ağır bir piyasa ve teknoloji burada fazlaca değerli bir yere sahip. İkamesi olmayan bir piyasa. Muhakkak sıhhat hizmetlerini erteleyemeyiz.” değerlendirmesinde bulundu.
Sıhhat hizmetlerinin nakdî olarak çıktılarını hesap edilemeyeceğini, toplumsal ve çevresel çıktılarının epeyce daha kuvvetli ve faziletli olduğunu belirten Tiftikçigil, “Sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin geliştirilmesi için epeyce taraflı iş birliklerine muhtaçlığımız var. Farkındalıkların oluşturulması gerekiyor.” sözlerini kullandı.
KAYNAK: AA