Boşanma basamağındaki eşini kaçıran sanığa tahliye Gaziosmanpaşa 10. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanık Mithat Topal ve Maksut Yıldız bulundukları cezaevlerinden Ses ve İmaj Bilişim Sistemi ( SEGBİS) ile bağlandı. Tutuksuz sanık Rahim Maral, Mağdur Şilan Topal, babası müşteki Abdulhamit Narman ve avukatları duruşma salonunda hazır bulundu. Başka sanıkların iş arkadaşlarını olduğunu söyleyen tutuksuz sanık Rahim Maral savunmasında, “Olay günü Mithat, Maksut ve bana “yürüyün gidiyoruz” dedi. ‘Biz nereye gittiğimizi’ sorduk. Mithat, “Akşam 20.00’de Taksim’e işe gideceğiz” dedi. Daima birlikte Tarlabaşı’ndan bir ticari taksiye bindik. Yolda rastgele bir şey konuşmadık. Taksiyle Okmeydanı’na geldik, burada bir sokağa girdik. Girdiğimiz sokakta Mithat’ın eşi Şilan oturuyordu, yanında iki bayan ve bir erkek vardı. Taksi durdu, Mithat taksiden indi, biz Maksut’la taksinin ortasındaydık. Mithat eşi Şilan’ın yanına gitti ve çekiştirerek taksiye gerçek getirdi. Şilan bağırıyordu. O sırada takside art sağ tarafta oturuyordum. Yaşananlar karşısında şok olmuştuk. Mithat, Şilan’ı zorla taksiye bindirdi. Şilan, taksinin art tarafına benim yanıma oturdu. Mithat da Şilan’ın yanına oturdu. Şilan ve Mithat araca bindikten daha sonra taksi sürücüsü hareket etti” tabirlerini kullandı.
“bilseydim Mithat’la gitmezdim”
Şilan Topal’ın dehşet ortasında otomobilde oturduğunu söyleyen sanık Maral, “bir süre daha sonra Mithat Şilan’a “seni seviyorum” dedi, sonrasındasında birbirlerine sarıldılar. Taksi tekrar Tarlabaşına geldi. Benimle birlikte Maksut taksiden indik. Araç ortasında rastgele bir şey konuşulmadı. Bizde Maksut ile şoka girdiğimiz için Mithat’a rastgele bir şey sormadık. Biz taksiden indikten daha sonra Şilan ile Mithat yola devam etti. Olayın sonraki günü etraftan bana polisin aradığını söylemiş olduler Bende Eminönü’nde devriye gezen polislerin yanına gittim, onlar karakola götürdüler. Karakola gittiğimde Mithat karakoldaydı. Benim Mithat’ın Şilan’ı bu türlü kaçıracağından katiyetle haberim yoktu. Bilseydim Mithat’la gitmezdim. Olayla hiç bir alakam yoktur” diye konuştu. Suçlamaları kabul etmeyen tutuklu sanık Mithat Topal savunmasında, “Kesinlikle hata sürece kastım yoktur. Eşimi epeyce sevdiğim için barışmak istedim. Tahliyemi talep ederim” dedi.
“Ayağım kırılsaydı da gitmeseydim”
Sanık Maksut Yıldız ise savunmasında, “Keşke ayağım kırılsaydı da o gün, o otomobile binmeseydim. 3 çocuk babasıyım. Mithat’ın Şilan’ı bu türlü kaçıracağını bilseydim gitmezdim. Pişmanım. Mahkeme huzurunda Şilan’dan özür diliyorum” diye konuştu.
“Sonum muhtemelen mevt olacaktır”
Sanık Mithat Topal’ın kendisini sevmediğini söyleyen Şilan Topal beyanında, “Evlilik içerisinde beni döverdi, darp raporlarım vardır. Kendisi beni takıntı haline getirmiştir. Bu müddet ortasında bir bayanla beraberlik hayatıştır. Hatta Mithat telefonla beni arayarak kıskandırmak için bayanla görüştürmüştür. Şayet Mithat dışarı çıkarsa bir daha peşime takılacaktır ve sonum muhtemelen mevt olacaktır. Hala bana mektup yazmaktadır. Maksut Yıldız, taksiden inerek, beni müdafaaya çalışan bayanı elle müdahale edip itmiş ve Mithat’a yardım etmiştir. Sanıkların tutukluluk hallerinin devamı tarafında karar verilmesini ve mahpus cezası almalarını talep ediyorum” formunda konuştu. Şilan Topal’ın babası Abdülhamit Tarhan da sanıklardan şikayetçi olduğunu ve en ağır biçimde cezalandırılmalarını istediğini söylemiş oldu.
“Mithat’a yapmamasını söylemiş oldum”
Olay anında Şilan Topal’ın yanında olan ve duruşmada şahit olarak dinlenen İkram Özçelik, “Şilan Topal benim dünürümün kızı olur. Olay günü biz konutun önünde oturuyorduk. Bir taksi geldi, Şilan Mithat’ı görür görmez binaya kaçtı. Mithat, Şilan’ın gerisinden giderek bina girişinde yakaladı, Şilan bağırmaya başladı. Yanlarına giderek Şilan’ı Mithat’ın elinden kurtarmaya çalıştım. Bu sırada taksiden bir şahıs indi ve beni itekledi, Mithat’a yardım etti. Çekiştirerek taksiye yanlışsız götürdüler. Mithat’a yapmamasını söylemiş oldum. Mithat bana, “Abla benim namusum sen karışamazsın” dedi” tabirlerini kullandı.
“Şoka girmiştim”
Şahit olarak dinlenen taksi sürücüsü Mert H. ise beyanında, “Olay günü Dolapdere istikametinde ilerlerken 3 erkek şahıs el kaldırdı. Kelam konusu takside o gün çalışmaya başlamıştım. Şahıslar bana ‘acil çabuk’ dediler. Bu sırada Çağlayan istikametine hakikat seyir halindeydik. Bir sokağa girdik ilerde durdurdular, art koltukta oturan şahıs araçtan indi. daha sonra bir bağırtı sesi geldi, “İmdat polis” diye. Şoka girmiştim bu sırada araçtan inen iki kişi, Şilan’ı araca bindirdiler. Aracın önünde oturan şahıs hatırladığım kadarıyla araçtan inmedi. daha sonra benim yakama yapışarak ‘hadi yürü yürü’ diye bağırdı, korktuğum için devam ettim. Şilan araca bindirildikten daha sonra reaksiyon vermedi. Önde oturan şahıs Şilan’ın konuştuğu şahsa ‘bak yalnızca konuşacaksınız kızım başına bir şey gelirse karşında beni bulursun’ dedi” halinde konuştu.
Sanıklara tahliye sonucu
Mahkeme, sanıklar Mithat Topal ile Maksut Yıldız’ın tutuklu kaldıkları müddet ve kaçma kuşkuları bulunmadığı nedeni öne sürülerek tahliyelerine karar verdi. Mithat Topal’ın Şilan Topal’ı kaçırdığı esnada bindirdiği taksinin sürücüsü Mert H. hakkında cürmü bildirmediği nedeni öne sürülerek Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığına cürüm duyurusunda bulunulmasına karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.
“Öldürüleceğim ben biliyorum”
Duruşma daha sonrası adliyeden polis eşliğinde çıkan Şilan Topal gözyaşları içerisinde araca binerken “Tahliye oldular her zamanki üzere adalet bir daha yerini bulmadı. Öldürüleceğim ben biliyorum” dedi. Baba Abdulhamit Narman ise “Sanığın ölünceye kadar mahpus de kalmasını istiyorum. Bu adamın 36 tane evrakı var nasıl bırakıyorlar bu adamı” formunda konuştu.
İddianame
İddianamede, sanık Mithat Topal ile Şilan Topal’ın boşanma basamağındayken Şilan Topal’ın ailesinin Şişli’deki konutunda kaldığı anlatılıyor. Mithat Topal’ın 7 Eylül 2021’de Şilan Topal’ın yanına gittiği, araçtan inip mağduru zorla taksiye bindirdiği, bu araç ortasında de öteki sanıklar Maksut Yıldız ve Rahim Maral’ın Mithat Topal’a yardımcı olduğu tabir ediliyor. Sanık Topal’ın, eşini birinci olarak Tarlabaşı’na daha sonra da Gaziosmanpaşa’da bir adrese götürdüğü, burada zorla tuttuğu kaydedilen iddianamede, 8 Eylül’de mağdurun zorla tutulduğu konuta giden sanık Maksut Yıldız’ın “Eğer şikayetçi olursan fazlaca makûs şeyler olacak” diye tehdit ettiği bildiriliyor. İddianamede 3 sanığın “Birden çok bireyle bir arada, cebir, tehdit yahut hile kullanarak kişiyi hürriyetinden mahrum bırakma” hatasından 4’er yıldan 14’er yıla kadar mahpusları isteniyor.
“bilseydim Mithat’la gitmezdim”
Şilan Topal’ın dehşet ortasında otomobilde oturduğunu söyleyen sanık Maral, “bir süre daha sonra Mithat Şilan’a “seni seviyorum” dedi, sonrasındasında birbirlerine sarıldılar. Taksi tekrar Tarlabaşına geldi. Benimle birlikte Maksut taksiden indik. Araç ortasında rastgele bir şey konuşulmadı. Bizde Maksut ile şoka girdiğimiz için Mithat’a rastgele bir şey sormadık. Biz taksiden indikten daha sonra Şilan ile Mithat yola devam etti. Olayın sonraki günü etraftan bana polisin aradığını söylemiş olduler Bende Eminönü’nde devriye gezen polislerin yanına gittim, onlar karakola götürdüler. Karakola gittiğimde Mithat karakoldaydı. Benim Mithat’ın Şilan’ı bu türlü kaçıracağından katiyetle haberim yoktu. Bilseydim Mithat’la gitmezdim. Olayla hiç bir alakam yoktur” diye konuştu. Suçlamaları kabul etmeyen tutuklu sanık Mithat Topal savunmasında, “Kesinlikle hata sürece kastım yoktur. Eşimi epeyce sevdiğim için barışmak istedim. Tahliyemi talep ederim” dedi.
“Ayağım kırılsaydı da gitmeseydim”
Sanık Maksut Yıldız ise savunmasında, “Keşke ayağım kırılsaydı da o gün, o otomobile binmeseydim. 3 çocuk babasıyım. Mithat’ın Şilan’ı bu türlü kaçıracağını bilseydim gitmezdim. Pişmanım. Mahkeme huzurunda Şilan’dan özür diliyorum” diye konuştu.
“Sonum muhtemelen mevt olacaktır”
Sanık Mithat Topal’ın kendisini sevmediğini söyleyen Şilan Topal beyanında, “Evlilik içerisinde beni döverdi, darp raporlarım vardır. Kendisi beni takıntı haline getirmiştir. Bu müddet ortasında bir bayanla beraberlik hayatıştır. Hatta Mithat telefonla beni arayarak kıskandırmak için bayanla görüştürmüştür. Şayet Mithat dışarı çıkarsa bir daha peşime takılacaktır ve sonum muhtemelen mevt olacaktır. Hala bana mektup yazmaktadır. Maksut Yıldız, taksiden inerek, beni müdafaaya çalışan bayanı elle müdahale edip itmiş ve Mithat’a yardım etmiştir. Sanıkların tutukluluk hallerinin devamı tarafında karar verilmesini ve mahpus cezası almalarını talep ediyorum” formunda konuştu. Şilan Topal’ın babası Abdülhamit Tarhan da sanıklardan şikayetçi olduğunu ve en ağır biçimde cezalandırılmalarını istediğini söylemiş oldu.
“Mithat’a yapmamasını söylemiş oldum”
Olay anında Şilan Topal’ın yanında olan ve duruşmada şahit olarak dinlenen İkram Özçelik, “Şilan Topal benim dünürümün kızı olur. Olay günü biz konutun önünde oturuyorduk. Bir taksi geldi, Şilan Mithat’ı görür görmez binaya kaçtı. Mithat, Şilan’ın gerisinden giderek bina girişinde yakaladı, Şilan bağırmaya başladı. Yanlarına giderek Şilan’ı Mithat’ın elinden kurtarmaya çalıştım. Bu sırada taksiden bir şahıs indi ve beni itekledi, Mithat’a yardım etti. Çekiştirerek taksiye yanlışsız götürdüler. Mithat’a yapmamasını söylemiş oldum. Mithat bana, “Abla benim namusum sen karışamazsın” dedi” tabirlerini kullandı.
“Şoka girmiştim”
Şahit olarak dinlenen taksi sürücüsü Mert H. ise beyanında, “Olay günü Dolapdere istikametinde ilerlerken 3 erkek şahıs el kaldırdı. Kelam konusu takside o gün çalışmaya başlamıştım. Şahıslar bana ‘acil çabuk’ dediler. Bu sırada Çağlayan istikametine hakikat seyir halindeydik. Bir sokağa girdik ilerde durdurdular, art koltukta oturan şahıs araçtan indi. daha sonra bir bağırtı sesi geldi, “İmdat polis” diye. Şoka girmiştim bu sırada araçtan inen iki kişi, Şilan’ı araca bindirdiler. Aracın önünde oturan şahıs hatırladığım kadarıyla araçtan inmedi. daha sonra benim yakama yapışarak ‘hadi yürü yürü’ diye bağırdı, korktuğum için devam ettim. Şilan araca bindirildikten daha sonra reaksiyon vermedi. Önde oturan şahıs Şilan’ın konuştuğu şahsa ‘bak yalnızca konuşacaksınız kızım başına bir şey gelirse karşında beni bulursun’ dedi” halinde konuştu.
Sanıklara tahliye sonucu
Mahkeme, sanıklar Mithat Topal ile Maksut Yıldız’ın tutuklu kaldıkları müddet ve kaçma kuşkuları bulunmadığı nedeni öne sürülerek tahliyelerine karar verdi. Mithat Topal’ın Şilan Topal’ı kaçırdığı esnada bindirdiği taksinin sürücüsü Mert H. hakkında cürmü bildirmediği nedeni öne sürülerek Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığına cürüm duyurusunda bulunulmasına karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.
“Öldürüleceğim ben biliyorum”
Duruşma daha sonrası adliyeden polis eşliğinde çıkan Şilan Topal gözyaşları içerisinde araca binerken “Tahliye oldular her zamanki üzere adalet bir daha yerini bulmadı. Öldürüleceğim ben biliyorum” dedi. Baba Abdulhamit Narman ise “Sanığın ölünceye kadar mahpus de kalmasını istiyorum. Bu adamın 36 tane evrakı var nasıl bırakıyorlar bu adamı” formunda konuştu.
İddianame
İddianamede, sanık Mithat Topal ile Şilan Topal’ın boşanma basamağındayken Şilan Topal’ın ailesinin Şişli’deki konutunda kaldığı anlatılıyor. Mithat Topal’ın 7 Eylül 2021’de Şilan Topal’ın yanına gittiği, araçtan inip mağduru zorla taksiye bindirdiği, bu araç ortasında de öteki sanıklar Maksut Yıldız ve Rahim Maral’ın Mithat Topal’a yardımcı olduğu tabir ediliyor. Sanık Topal’ın, eşini birinci olarak Tarlabaşı’na daha sonra da Gaziosmanpaşa’da bir adrese götürdüğü, burada zorla tuttuğu kaydedilen iddianamede, 8 Eylül’de mağdurun zorla tutulduğu konuta giden sanık Maksut Yıldız’ın “Eğer şikayetçi olursan fazlaca makûs şeyler olacak” diye tehdit ettiği bildiriliyor. İddianamede 3 sanığın “Birden çok bireyle bir arada, cebir, tehdit yahut hile kullanarak kişiyi hürriyetinden mahrum bırakma” hatasından 4’er yıldan 14’er yıla kadar mahpusları isteniyor.