Bakan Soylu: hiç bir uyuşturucunun ana vatanı Türkiye değildir İçişleri Bakanı Soylu, Kırıkkale’de Huzur Köy Bağımlılıkla Çaba Merkezi’nde düzenlenen ‘En Âlâ Narkotik Polisi Anne ve STK Buluşmaları’na katıldı. Bakan Soylu, bu kuşağın darbeleri, ekonomik hücumları gördüğünü belirtti. Soylu, “Türkiye’nin her tarafını teröre bulaştırılmak istiyorlar. İnançlarımızla, değerlerimizle, kültürümüzle, örfümüzle ve adetimizle bizi sınamak istediler. Biz bunun hepsini yaşadık. Ne yapalım? Bizden daha sonraki jenerasyonlar bu ezaları yaşasın diye bırakalım mı? Şayet biz şu kuşağın yaşadıklarını bir daha onlara deneyim ettirmek istiyorsak, olağan olarak ki bırakalım, istediklerini yapsınlar. Ancak 21’inci asırdan evvel elde ettiğimiz tüm deneyim ve kazanımlarla birlikte apayrı bir seyahate başladık. İşte onlardan, oralardan daha farklı yapmalıyız. Şayet daha farklı yapmaz ve rutine ayak uydurursak, birebir musibet, bela, tezgah ve oyunlarla daima birlikte karşı karşıya kalırız” dedi.
‘hiç bir raporda bu biçimde kayda rastlayamazsınız’
Bakan Soylu, uyuşturucu ile çabayı bırakmayacaklarını kaydederek, “Başarana kadar inatla bu işi takip ediyoruz. Zira onların bir duası bizim yanlışsız yolda gitmemizi sağlar, bir ahı da bizi zirve taklak eder. Biz bunun şuuru içerisindeyiz. Bakın, uyuşturucu sorunu Türkiye’ye iki farklı kanaldan ziyan vermektedir. Birincisi gençlerimizi zehirliyor, ikincisi PKK terör örgütü başta olmak üzere tüm kabahat örgütlerini besliyor. Göçmen kaçakçılığının uyuşturucuyla ilgisi var. Terör örgütlerinin ilgisi var. Mafyatik yapıların, kabahat örgütlerinin bu işle ilgisi var. ötürüsıyla biz uyuşturucu çabasını sağlıklı vermeden, ne ülkemizde huzuru ve sükunu tam olarak sağlayabiliriz ne de evlatlarımızı koruyabiliriz. Türkiye olarak bu sıkıntıda, global bir baskı ve sorumluluk altındayız. Bu sorun, ithal bir sorundur. Dünyaca bilinen kıymetli hiç bir uyuşturucu unsurun ana üreticisi Türkiye değildir. hiç bir milletlerarası raporda bu biçimde bir kayda rastlayamazsınız. Ne sentetik uyuşturucunun, ne esrarın, eroinin, kokainin ana vatanı Türkiye değildir. Ancak bütün bunlar birtakım karanlık yapılarla bizim kapımıza dayanan zehirlerdir” diye konuştu.
‘Türkiye’nin coğrafik pozisyonu niçiniyle riski yüksek’
Bakan Soylu, Türkiye’nin, coğrafik pozisyonu niçiniyle uyuşturucu probleminde riski yüksek ülke olduğunu belirterek, “Sadece geçen yıl yakaladığımız uyuşturucunun piyasa kıymeti 165 milyar liradır. Bunun 2011’deki piyasa kıymeti yaklaşık 2 milyar liraydı. 2017 ve 2018’de bu sayı 20 milyar lira düzeyindeydi. Bunu yapmasaydık ne olacaktı? Bu, birilerinin karı haline gelecekti. Bu yalnızca bizim ülkemizde değil, dünyada da birfazlaca genci zehirleyecekti. Bunun kazananı bizler ve insanlık. Kaybedeni de uyuşturucu tacirleri, baronları, sevkiyatçıları ve uyuşturucu üretenler. Biz her hafta 4 bin uyuşturucu satıcısını gözaltına alıyoruz. Alıyorsun, içeri atıyorsun. Uyuşturucu baronları, yerine yeni satıcılar bulmaya çalışıyor. 2016’da 7 bin 600 kişi tutuklanmış, 2017’de 21 bin, 2018’de 23 bin, 2019’da 25 bin kişi, geçen yıl salgın bulunmasına karşın tüm yıl boşunca bir daha birebir sayı 23 bin 693. Bir taraftan uyuşturucu yakalıyoruz, bir taraftan satıcıları yakalıyoruz. Sayı aşikâr, 92 bin 665 kişi var şu anda uyuşturucu satıcısı. Bunların yüzde 97-98’i uyuşturucu satıcısı ve baronudur. Bu sayı az bir sayı değil” tabirini kullandı.
‘Türkiye önemli bir arz baskısı altındadır’
Bakan Soylu, “Daha evvel paylaşmadığım bir ayrıntı daha vereyim. Yalnızca 2018-2020 içinde uyuşturucu ile gayrete ayırdığımız kamu kaynaklarını yüzde 35,3 oranında arttırdık. bir daha bir memleketler arası data, Birleşmiş Milletler bilgilerine göre, 2019 yılında dünyada global seviyede en çok eroin yakalaması gerçekleştiren ülke Türkiye’dir. Dünyanın tamamında yakalanan ölçü 96 tondur. Bunun 20 tonu, Türkiye tarafınca ele geçirilmiştir. Türkiye bir yandan önemli bir arz baskısı altındadır, AB ülkelerinin uyuşturucu unsur yakalamalarının toplamından fazlasını, hatta birtakım başlıklarda iki, üç katını tek başına yakalamaktadır. Bir yandan da global bir terör örgütünün kurduğu global bir uyuşturucu ticareti ağıyla gayret etmektedir. Bir yandan terörle ve sistemsiz göçle uğraş etmektedir” dedi.
‘hiç bir raporda bu biçimde kayda rastlayamazsınız’
Bakan Soylu, uyuşturucu ile çabayı bırakmayacaklarını kaydederek, “Başarana kadar inatla bu işi takip ediyoruz. Zira onların bir duası bizim yanlışsız yolda gitmemizi sağlar, bir ahı da bizi zirve taklak eder. Biz bunun şuuru içerisindeyiz. Bakın, uyuşturucu sorunu Türkiye’ye iki farklı kanaldan ziyan vermektedir. Birincisi gençlerimizi zehirliyor, ikincisi PKK terör örgütü başta olmak üzere tüm kabahat örgütlerini besliyor. Göçmen kaçakçılığının uyuşturucuyla ilgisi var. Terör örgütlerinin ilgisi var. Mafyatik yapıların, kabahat örgütlerinin bu işle ilgisi var. ötürüsıyla biz uyuşturucu çabasını sağlıklı vermeden, ne ülkemizde huzuru ve sükunu tam olarak sağlayabiliriz ne de evlatlarımızı koruyabiliriz. Türkiye olarak bu sıkıntıda, global bir baskı ve sorumluluk altındayız. Bu sorun, ithal bir sorundur. Dünyaca bilinen kıymetli hiç bir uyuşturucu unsurun ana üreticisi Türkiye değildir. hiç bir milletlerarası raporda bu biçimde bir kayda rastlayamazsınız. Ne sentetik uyuşturucunun, ne esrarın, eroinin, kokainin ana vatanı Türkiye değildir. Ancak bütün bunlar birtakım karanlık yapılarla bizim kapımıza dayanan zehirlerdir” diye konuştu.
‘Türkiye’nin coğrafik pozisyonu niçiniyle riski yüksek’
Bakan Soylu, Türkiye’nin, coğrafik pozisyonu niçiniyle uyuşturucu probleminde riski yüksek ülke olduğunu belirterek, “Sadece geçen yıl yakaladığımız uyuşturucunun piyasa kıymeti 165 milyar liradır. Bunun 2011’deki piyasa kıymeti yaklaşık 2 milyar liraydı. 2017 ve 2018’de bu sayı 20 milyar lira düzeyindeydi. Bunu yapmasaydık ne olacaktı? Bu, birilerinin karı haline gelecekti. Bu yalnızca bizim ülkemizde değil, dünyada da birfazlaca genci zehirleyecekti. Bunun kazananı bizler ve insanlık. Kaybedeni de uyuşturucu tacirleri, baronları, sevkiyatçıları ve uyuşturucu üretenler. Biz her hafta 4 bin uyuşturucu satıcısını gözaltına alıyoruz. Alıyorsun, içeri atıyorsun. Uyuşturucu baronları, yerine yeni satıcılar bulmaya çalışıyor. 2016’da 7 bin 600 kişi tutuklanmış, 2017’de 21 bin, 2018’de 23 bin, 2019’da 25 bin kişi, geçen yıl salgın bulunmasına karşın tüm yıl boşunca bir daha birebir sayı 23 bin 693. Bir taraftan uyuşturucu yakalıyoruz, bir taraftan satıcıları yakalıyoruz. Sayı aşikâr, 92 bin 665 kişi var şu anda uyuşturucu satıcısı. Bunların yüzde 97-98’i uyuşturucu satıcısı ve baronudur. Bu sayı az bir sayı değil” tabirini kullandı.
‘Türkiye önemli bir arz baskısı altındadır’
Bakan Soylu, “Daha evvel paylaşmadığım bir ayrıntı daha vereyim. Yalnızca 2018-2020 içinde uyuşturucu ile gayrete ayırdığımız kamu kaynaklarını yüzde 35,3 oranında arttırdık. bir daha bir memleketler arası data, Birleşmiş Milletler bilgilerine göre, 2019 yılında dünyada global seviyede en çok eroin yakalaması gerçekleştiren ülke Türkiye’dir. Dünyanın tamamında yakalanan ölçü 96 tondur. Bunun 20 tonu, Türkiye tarafınca ele geçirilmiştir. Türkiye bir yandan önemli bir arz baskısı altındadır, AB ülkelerinin uyuşturucu unsur yakalamalarının toplamından fazlasını, hatta birtakım başlıklarda iki, üç katını tek başına yakalamaktadır. Bir yandan da global bir terör örgütünün kurduğu global bir uyuşturucu ticareti ağıyla gayret etmektedir. Bir yandan terörle ve sistemsiz göçle uğraş etmektedir” dedi.