1919 Da Ülkeyi Kim Yönetiyor ?

Emre

New member
**\ 1919'da Ülkeyi Kim Yönetiyor?\**

1919 yılı, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atılmaya başlandığı döneme denk gelir. Bu yıl, hem Türk tarihi hem de dünya tarihi açısından çok önemli bir dönüm noktasıdır. Birinci Dünya Savaşı'nın sona erdiği, Mondros Mütarekesi'nin imzalandığı ve işgal altındaki İstanbul'da Osmanlı hükümetinin zayıfladığı bir dönemde, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesi hız kazanmıştır. Bu yazıda, 1919 yılında Türkiye'nin siyasi yönetimini kimlerin oluşturduğunu, bu dönemin özelliklerini ve bu dönemdeki önemli gelişmeleri inceleyeceğiz.

**\ 1919'da Osmanlı İmparatorluğu'nun Yönetimi\**

1919 yılı, Osmanlı İmparatorluğu için son derece zorlu bir yıl olmuştur. 1914-1918 yılları arasında süren Birinci Dünya Savaşı’ndan mağlup çıkmasının ardından Osmanlı, 1918'de Mondros Mütarekesi’ni imzalayarak fiilen savaştan çekilmişti. Mütareke, Osmanlı İmparatorluğu'nu işgale açık hale getirmiş ve bu süreçte İstanbul, İtilaf Devletleri tarafından işgal edilmiştir. 1919 yılında, Osmanlı İmparatorluğu'nun başında Sultan VI. Mehmet Vahdettin bulunuyordu.

Sultan VI. Mehmet Vahdettin, Osmanlı tahtına 1918 yılında geçmişti. Ancak, saltanatı boyunca ülkenin yönetimi fiilen Padişah’tan çok hükümetin ellerindeydi. Vahdettin, işgal altındaki İstanbul’da varlık gösteremeyen, çoğu zaman da pasif bir yönetim sergileyen bir liderdi. Osmanlı hükümeti ise savaş sonrası yeniden şekillenmişti ve İstanbul’daki hükümet, özellikle Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğindeki ulusal direnişe karşı büyük bir tepkisizlik içindeydi.

**\ Mustafa Kemal ve 1919’da Milli Mücadele’nin Başlangıcı\**

Mustafa Kemal Atatürk, 1919 yılında ülkenin yönetimi açısından en önemli figürdür. 1919 yılı, Atatürk'ün Samsun’a çıkarak Kurtuluş Savaşı'nı başlatmasıyla simgelenir. 19 Mayıs 1919'da Samsun’a ayak basarak Anadolu'da bağımsızlık hareketinin ateşini yakan Mustafa Kemal, Türk milletinin önderi olarak tarih sahnesine çıkmıştır. O dönemde, Osmanlı hükümetinin aldığı kararlar halk arasında giderek daha fazla tepki çekmeye başlamıştı. İşgallere karşı direnişi organize etmek ve halkı bu direnişe katılmaya teşvik etmek için Mustafa Kemal, önemli bir liderlik rolü üstlenmiştir.

Mustafa Kemal’in 1919’da gerçekleştirdiği bu hareket, onun Osmanlı hükümetinin ve Padişah’ın zayıf yönetiminden bağımsız hareket etmeye başladığının bir göstergesidir. İstanbul’daki hükümet, işgaller altında ve oldukça zayıf bir durumda iken, Mustafa Kemal’in liderliğinde Anadolu’da yeni bir hükümetin temelleri atılmaya başlanmıştır. Bu süreç, hem Osmanlı İmparatorluğu'nun sonunu hem de Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun habercisi olmuştur.

**\ 1919’da İstanbul’daki Hükümetin Durumu\**

İstanbul, 1919 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti olmasına rağmen, fiilen büyük bir zayıflık içinde bulunuyordu. İtilaf Devletleri'nin işgali altında olan şehirde, halkın işgallere karşı büyük bir öfke beslediği biliniyordu. Ancak Osmanlı hükümeti, İstanbul’daki yönetimin direnişe karşı pasif kalmasından dolayı halkla yeterince güçlü bir bağ kuramamıştı. Padişah VI. Mehmet Vahdettin, çoğunlukla İngilizlere ve diğer İtilaf Devletleri'ne yakın bir tavır sergileyerek halkın güvenini kaybetmişti.

İstanbul’daki hükümetin en güçlü olduğu dönemler, Padişah’ın ve yönetiminin Osmanlı Devleti'nin bürokratik yapısını ve monarşik geleneklerini sürdürme çabalarının devam ettiği zamanlardır. Ancak, Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkarak işgallere karşı başlattığı mücadelenin ardından, İstanbul’daki hükümetin ve Padişah’ın bu gücünden büyük bir darbe almıştır. Mustafa Kemal’in Anadolu’daki direniş hareketine katılanlar, İstanbul yönetimini devirmeyi amaçlayan bir halk hareketinin parçası olmuşlardır.

**\ 1919’da Türkiye'deki Toplumsal ve Siyasi Koşullar\**

1919 yılında Türkiye’deki toplumsal ve siyasi koşullar oldukça karışıktı. Birinci Dünya Savaşı'nın ardından Osmanlı İmparatorluğu’nun çok büyük toprak kayıpları yaşaması ve bunun sonucunda halkın ekonomik ve sosyal durumunun kötüleşmesi, siyasi istikrarsızlık yaratmıştır. İşgal altındaki İstanbul’da halkın moral ve motivasyonu son derece düşüktü. Ancak, Anadolu'da, özellikle Mustafa Kemal’in önderliğindeki mücadelenin halk nezdindeki popülaritesi artmaya başlamıştır.

Halk, Osmanlı hükümetinin İtilaf Devletleri ile yaptığı anlaşmaların ve işgallerin doğurduğu çaresizliğe karşı, bağımsızlık mücadelesi veren bir lidere, yani Mustafa Kemal’e büyük bir destek vermeye başlamıştır. Anadolu'da başlayan bu halk hareketi, zamanla bir ulusal direnişin temellerini atmıştır. Mustafa Kemal'in Samsun'dan sonra Amasya, Erzurum ve Sivas Kongreleri ile halkı birleştirip, işgallere karşı organize etmesi, 1919 yılındaki en büyük siyasi gelişmelerden biridir.

**\ 1919’da Türk Milletinin Geleceği Nasıl Şekillendi?\**

1919 yılı, Türk milletinin tarihindeki dönüm noktalarından biri olarak kayıtlara geçmiştir. Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarındaki yönetimsel zayıflık ve işgallere karşı halkın gösterdiği direniş, Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde büyük bir hareketin başlatılmasına yol açmıştır. 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkarak, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesini başlatması, ülkenin geleceğini yeniden şekillendiren bir adım olmuştur.

Osmanlı hükümetinin işgallere karşı zayıf ve yetersiz duruşu, Türk halkının ulusal bilincini yükseltmiş ve bu halk, Mustafa Kemal’in liderliğinde tek bir ses olmuştur. 1919 yılı, sadece bir dönemin sonunu değil, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun da ilk adımlarının atıldığı yıl olmuştur.

**\ Sonuç: 1919'un Türkiye İçin Önemi\**

1919 yılı, hem Osmanlı İmparatorluğu'nun hem de Türkiye Cumhuriyeti'nin dönüşüm sürecinde kritik bir rol oynamıştır. Osmanlı'nın son yıllarındaki yönetim boşluğu, halkın bağımsızlık mücadelesine olan desteğini arttırmış ve Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde yeni bir dönemin kapıları aralanmıştır. Bu yıl, sadece bir halkın işgalcilere karşı direnişi değil, aynı zamanda modern Türkiye’nin temellerinin atılmaya başlandığı bir yıl olmuştur.