“Türkiye yatırım açısından öbür ülkelere göre daha cazip” Ciner Kümesi Üst Yöneticisi (CEO) Gürsel Usta, Türkiye’nin yatırım açısından öteki ülkelere nazaran daha cazip olduğunu belirterek, “2022 yılında 1 milyar 100 milyon dolarla ihracatımızı tamamlayacağız. 2025 yılı geldiğinde 1 milyar 550 milyon dolarlık ihracat yapar duruma geleceğiz.” dedi.
Usta, Ciner Grubu’nun faaliyetleri ve Türkiye iktisadı için uygulanan yeni modele ait AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2021 yılının 2020’nin tesiriyle başladığını, 2020 yılında salgın niçiniyle tüm dünyada önemli üretim durdurmalarının yaşandığını, kendilerinin daha esnek bir şirket oldukları için bu devri daha az kayıpla atlattıklarını, bir ölçü da üretim kaybettiklerini söylemiş oldu.
2021 yılı içerisinde dünyada önemli talep patlamaları yaşandığını ve bunda büyük fonların emtia stoklama uğraşı içerisinde olmalarının da kıymetli bir etmen olduğunu tabir eden Usta, “Bu çerçevede talep epey fazla olduğu için yapabileceğimiz bütün üretimi had safhada yaptık ve yaklaşık 700 milyon dolarlık ihracatla geçtiğimiz yılı kapatmış olduk. Sonuçta başarılı bir yıldı. 2021 yılındaki talep patlamasının tesiri artık bizi 2022 yılında hayli daha yüksek ihracat amaçlarına koşturacak. Bunun iki tane sebebi olacak; biri üretim artışı, oburu de dünya piyasalarındaki fiyat artışı.” diye konuştu.
Usta, ihracatçılar için en büyük sorunun nakliye maliyetleri olduğuna işaret ederek, dünyada gemicilik dalının dış nakliyede Türkiye ihracatçısına önemli dezavantaj yaratacak biçimde navlun meblağlarının dökme eserlerde 2 katın, konteynerlerde 3 katın üzerine hatta kimi vakit son vakit içinderda 5 kata kadar çıkan fiyat artışlarının gündeme geldiğini, onun haricinde 2021’in ekseriyetle yeterli bir yıl olduğunu, 2022’de buna göre durum aldıklarını lisana getirdi.
“2015-2020 ORTASINDA TÜRKİYE’DE 4 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM YAPTIK”
Gürsel Usta, 2022 yılı için ihracat maksatlarının 1 milyar 100 milyon dolar olduğuna dikkati çekerek, “Bu uçuk bir gaye değil, şu anda mutabakatlarını yaptığımız fiyatlar ve satacağımız ölçülerin çarpılması kararı bulunan bir ihracat sayısı.” dedi.
Kimya bölümünün, Türkiye ihracatının otomotivden daha sonraki ikinci büyük kolu olduğuna işaret eden Usta, inorganik kimya alanında kendilerinin Türkiye birincisi, bu kesimde de dünyanın en büyük şirketi olduklarını vurguladı.
Usta, 2015-2020 içinde Türkiye’de 4 milyar dolarlık yatırım yaptıklarını aktararak, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Konjonktürden çok fazla etkilenmiyoruz. Bu natürel ki faiz ve kur siyasetlerini yadsıdığım manasına gelmesin lakin konjonktürel şeylere epeyce bakmayız ve yatırım yaparız. Şu anda imali devam eden 50 milyon avro fiyatında deka ve kostik yatırımımız var. birebir vakitte 2022 yılı sonuna kadar tamamlanacak bir yatırım. 300 bin ton civarında üretim artıracağız, beraberinde 600 bin tonluk yeni bir yatırıma başladık. Bu da 200 milyon avro fiyatında yatırım. Kontratları imzalandı, iş başlamış durumda. Bunun yatırımı 2,5 sene civarında bitiyor. Üretimini 2024 yılının sonu, 2025 yılının başında piyasaya verecek biçimde alacağız. 300 bin tonluk yatırımın yaklaşık 75 milyon dolar civarında, ondan sonrasında artıracağımız 600 bin tonun da ihracatımıza en az 150 milyon dolar katkısı olacak. Bu soda tarafında yaptığımız yatırımlar.”
Şişecam’dan daha sonra Türkiye’deki en büyük cam ambalaj üreticisi olduklarına işaret eden Usta, “Bilecik Bozüyük’teki OSB’de yeni bir cam tesisi daha kuruyoruz. Orada bizim 2 fırınımız vardı, bu günde 500 ton cam ambalaj üretecek bir tesis. Ayrıyeten Ankara Kazan’da da 2 tane 650 tonluk fırın ile yeni bir cam fabrikası kuruyoruz.” formunda konuştu.
Usta, bu tesislerin tümünün ihracata dönük çalışacağını vurgulayarak, son devirlerdeki kur siyasetleri, Türkiye’deki üretim maliyetlerinin rakip Avrupa pazarlarına göre daha düşük ve uygun olması, ürettikleri eserin kalitesi, teknolojik üstünlükleri, yeni tesislerin karbon ayak izinin Avrupa’daki eski tesislere kıyasla daha güzel bir durumda olmasının kendilerinin tercih edilir bir firma olmasını sağladığını anlattı.
Türkiye’den bu pazarlara da ihracat yapacaklarını aktaran Usta, “Cam ambalaj mamüllerinde yapacağımız ihracatın toplamı 120 milyon dolar civarında olacak. 2022 yılında 1 milyar 100 milyon dolarla ihracatımızı tamamlayacağız. 2025 yılı geldiğinde 1 milyar 550 milyon dolarlık ihracat yapar duruma geleceğiz. Biz baştan beri cari açığın kapatılması istikametindeki siyasetlere önemli bir biçimde dayanak oluyoruz, bunu hem işletmemiz tıpkı vakitte memleketimiz ismine yapıyoruz.” diye konuştu.
“TÜRKİYE YATIRIM AÇISINDAN ÖBÜR ÜLKELERE NAZARAN DAHA CAZİP”
Usta, Ciner Kümesi olarak yaklaşık 6 bin bireye direkt iş verdiklerini, dolaylı olarak 12 bin bireye iş sağladıklarını belirtti.
Yeni yapacakları yatırımlarla bu istihdamlara takviye vereceklerini, Kazan’daki soda şirketinde yeni yatırımla bir arada 100 şahsa direkt istihdam sağlayacaklarını, 150 şahsa de bunun dolaylı etkisinin olacağını, cam ambalaj tarafında da ilaveten 1.000 bireye istihdam imkanı sağlayacaklarını söylemiş oldu.
Gürsel Usta kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Eğer düzgün bir iş yapıyorsanız ve milletlerarası pazarda ona ait bir talep varsa mal fiyatını esasen buluyor. Biz de küme olarak aslına bakarsan evvel malımızı satıyoruz, daha sonra yatırımımızı yapıyoruz. Türkiye yatırım açısından öbür ülkelere göre daha cazip. Yani üretim maliyetlerine bakıyorsunuz. Üretim maliyetleri açısından Türkiye’de gaz, Avrupa’dan ucuzsa avantajlısın. Elektrik rakibinizden ucuzsa avantajlısın. İstihdam ucuzsa avantajlısın. ötürüsıyla bir tek farkı kalıyor. Malı dış pazarlarda kullanım noktalarına ulaştırma maliyeti.
Geçtiğimiz yıldaki en büyük sorun neydi? Kurdaki dalgalanma. Dalgalanma durduğu an bir sorun yok. Kurun düzeyi hayli değerli değil, istikrar esasen bizatihi pazarda oluşur. Kıymetli olan insanların bütçe hazırlayabileceği, geleceğini ve planlamasını yapabileceği istikrarlı bir kur. Bu gördüğünüz üzere oturdu. İkinci olarak dünyada gemi navlun meblağları sanırım bu yılın sonuna kadar olağan mertebelerine inecek. O denli olduğu takdirde bu bizim ihracat gereksinimimizi, ihracat hevesimizi daha da kolaylaştıracak. İstediğimiz gayeleri tahminen daha güzel bir biçimde bize yakalatacak bir düzeye gelecek.”
“REFAH DÜZEYİ ARTAN BİR ÜLKEDE İŞ ADAMLARIMIZ DAHA YATIRIMCI OLABİLİRLER”
Usta, Türkiye’nin üretimini artırması, cari fazla vermesini her insanın isteyeceğini, yıllardır bununla ilgili gayret ve takviyelerin olduğunu belirterek, “Yeni siyasetler Sayın Bakan Nebati’nin de dediği üzere bir kısmı alışılmamış siyasetler. O yüzden bunu daima birlikte sonuçları prestijiyle goreceğiz.” dedi.
Üniversitede okuduğu devirde bir akademisyenin “Siz hangi para ve maliye siyasetlerini uygularsanız uygulayın sonuçta piyasayı belirleyen tüketici davranışlarıdır.” lafına atıfta bulunan Usta, tüketici davranışlarının ekonomik sonuçları belirleyeceğini söylemiş oldu.
Usta, Türkiye’de kâfi yatırım, patent teşviklerinin olduğunu, katma bedelli mamüllerin teşvik edilebileceğini belirterek, Türkiye’deki temel sorunun finansman olduğunu lisana getirdi.
Yatırım yapılması, istihdamın artırılması ve ulusal gelirin refah düzeyine yükselebilmesinin temel yolunun inanç ortamının sağlanıyor olmasından geçtiğini anlatan Usta, “Üretimin artırılıp, cari açığın kapatılması her insanın ortak gayesi. Bu memleketimizin refah seviyesini artıracak bir durumdur. Refah düzeyi artan bir ülkede iş adamlarımız hayli daha rahat, kendine inançlı, ucuz finansman bulabilir, daha yatırımcı olabilirler.” diye konuştu.
Büsbütün ihracat odaklı firma olduklarını, ihracat limanlarına mal taşıyan araçlarının dünyanın etrafını günde 5,5 defa dolaşacak kadar yol aldığını vurgulayan Usta, “Yeni yapacağımız yatırımlar da büsbütün ihracata dönük olacağı için biz hem cari açığın kapatılmasına dayanak vermiş birebir vakitte şirketimiz açısından ihracatımızı epeyce daha üst düzeylere çıkarmış olacağız. Takviyeler, teşvikler olağan ki hepimizin her vakit dilek ettiği, bütün ihracatçıların istek ettiği bir şeydir. Bilhassa son vakit içinderdaki kur düzeyleri de ihracatın süratli biçimde artmasına bence faydalı olmuştur.” halinde konuştu.
Usta, nitelikli ve yüksek katma pahalı mamüllerin ihracatının kıymetli olduğuna dikkati çekerek şunları kaydetti:
“Bizim soda külü tarafındaki ihracatımızın hepsi yüzde 100 katma pahalıdır. Yani dışarıdan hiç bir ithal girdi bünyeye girmeden yapılan ihracattır. Biz geçen sene 700 milyon dolar ihracat yaptık. Bizim üzere 340 tane daha şirket olsaydı, Türkiye’nin bütün ihracatını yapabilirdi. Bu sayı inşallah 2022’de 1,1 milyar dolar ihracat yaptığımızda 250’ye düşecek. Yani bizim üzere 250 tane daha olduğu vakit Türkiye’nin hedeflenen 250 milyon dolarlık ihracatının tümünü yapabilecek seviyeye gelinecek.”
KAYNAK: AA
Usta, Ciner Grubu’nun faaliyetleri ve Türkiye iktisadı için uygulanan yeni modele ait AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2021 yılının 2020’nin tesiriyle başladığını, 2020 yılında salgın niçiniyle tüm dünyada önemli üretim durdurmalarının yaşandığını, kendilerinin daha esnek bir şirket oldukları için bu devri daha az kayıpla atlattıklarını, bir ölçü da üretim kaybettiklerini söylemiş oldu.
2021 yılı içerisinde dünyada önemli talep patlamaları yaşandığını ve bunda büyük fonların emtia stoklama uğraşı içerisinde olmalarının da kıymetli bir etmen olduğunu tabir eden Usta, “Bu çerçevede talep epey fazla olduğu için yapabileceğimiz bütün üretimi had safhada yaptık ve yaklaşık 700 milyon dolarlık ihracatla geçtiğimiz yılı kapatmış olduk. Sonuçta başarılı bir yıldı. 2021 yılındaki talep patlamasının tesiri artık bizi 2022 yılında hayli daha yüksek ihracat amaçlarına koşturacak. Bunun iki tane sebebi olacak; biri üretim artışı, oburu de dünya piyasalarındaki fiyat artışı.” diye konuştu.
Usta, ihracatçılar için en büyük sorunun nakliye maliyetleri olduğuna işaret ederek, dünyada gemicilik dalının dış nakliyede Türkiye ihracatçısına önemli dezavantaj yaratacak biçimde navlun meblağlarının dökme eserlerde 2 katın, konteynerlerde 3 katın üzerine hatta kimi vakit son vakit içinderda 5 kata kadar çıkan fiyat artışlarının gündeme geldiğini, onun haricinde 2021’in ekseriyetle yeterli bir yıl olduğunu, 2022’de buna göre durum aldıklarını lisana getirdi.
“2015-2020 ORTASINDA TÜRKİYE’DE 4 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM YAPTIK”
Gürsel Usta, 2022 yılı için ihracat maksatlarının 1 milyar 100 milyon dolar olduğuna dikkati çekerek, “Bu uçuk bir gaye değil, şu anda mutabakatlarını yaptığımız fiyatlar ve satacağımız ölçülerin çarpılması kararı bulunan bir ihracat sayısı.” dedi.
Kimya bölümünün, Türkiye ihracatının otomotivden daha sonraki ikinci büyük kolu olduğuna işaret eden Usta, inorganik kimya alanında kendilerinin Türkiye birincisi, bu kesimde de dünyanın en büyük şirketi olduklarını vurguladı.
Usta, 2015-2020 içinde Türkiye’de 4 milyar dolarlık yatırım yaptıklarını aktararak, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Konjonktürden çok fazla etkilenmiyoruz. Bu natürel ki faiz ve kur siyasetlerini yadsıdığım manasına gelmesin lakin konjonktürel şeylere epeyce bakmayız ve yatırım yaparız. Şu anda imali devam eden 50 milyon avro fiyatında deka ve kostik yatırımımız var. birebir vakitte 2022 yılı sonuna kadar tamamlanacak bir yatırım. 300 bin ton civarında üretim artıracağız, beraberinde 600 bin tonluk yeni bir yatırıma başladık. Bu da 200 milyon avro fiyatında yatırım. Kontratları imzalandı, iş başlamış durumda. Bunun yatırımı 2,5 sene civarında bitiyor. Üretimini 2024 yılının sonu, 2025 yılının başında piyasaya verecek biçimde alacağız. 300 bin tonluk yatırımın yaklaşık 75 milyon dolar civarında, ondan sonrasında artıracağımız 600 bin tonun da ihracatımıza en az 150 milyon dolar katkısı olacak. Bu soda tarafında yaptığımız yatırımlar.”
Şişecam’dan daha sonra Türkiye’deki en büyük cam ambalaj üreticisi olduklarına işaret eden Usta, “Bilecik Bozüyük’teki OSB’de yeni bir cam tesisi daha kuruyoruz. Orada bizim 2 fırınımız vardı, bu günde 500 ton cam ambalaj üretecek bir tesis. Ayrıyeten Ankara Kazan’da da 2 tane 650 tonluk fırın ile yeni bir cam fabrikası kuruyoruz.” formunda konuştu.
Usta, bu tesislerin tümünün ihracata dönük çalışacağını vurgulayarak, son devirlerdeki kur siyasetleri, Türkiye’deki üretim maliyetlerinin rakip Avrupa pazarlarına göre daha düşük ve uygun olması, ürettikleri eserin kalitesi, teknolojik üstünlükleri, yeni tesislerin karbon ayak izinin Avrupa’daki eski tesislere kıyasla daha güzel bir durumda olmasının kendilerinin tercih edilir bir firma olmasını sağladığını anlattı.
Türkiye’den bu pazarlara da ihracat yapacaklarını aktaran Usta, “Cam ambalaj mamüllerinde yapacağımız ihracatın toplamı 120 milyon dolar civarında olacak. 2022 yılında 1 milyar 100 milyon dolarla ihracatımızı tamamlayacağız. 2025 yılı geldiğinde 1 milyar 550 milyon dolarlık ihracat yapar duruma geleceğiz. Biz baştan beri cari açığın kapatılması istikametindeki siyasetlere önemli bir biçimde dayanak oluyoruz, bunu hem işletmemiz tıpkı vakitte memleketimiz ismine yapıyoruz.” diye konuştu.
“TÜRKİYE YATIRIM AÇISINDAN ÖBÜR ÜLKELERE NAZARAN DAHA CAZİP”
Usta, Ciner Kümesi olarak yaklaşık 6 bin bireye direkt iş verdiklerini, dolaylı olarak 12 bin bireye iş sağladıklarını belirtti.
Yeni yapacakları yatırımlarla bu istihdamlara takviye vereceklerini, Kazan’daki soda şirketinde yeni yatırımla bir arada 100 şahsa direkt istihdam sağlayacaklarını, 150 şahsa de bunun dolaylı etkisinin olacağını, cam ambalaj tarafında da ilaveten 1.000 bireye istihdam imkanı sağlayacaklarını söylemiş oldu.
Gürsel Usta kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Eğer düzgün bir iş yapıyorsanız ve milletlerarası pazarda ona ait bir talep varsa mal fiyatını esasen buluyor. Biz de küme olarak aslına bakarsan evvel malımızı satıyoruz, daha sonra yatırımımızı yapıyoruz. Türkiye yatırım açısından öbür ülkelere göre daha cazip. Yani üretim maliyetlerine bakıyorsunuz. Üretim maliyetleri açısından Türkiye’de gaz, Avrupa’dan ucuzsa avantajlısın. Elektrik rakibinizden ucuzsa avantajlısın. İstihdam ucuzsa avantajlısın. ötürüsıyla bir tek farkı kalıyor. Malı dış pazarlarda kullanım noktalarına ulaştırma maliyeti.
Geçtiğimiz yıldaki en büyük sorun neydi? Kurdaki dalgalanma. Dalgalanma durduğu an bir sorun yok. Kurun düzeyi hayli değerli değil, istikrar esasen bizatihi pazarda oluşur. Kıymetli olan insanların bütçe hazırlayabileceği, geleceğini ve planlamasını yapabileceği istikrarlı bir kur. Bu gördüğünüz üzere oturdu. İkinci olarak dünyada gemi navlun meblağları sanırım bu yılın sonuna kadar olağan mertebelerine inecek. O denli olduğu takdirde bu bizim ihracat gereksinimimizi, ihracat hevesimizi daha da kolaylaştıracak. İstediğimiz gayeleri tahminen daha güzel bir biçimde bize yakalatacak bir düzeye gelecek.”
“REFAH DÜZEYİ ARTAN BİR ÜLKEDE İŞ ADAMLARIMIZ DAHA YATIRIMCI OLABİLİRLER”
Usta, Türkiye’nin üretimini artırması, cari fazla vermesini her insanın isteyeceğini, yıllardır bununla ilgili gayret ve takviyelerin olduğunu belirterek, “Yeni siyasetler Sayın Bakan Nebati’nin de dediği üzere bir kısmı alışılmamış siyasetler. O yüzden bunu daima birlikte sonuçları prestijiyle goreceğiz.” dedi.
Üniversitede okuduğu devirde bir akademisyenin “Siz hangi para ve maliye siyasetlerini uygularsanız uygulayın sonuçta piyasayı belirleyen tüketici davranışlarıdır.” lafına atıfta bulunan Usta, tüketici davranışlarının ekonomik sonuçları belirleyeceğini söylemiş oldu.
Usta, Türkiye’de kâfi yatırım, patent teşviklerinin olduğunu, katma bedelli mamüllerin teşvik edilebileceğini belirterek, Türkiye’deki temel sorunun finansman olduğunu lisana getirdi.
Yatırım yapılması, istihdamın artırılması ve ulusal gelirin refah düzeyine yükselebilmesinin temel yolunun inanç ortamının sağlanıyor olmasından geçtiğini anlatan Usta, “Üretimin artırılıp, cari açığın kapatılması her insanın ortak gayesi. Bu memleketimizin refah seviyesini artıracak bir durumdur. Refah düzeyi artan bir ülkede iş adamlarımız hayli daha rahat, kendine inançlı, ucuz finansman bulabilir, daha yatırımcı olabilirler.” diye konuştu.
Büsbütün ihracat odaklı firma olduklarını, ihracat limanlarına mal taşıyan araçlarının dünyanın etrafını günde 5,5 defa dolaşacak kadar yol aldığını vurgulayan Usta, “Yeni yapacağımız yatırımlar da büsbütün ihracata dönük olacağı için biz hem cari açığın kapatılmasına dayanak vermiş birebir vakitte şirketimiz açısından ihracatımızı epeyce daha üst düzeylere çıkarmış olacağız. Takviyeler, teşvikler olağan ki hepimizin her vakit dilek ettiği, bütün ihracatçıların istek ettiği bir şeydir. Bilhassa son vakit içinderdaki kur düzeyleri de ihracatın süratli biçimde artmasına bence faydalı olmuştur.” halinde konuştu.
Usta, nitelikli ve yüksek katma pahalı mamüllerin ihracatının kıymetli olduğuna dikkati çekerek şunları kaydetti:
“Bizim soda külü tarafındaki ihracatımızın hepsi yüzde 100 katma pahalıdır. Yani dışarıdan hiç bir ithal girdi bünyeye girmeden yapılan ihracattır. Biz geçen sene 700 milyon dolar ihracat yaptık. Bizim üzere 340 tane daha şirket olsaydı, Türkiye’nin bütün ihracatını yapabilirdi. Bu sayı inşallah 2022’de 1,1 milyar dolar ihracat yaptığımızda 250’ye düşecek. Yani bizim üzere 250 tane daha olduğu vakit Türkiye’nin hedeflenen 250 milyon dolarlık ihracatının tümünü yapabilecek seviyeye gelinecek.”
KAYNAK: AA