Türk çelik kesimi, olağanlaşma ile ihracatta atağa geçecek Özdemir, 2021’in ikinci yarısında olağanlaşma adımlarının atılması ve müdafaa önlemlerinin gevşemesi ile yurt içi tüketim ve üretimdeki artışın, kayıpları telafi ederek, sonuncu eser fiyatlarında yeni dengelerin oluşabileceğini belirtti. İkinci yarıda da canlı bir pazar öngördüklerine vurgu yapan Özdemir, yeni istikrarlar çerçevesinde, üretim ve tüketim faaliyetlerinin istikrarlı bir biçimde devam edeceği tarafında değerlendirmelerde bulundu.
FİYATLAR İSTİKRARA ULAŞACAK
Üretim ve tüketimde artış sürerken memleketler arası piyasalarda yaşanan arz zahmetinin hala devam ettiğine dikkat çeken Özdemir, “Salgın niçiniyle 2020 yılının bilhassa ikinci çeyreğinde çelik dalında önemli bir daralma yaşandı. Ancak dördüncü çeyrek itibariyle talep tekrar geri geldi. Fakat bu seferde çelik üretiminde kullanılan hammadde meblağlarında önemli artışlar yaşandı. O denli ki 2021 yılının Ocak ayında hurda ve cevher üzere en önemli sıvı çelik üretim girdilerinin meblağları bundan evvelki yıla göre neredeyse 2 katına yaklaştı. Şu an artış trendi hala devam etse de pandemi sürecinin tesirlerinin yavaşlaması ile kapasitelerin geri dönmesi ile piyasanın önümüzdeki süreçte dengeleneceğini düşünüyorum. Lojistik tarafındaki sorunlar hala devam ediyor. Proaktif yaklaşıp yaratıcı tahliller üretmeye çalışıyoruz” dedi.
ÇİN VE RUSYA’NIN ATAĞI YENİ PAZARLARIN ÖNÜNÜ AÇACAK
Çin’in ihracatta çelik mamüllerine uyguladığı yüzde 13’lük vergi dayanağını kaldırmasının Türk Çelik dalı açısından orta ve uzun vadede olumlu tesirler yaratacağına vurgu yapan Özdemir, “Çin’in kimi pazarlardan çekilerek iç piyasaya dönmesi, Türk Çelik Kesimi ’nün rekabette zorluk çektiği Güney Doğu Asya, Uzak Doğu, Güney Amerika, Orta Doğu ve Afrika üzere pazarlarda daha faal ve kuvvetli olmasının önünü açtı. bir daha Rusya’nın demir ve demir dışı metal ihracatına getirdiği ihracat vergisi, Türk Demir Çelik bölümünün pazar boşluğunu doldurması açısından bir daha değerli bir fırsat. Hammadde açısından ise bu durumun meşakkatler yaratmamasını ümit ediyoruz. Öte yandan, önümüzdeki devirde yurt içi üretim kapasitesindeki kademeli artışın piyasaya üretim hacmi vereceğini söyleyebiliriz. Atıl kapasitelerin devreye girmesi ve yeni yatırımlarla iç piyasa talebi daha süratli karşılanacak” diye konuştu.
KESİM İHRACATTA ÜÇÜNCÜLÜĞE YÜKSELDİ
Türkiye ‘nin çelik üretiminde dünyada 7. sırada bulunduğunu hatırlatan Özdemir şunları ekledi: “Türkiye, Avrupa’nın en büyük çelik üreticisi pozisyonuna gelmiş durumda. hem de Türk Çelik dalı dışa bağımlılığı azaltma çalışmalarının yanında, ihracatı güçlendirerek ülke iktisadına büyük katkı sağladı. Ocak-Haziran periyoduna baktığımızda, ihracatta geçtiğimiz yılın birebir periyoduna göre yüzde 54’lik bir artış yakaladığımızı görüyoruz. Çelik meblağlarında yaşanan artışın tesiriyle kesim ihracatta, Haziran ayında geçen yılın birebir devrine bakılırsa yüzde 79 ‘luk bir artış ile 2 milyar 025 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi ve dış ticarette ülke iktisadına en çok katkı veren üçüncü sanayi kolu oldu. Bu sayıyla birlikte demir çelik kesimi, tarihin en yüksek aylık ihracatına ulaştı. Dal oyuncuları olarak, yaşanan bu gelişmeler bizi memnun ediyor. Birebir ivmeyi yılın kalan devrinde de üst hakikat artarak devam ettireceğimize yürekten inanıyorum.”
KESİMİN BÜYÜME İVMESİ DEVAM EDECEK
AB’nin yasal mühleti dolduğu için kaldırılması beklenen kota uygulamasını son dakika sonucu ile 3 yıl daha uzattığına vurgu yapan Özdemir, “AB’nin Galvanizli eserlerde süregelen antidamping soruşturması, Uzak Doğu’nun pandemi niçini ile gücünü kaybettiği Avrupa pazarında Türk üreticilerinin de aktifliğini zayıflatıyor. Bu noktada bakanlık, birlikler ve dernekler nezdinde ortak hareket ederek gerekli tedbirleri almamız gerekiyor. Tüzel altyapısı olmayan müdafaa tedbirleri, büyüyen Türk Çelik dalı için bir tehdit ve pürüz oluştursa da bizler uzun devirde Türk Çelik bölümünü büyütmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
ÜÇÜNCÜ GALVANİZ ÇİZGİSİ İÇİN ÇALIŞMALAR BAŞLADI
Yıldız Demir Çelik’in 2,5 yılda toplam 200 milyon doların üzerinde bir ihracat sayısına ulaştığına dikkat çeken Özdemir, söyle devam etti: “Kısa vakitte bölümde kıymetli bir pozisyon edindik. Yatırımlarımıza yeni devirde de sürat kesmeden devam ediyoruz. Geçen yıl plana alınan ikinci galvaniz sınırı yatırımının 2021’in son çeyreğinde devreye girmesini bekliyoruz. Bu çizginin devreye girmesiyle 600 bin tonluk mevcut üretim kapasitesini 900 bin tona taşımayı hedefliyoruz. birebir vakitte üçüncü galvaniz çizgisinin da hazırlıklarını yapıyoruz.”
FİYATLAR İSTİKRARA ULAŞACAK
Üretim ve tüketimde artış sürerken memleketler arası piyasalarda yaşanan arz zahmetinin hala devam ettiğine dikkat çeken Özdemir, “Salgın niçiniyle 2020 yılının bilhassa ikinci çeyreğinde çelik dalında önemli bir daralma yaşandı. Ancak dördüncü çeyrek itibariyle talep tekrar geri geldi. Fakat bu seferde çelik üretiminde kullanılan hammadde meblağlarında önemli artışlar yaşandı. O denli ki 2021 yılının Ocak ayında hurda ve cevher üzere en önemli sıvı çelik üretim girdilerinin meblağları bundan evvelki yıla göre neredeyse 2 katına yaklaştı. Şu an artış trendi hala devam etse de pandemi sürecinin tesirlerinin yavaşlaması ile kapasitelerin geri dönmesi ile piyasanın önümüzdeki süreçte dengeleneceğini düşünüyorum. Lojistik tarafındaki sorunlar hala devam ediyor. Proaktif yaklaşıp yaratıcı tahliller üretmeye çalışıyoruz” dedi.
ÇİN VE RUSYA’NIN ATAĞI YENİ PAZARLARIN ÖNÜNÜ AÇACAK
Çin’in ihracatta çelik mamüllerine uyguladığı yüzde 13’lük vergi dayanağını kaldırmasının Türk Çelik dalı açısından orta ve uzun vadede olumlu tesirler yaratacağına vurgu yapan Özdemir, “Çin’in kimi pazarlardan çekilerek iç piyasaya dönmesi, Türk Çelik Kesimi ’nün rekabette zorluk çektiği Güney Doğu Asya, Uzak Doğu, Güney Amerika, Orta Doğu ve Afrika üzere pazarlarda daha faal ve kuvvetli olmasının önünü açtı. bir daha Rusya’nın demir ve demir dışı metal ihracatına getirdiği ihracat vergisi, Türk Demir Çelik bölümünün pazar boşluğunu doldurması açısından bir daha değerli bir fırsat. Hammadde açısından ise bu durumun meşakkatler yaratmamasını ümit ediyoruz. Öte yandan, önümüzdeki devirde yurt içi üretim kapasitesindeki kademeli artışın piyasaya üretim hacmi vereceğini söyleyebiliriz. Atıl kapasitelerin devreye girmesi ve yeni yatırımlarla iç piyasa talebi daha süratli karşılanacak” diye konuştu.
KESİM İHRACATTA ÜÇÜNCÜLÜĞE YÜKSELDİ
Türkiye ‘nin çelik üretiminde dünyada 7. sırada bulunduğunu hatırlatan Özdemir şunları ekledi: “Türkiye, Avrupa’nın en büyük çelik üreticisi pozisyonuna gelmiş durumda. hem de Türk Çelik dalı dışa bağımlılığı azaltma çalışmalarının yanında, ihracatı güçlendirerek ülke iktisadına büyük katkı sağladı. Ocak-Haziran periyoduna baktığımızda, ihracatta geçtiğimiz yılın birebir periyoduna göre yüzde 54’lik bir artış yakaladığımızı görüyoruz. Çelik meblağlarında yaşanan artışın tesiriyle kesim ihracatta, Haziran ayında geçen yılın birebir devrine bakılırsa yüzde 79 ‘luk bir artış ile 2 milyar 025 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi ve dış ticarette ülke iktisadına en çok katkı veren üçüncü sanayi kolu oldu. Bu sayıyla birlikte demir çelik kesimi, tarihin en yüksek aylık ihracatına ulaştı. Dal oyuncuları olarak, yaşanan bu gelişmeler bizi memnun ediyor. Birebir ivmeyi yılın kalan devrinde de üst hakikat artarak devam ettireceğimize yürekten inanıyorum.”
KESİMİN BÜYÜME İVMESİ DEVAM EDECEK
AB’nin yasal mühleti dolduğu için kaldırılması beklenen kota uygulamasını son dakika sonucu ile 3 yıl daha uzattığına vurgu yapan Özdemir, “AB’nin Galvanizli eserlerde süregelen antidamping soruşturması, Uzak Doğu’nun pandemi niçini ile gücünü kaybettiği Avrupa pazarında Türk üreticilerinin de aktifliğini zayıflatıyor. Bu noktada bakanlık, birlikler ve dernekler nezdinde ortak hareket ederek gerekli tedbirleri almamız gerekiyor. Tüzel altyapısı olmayan müdafaa tedbirleri, büyüyen Türk Çelik dalı için bir tehdit ve pürüz oluştursa da bizler uzun devirde Türk Çelik bölümünü büyütmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
ÜÇÜNCÜ GALVANİZ ÇİZGİSİ İÇİN ÇALIŞMALAR BAŞLADI
Yıldız Demir Çelik’in 2,5 yılda toplam 200 milyon doların üzerinde bir ihracat sayısına ulaştığına dikkat çeken Özdemir, söyle devam etti: “Kısa vakitte bölümde kıymetli bir pozisyon edindik. Yatırımlarımıza yeni devirde de sürat kesmeden devam ediyoruz. Geçen yıl plana alınan ikinci galvaniz sınırı yatırımının 2021’in son çeyreğinde devreye girmesini bekliyoruz. Bu çizginin devreye girmesiyle 600 bin tonluk mevcut üretim kapasitesini 900 bin tona taşımayı hedefliyoruz. birebir vakitte üçüncü galvaniz çizgisinin da hazırlıklarını yapıyoruz.”