Tüm hazırlıklar yapıldı! 5 büyükten 110 milyar dolar Otomotiv, kimya, hazır giysi, çelik, demir ve demir dışı metaller dalları 2022’de toplam 110 milyar dolar ihracat hedefliyor. Lojistik yakınlığın avantajını yaşayan kesimlerin bu yılki ihracatının 104 milyar dolar olması bekleniyor.
Türkiye ihracatta her ay Cumhuriyet tarihi rekorları kırmaya devam ederken, ihracatın lokomotif dalları içinde yer alan otomotiv, kimya, hazırgiyim, çelik, demir ve demir dışı metaller üzere birfazlaca dal hem bu yıl için belirledikleri gayeleri üst istikametli revize etti tıpkı vakitte 2022 için fazlaca daha yüksek amaçlar belirledi. 2020’de toplamda 82 milyar dolar ihracata imza atan 5 bölüm, bu yıl sonunda kelam konusu sayısı yüzde 27 artırarak 104 milyar dolara çıkarmaya hazırlanırken, önümüzdeki yıl ise 110 milyar doları aşmayı hedefliyor. Dal temsilcilerine bakılırsa bu yıl üretim ve ihracatta ezalara yol açan hammadde, güç maliyeti, çip krizi ve kur önümüzdeki yıl da sorun olarak varlığını devam ettirecek. İş dünyası temsilcileri, rakip ülkelere göre Türkiye’nin avantajlarını ise Çin’e nazaran düşük navlun, üretim kabiliyeti, sürat ve AB üzere ana pazarlara yakınlık olarak sıraladı. Kesim liderleri, bölümlerin 2022 gayelerini, avantajlarını ve dezavantajlarını Dünya’ya kıymetlendirdi.
KİMYA
DALIN EN BÜYÜK KOZU TEKNOLOJİ MERKEZİ
Geçen yılı 18,3 milyar dolar ihracat ile tamamlayan kimya dalı, bu yılı 22 milyar dolar ile kapatmaya hazırlanıyor. Dünya’dan Yener Karadeniz’in haberine bakılırsa ,Önümüzdeki yıl için ise 24 milyar dolarlık gaye belirlediklerini anlatan İstanbul Kimyevi Unsurlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Lideri Adil Pelister’e nazaran bölümün en büyük külfetleri içinde birinci sırada hammadde tedariki yer alıyor.
Petrolde yaşanan fiyat artışının hammadde meblağlarını da direkt etkilediğini tabir eden Pelister, önümüzdeki yıl amaçları hakkında ise şu ayrıntıları verdi: “24 milyar dolarlık gayeye ulaşabilmek için fiziki ve dijital etkinliklerimizi sürdüreceğiz. Kimya Teknoloji Merkezi’mizi 2022 yılı itibariyle faaliyete geçirmek için çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz. Merkezimizdeki memleketler arası akredite referans laboratuvarlarımız ile bu alandaki gereksinimini karşılayacağız. Testlerin süratli ve daha uygun fiyatlarla gerçekleştirilmesini amaçlıyoruz. Bütün gayemiz 2019 ve 2020 senelerında toplam ülke ihracatımızda sektörel bazda kalıcı ikinciliği yakalayan kimya kesimimizi gerek hacim gerekse bedel bazında hak ettiği yere yükseltmek”.
OTOMOTİV
GÜÇ FİYATLARINDAKİ ARTIŞ EK YÜK OLUŞTURACAK
Uludağ Otomotiv Sanayisi İhracatçıları Birliği (OİB) Lideri Baran Çelik, 2022’de otomotiv dalı ihracatını etkileyecek en değerli ögenin yarı iletken çip krizi olacağını kaydetti. En makus geri kalsa da kelam konusu sorunun 2022’nin birinci yarısında da devam edeceğini lisana getiren Çelik, bu vakitte üretim kesintileri ile karşılaşabileceğine dikkat çekti. Çelik’in verdiği bilgilere göre bu süreçte kelam konusu alanda tüm dünyada epey fazla yatırım yapıldı ve yapılmaya da devam ediliyor. Elektrikli ve otonom araçların yaygınlaşması ile bu sorunun daha da arttığını kaydeden Çelik, 2023 yılı daha sonrasında sorunun büsbütün çözüleceğinin varsayım edildiğini belirtti. Öbür meseleleri ise hammadde, lojistik ve güç krizi olarak sıralayan Çelik, şöyleki devam etti: “Salgının global arz talep istikrarını bozması ve çok iklim olayları bugünkü hammadde ve güç krizinin dolaysıyla da fiyat artışlarının en büyük niçinleri olarak görülüyor. Güç fiyatları inanılmaz bir süratle artışa geçti. Bu da üretim ve ihracat üzerinde ek bir yük oluşturacak. Zincirleme problemler ile karşı karşıyayız ve bu sıkıntıların kısa vadede çözülebilmesi maalesef mümkün gözükmüyor” dedi. Çelik, 2022 ihracat beklentileri konusunda ise şu sözleri kullandı: “2022 de kesim açısından sıkıntı bir yıl olacak. Bu yılı 30 milyar doların biraz altında bir sayı ile kapatacağız. Önümüzdeki yıl bu sayının üzerine çıkabiliriz” tabirlerini kullandı.
HAZIR GİYSİ
HAMMADDE VE KURDAN KAYGILI
2019’u 17,7 milyar dolar, 2020’yi ise 17,1 milyar dolar ihracat ile kapatan hazırgiyim bölümü bu yılın başında 19 milyar dolar olarak belirlenen ihracat amacını yükseltti. İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Lideri (İHKİB) Mustafa Gültepe, yılı büyük olasılıkla 20 milyar dolar düzeyinde bir ihracat ile kapatacaklarını anlattı. Her yıl yüzde 8 üzere bir büyüme gayeleri olduğunu hatırlatan Gültepe, önümüzdeki yıl ise yatırımlara bağlı olarak 21 milyar dolar ihracatı aşabileceklerini belirtti. Bu süreçte kesimin önündeki en büyük riskin ise hammadde fiyatları ve kurdaki dalgalanma olduğunu lisana getiren Gültepe, “Türkiye’deki hammadde fiyatları öbür milletlerarası pazarlara nazaran fazlaca daha fazla artıyor. Biroldukça ülke ile yüzde 20’ye varan fiyat farkımız var. bu biçimde olunca fiyat tutturmak ve bunu sürdürülebilir kılmak zorlaşıyor. Önümüzdeki yıl da hammadde meblağları en büyük sorun olarak karşımızda duracak üzere görünüyor. Kurda yaşanan dalgalanma da bir öbür kıymetli problem” dedi. Bölümün avantajları konusunda ise Gültepe, şu tabirleri kullandı: “Dışarda yaşanan lojistik sorunları sebebi ile yakından tedarikin öne çıkması bizim için bir avantaj. Süratli üretim kabiliyetimiz de bir öteki avantajımız.”
ÇELİK
AMAÇLAR ÜST TARAFLI REVİZE EDİLDİ
2019’da 13,8 milyar dolar, 2020’de ise 12,7 milyar dolarlık ihracata imza atan çelik bölümü, bu yıl sonu için ölçüde 23 milyon ton, kıymette ise 15 milyar dolarlık ihracat gayesi belirlemişti. Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) İdare Konseyi Lideri Adnan Aslan, kelam konusu sayısı revize ederek ölçüde 24 milyon tonu, kıymette ise 22 milyar doları hedeflediklerini söylemiş oldu. 2022 için ise amaç vermeyen Aslan, “Çeliğe olan talebin geri gelmesi, Türk çelik endüstrisini de olumlu tarafta etkiledi. 2022’de de 2021 yılına benzeri gelişmelerin yaşanacağını düşünüyor ve Türk çelik dalında yaşanan olumlu havanın önümüzdeki sene de devam edeceğini öngörüyoruz” dedi. Dalın, önümüzdeki periyoda ait risk ve avantajları için ise Aslan şu tabirleri kullandı: “ABD ve AB pazarlarında Türk çelik bölümünü maksat alan korumacılık tedbirleri devam ediyor. Bu tedbirler önümüzdeki yılda da risk oluşturmaya devam edecek. Asıl sorunumuz malzemeyi tedarik etmek. Güç ve hammaddede dışarıya bağımlıyız. Dövizin çok arttığı ve stabil olmadığı ortamların ise maliyetimize yansımaları fazlaca önemli boyutlara ulaşıyor. Bu mevzudaki beklentimizi kurun öngörülebilir ve istikrarlı olması.” Halihazırda bölümün en değerli gündem hususlarından birinin de AB Yeşil Mutabakatı kapsamında uygulamaya konacak olan Sonda Karbon Düzenlemesi olduğunu aktaran Aslan, Türkiye’nin kelam konusu düzenlemeye tabi olmasının engellenmesi gerektiğini aktardı.
DEMİR VE DEMİR DIŞI METALLER
NAVLUN YAKIN PAZARDA AVANTAJ YARATIYOR
2019’da 8,1 milyar dolar, 2020’de ise 8,3 milyar dolarlık ihracata imza atan demir ve demir dışı metaller bölümü, bu yıla 10 milyar dolarlık ihracat amacıyla başlamıştı. İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Lideri Tahsin Öztiryaki, eylül prestiji ile 8,9 milyar dolar ihracat sayısına ulaştıklarını, yıl sonunda ise 10 milyar dolar barajını da aşacaklarını anlattı. Öztiryaki, 2022 için ise şu tabirleri kullandı: “2022 yılında Türkiye’nin orta vadeli ihracat artışının yüzde 9,5 oranında olması bekleniyor. Kesimimiz için de paralel bir gaye koyarsak 2022 yılı için bölüm ihracat maksadımız 13,5 milyar dolar olacak diyebiliriz.” Öztiryaki’ye nazaran halihazırda devam eden lojistik sorunu 2022’de devam edecek. Öztiryaki, “Navlun fiyatları rekabetçiliğimizi olumsuz etkiliyor. Fakat bu olumsuz durum yakın pazarlarda rekabet avantajı da sağlıyor” dedi. Bir öteki riskin ise artan hammadde meblağları olduğunu lisana getiren Öztiryaki, şu biçimde devam etti: “Sektörümüz hammaddede yurtdışına bağımlı bir durumda. Bu niçinle hammadde güvenliğimizin sağlanması, üzerinde değerle durulması gereken bir mevzu. Bunun için; ülkemizi metal ticaretinde bir merkez pozisyonuna getirerek ülkemizde depolanan metal ölçüsünü artırabilir, ülkemizde çıkarılan metal cevherlerinin yurtarasında değerlendirilmesini sağlayabilir ve metal hurdalarının yurtarasında kıymetlendirme oranını artırabiliriz. Paslanmaz çeliği ülkemizde üretmeliyiz. Ayrıyeten metal hurdaların daha büyük oranda yurtarasında değerlendirilmesini sağlamalıyız. Bunların yanı sıra Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı kapsamında Emisyon Test ve Belgelendirme altyapımızın AB tarafınca tanınacak biçimde geliştirilmesi ehemmiyet arz ediyor” sözlerini kullandı.
KAYNAK: DÜNYA
Türkiye ihracatta her ay Cumhuriyet tarihi rekorları kırmaya devam ederken, ihracatın lokomotif dalları içinde yer alan otomotiv, kimya, hazırgiyim, çelik, demir ve demir dışı metaller üzere birfazlaca dal hem bu yıl için belirledikleri gayeleri üst istikametli revize etti tıpkı vakitte 2022 için fazlaca daha yüksek amaçlar belirledi. 2020’de toplamda 82 milyar dolar ihracata imza atan 5 bölüm, bu yıl sonunda kelam konusu sayısı yüzde 27 artırarak 104 milyar dolara çıkarmaya hazırlanırken, önümüzdeki yıl ise 110 milyar doları aşmayı hedefliyor. Dal temsilcilerine bakılırsa bu yıl üretim ve ihracatta ezalara yol açan hammadde, güç maliyeti, çip krizi ve kur önümüzdeki yıl da sorun olarak varlığını devam ettirecek. İş dünyası temsilcileri, rakip ülkelere göre Türkiye’nin avantajlarını ise Çin’e nazaran düşük navlun, üretim kabiliyeti, sürat ve AB üzere ana pazarlara yakınlık olarak sıraladı. Kesim liderleri, bölümlerin 2022 gayelerini, avantajlarını ve dezavantajlarını Dünya’ya kıymetlendirdi.
KİMYA
DALIN EN BÜYÜK KOZU TEKNOLOJİ MERKEZİ
Geçen yılı 18,3 milyar dolar ihracat ile tamamlayan kimya dalı, bu yılı 22 milyar dolar ile kapatmaya hazırlanıyor. Dünya’dan Yener Karadeniz’in haberine bakılırsa ,Önümüzdeki yıl için ise 24 milyar dolarlık gaye belirlediklerini anlatan İstanbul Kimyevi Unsurlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Lideri Adil Pelister’e nazaran bölümün en büyük külfetleri içinde birinci sırada hammadde tedariki yer alıyor.
Petrolde yaşanan fiyat artışının hammadde meblağlarını da direkt etkilediğini tabir eden Pelister, önümüzdeki yıl amaçları hakkında ise şu ayrıntıları verdi: “24 milyar dolarlık gayeye ulaşabilmek için fiziki ve dijital etkinliklerimizi sürdüreceğiz. Kimya Teknoloji Merkezi’mizi 2022 yılı itibariyle faaliyete geçirmek için çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz. Merkezimizdeki memleketler arası akredite referans laboratuvarlarımız ile bu alandaki gereksinimini karşılayacağız. Testlerin süratli ve daha uygun fiyatlarla gerçekleştirilmesini amaçlıyoruz. Bütün gayemiz 2019 ve 2020 senelerında toplam ülke ihracatımızda sektörel bazda kalıcı ikinciliği yakalayan kimya kesimimizi gerek hacim gerekse bedel bazında hak ettiği yere yükseltmek”.
OTOMOTİV
GÜÇ FİYATLARINDAKİ ARTIŞ EK YÜK OLUŞTURACAK
Uludağ Otomotiv Sanayisi İhracatçıları Birliği (OİB) Lideri Baran Çelik, 2022’de otomotiv dalı ihracatını etkileyecek en değerli ögenin yarı iletken çip krizi olacağını kaydetti. En makus geri kalsa da kelam konusu sorunun 2022’nin birinci yarısında da devam edeceğini lisana getiren Çelik, bu vakitte üretim kesintileri ile karşılaşabileceğine dikkat çekti. Çelik’in verdiği bilgilere göre bu süreçte kelam konusu alanda tüm dünyada epey fazla yatırım yapıldı ve yapılmaya da devam ediliyor. Elektrikli ve otonom araçların yaygınlaşması ile bu sorunun daha da arttığını kaydeden Çelik, 2023 yılı daha sonrasında sorunun büsbütün çözüleceğinin varsayım edildiğini belirtti. Öbür meseleleri ise hammadde, lojistik ve güç krizi olarak sıralayan Çelik, şöyleki devam etti: “Salgının global arz talep istikrarını bozması ve çok iklim olayları bugünkü hammadde ve güç krizinin dolaysıyla da fiyat artışlarının en büyük niçinleri olarak görülüyor. Güç fiyatları inanılmaz bir süratle artışa geçti. Bu da üretim ve ihracat üzerinde ek bir yük oluşturacak. Zincirleme problemler ile karşı karşıyayız ve bu sıkıntıların kısa vadede çözülebilmesi maalesef mümkün gözükmüyor” dedi. Çelik, 2022 ihracat beklentileri konusunda ise şu sözleri kullandı: “2022 de kesim açısından sıkıntı bir yıl olacak. Bu yılı 30 milyar doların biraz altında bir sayı ile kapatacağız. Önümüzdeki yıl bu sayının üzerine çıkabiliriz” tabirlerini kullandı.
HAZIR GİYSİ
HAMMADDE VE KURDAN KAYGILI
2019’u 17,7 milyar dolar, 2020’yi ise 17,1 milyar dolar ihracat ile kapatan hazırgiyim bölümü bu yılın başında 19 milyar dolar olarak belirlenen ihracat amacını yükseltti. İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Lideri (İHKİB) Mustafa Gültepe, yılı büyük olasılıkla 20 milyar dolar düzeyinde bir ihracat ile kapatacaklarını anlattı. Her yıl yüzde 8 üzere bir büyüme gayeleri olduğunu hatırlatan Gültepe, önümüzdeki yıl ise yatırımlara bağlı olarak 21 milyar dolar ihracatı aşabileceklerini belirtti. Bu süreçte kesimin önündeki en büyük riskin ise hammadde fiyatları ve kurdaki dalgalanma olduğunu lisana getiren Gültepe, “Türkiye’deki hammadde fiyatları öbür milletlerarası pazarlara nazaran fazlaca daha fazla artıyor. Biroldukça ülke ile yüzde 20’ye varan fiyat farkımız var. bu biçimde olunca fiyat tutturmak ve bunu sürdürülebilir kılmak zorlaşıyor. Önümüzdeki yıl da hammadde meblağları en büyük sorun olarak karşımızda duracak üzere görünüyor. Kurda yaşanan dalgalanma da bir öbür kıymetli problem” dedi. Bölümün avantajları konusunda ise Gültepe, şu tabirleri kullandı: “Dışarda yaşanan lojistik sorunları sebebi ile yakından tedarikin öne çıkması bizim için bir avantaj. Süratli üretim kabiliyetimiz de bir öteki avantajımız.”
ÇELİK
AMAÇLAR ÜST TARAFLI REVİZE EDİLDİ
2019’da 13,8 milyar dolar, 2020’de ise 12,7 milyar dolarlık ihracata imza atan çelik bölümü, bu yıl sonu için ölçüde 23 milyon ton, kıymette ise 15 milyar dolarlık ihracat gayesi belirlemişti. Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) İdare Konseyi Lideri Adnan Aslan, kelam konusu sayısı revize ederek ölçüde 24 milyon tonu, kıymette ise 22 milyar doları hedeflediklerini söylemiş oldu. 2022 için ise amaç vermeyen Aslan, “Çeliğe olan talebin geri gelmesi, Türk çelik endüstrisini de olumlu tarafta etkiledi. 2022’de de 2021 yılına benzeri gelişmelerin yaşanacağını düşünüyor ve Türk çelik dalında yaşanan olumlu havanın önümüzdeki sene de devam edeceğini öngörüyoruz” dedi. Dalın, önümüzdeki periyoda ait risk ve avantajları için ise Aslan şu tabirleri kullandı: “ABD ve AB pazarlarında Türk çelik bölümünü maksat alan korumacılık tedbirleri devam ediyor. Bu tedbirler önümüzdeki yılda da risk oluşturmaya devam edecek. Asıl sorunumuz malzemeyi tedarik etmek. Güç ve hammaddede dışarıya bağımlıyız. Dövizin çok arttığı ve stabil olmadığı ortamların ise maliyetimize yansımaları fazlaca önemli boyutlara ulaşıyor. Bu mevzudaki beklentimizi kurun öngörülebilir ve istikrarlı olması.” Halihazırda bölümün en değerli gündem hususlarından birinin de AB Yeşil Mutabakatı kapsamında uygulamaya konacak olan Sonda Karbon Düzenlemesi olduğunu aktaran Aslan, Türkiye’nin kelam konusu düzenlemeye tabi olmasının engellenmesi gerektiğini aktardı.
DEMİR VE DEMİR DIŞI METALLER
NAVLUN YAKIN PAZARDA AVANTAJ YARATIYOR
2019’da 8,1 milyar dolar, 2020’de ise 8,3 milyar dolarlık ihracata imza atan demir ve demir dışı metaller bölümü, bu yıla 10 milyar dolarlık ihracat amacıyla başlamıştı. İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Lideri Tahsin Öztiryaki, eylül prestiji ile 8,9 milyar dolar ihracat sayısına ulaştıklarını, yıl sonunda ise 10 milyar dolar barajını da aşacaklarını anlattı. Öztiryaki, 2022 için ise şu tabirleri kullandı: “2022 yılında Türkiye’nin orta vadeli ihracat artışının yüzde 9,5 oranında olması bekleniyor. Kesimimiz için de paralel bir gaye koyarsak 2022 yılı için bölüm ihracat maksadımız 13,5 milyar dolar olacak diyebiliriz.” Öztiryaki’ye nazaran halihazırda devam eden lojistik sorunu 2022’de devam edecek. Öztiryaki, “Navlun fiyatları rekabetçiliğimizi olumsuz etkiliyor. Fakat bu olumsuz durum yakın pazarlarda rekabet avantajı da sağlıyor” dedi. Bir öteki riskin ise artan hammadde meblağları olduğunu lisana getiren Öztiryaki, şu biçimde devam etti: “Sektörümüz hammaddede yurtdışına bağımlı bir durumda. Bu niçinle hammadde güvenliğimizin sağlanması, üzerinde değerle durulması gereken bir mevzu. Bunun için; ülkemizi metal ticaretinde bir merkez pozisyonuna getirerek ülkemizde depolanan metal ölçüsünü artırabilir, ülkemizde çıkarılan metal cevherlerinin yurtarasında değerlendirilmesini sağlayabilir ve metal hurdalarının yurtarasında kıymetlendirme oranını artırabiliriz. Paslanmaz çeliği ülkemizde üretmeliyiz. Ayrıyeten metal hurdaların daha büyük oranda yurtarasında değerlendirilmesini sağlamalıyız. Bunların yanı sıra Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı kapsamında Emisyon Test ve Belgelendirme altyapımızın AB tarafınca tanınacak biçimde geliştirilmesi ehemmiyet arz ediyor” sözlerini kullandı.
KAYNAK: DÜNYA