celikci
New member
Cildin ağır biçimde nemlenmesini sağlayan hyalüronik asit, son periyotta estetik ve kozmetik trendler içinde yerini aldı. Çoğunlukla nemlendirme fonksiyonu ile bilinen hyalüronik asit, eklem ağrılarının giderilmesi, göz sıhhati, cilt gençleştirme üzere faydaları da olan değerli bir yapıtaşıdır.
Çeşitli kaynaklarda “doğanın nemlendiricisi” olarak da tanımlanan hyalüronik asit, bedende suya bağlanmaktadır. Bedenimizdeki hyalüronik asidin yarısı cilt dokularında bulunur.
İnsan bedeninde doğal olarak bulunan hayati unsurlardan hyalüronik asit, yaşla birlikte azalmaya başladığında cildin nem ve elastikiyeti azalma eğilimi gösterir. Bebeklerin anne karnında ortasında bulundukları sıvı da hyalüronik asit bakımından çok zengindir. Bebek ciltlerinin pürüzsüz ve yumuşak olması da büyük ölçüde bundan kaynaklanır.
Tabiatta hayli sayıda bitki ve hayvansal eserde de bol bol hyalüronik asit bulunur. Örnek vermek gerekirse fasülye çeşitleri, soya, baklagiller, maydanoz, pancar, lahana, buğday çimi ve ıspanak hyalüronik asit bakımından güçlü besinler içinde yer alır. Bunun yanında kahverengi pirinç, fıstık, balkabağı üzere besinlerde da hyalüronik asit bulunur.
Hyalüronik asit hayvansal besinlerde da yer alır. Zira hayvanların bünyelerinde de tıpkı beşerler üzere hyalüronik asit yer alır. Bilhassa kırmızı et, hyalüronik asit bakımından zengindir.
Kimi meyve kümeleri da bedende hyalüronik asit salgılanmasında rol oynar. Magnezyum bakımından güçlü olan muz, avokado, domates, kavun, şeftali, ananas üzere meyveler hyalüronik asit seviyesini yükseltici tesire sahiptir.
Özetle hyalüronik asit, başta insan bedeni olmak üzere epeyce sayıda bitki ve hayvansal eserde yer alır. Hyalüronik asidin kozmetik ve estetik süreçlerde kullanılması, dolgu ve nemlendiriciler yoluyla bedene alınması gençleştirme ve nemlendirici tesir yapar. Lakin çarçabuk bulup tüketebileceğimiz besin unsurlarından daha kolay ve daha doğal biçimde hyalüronik asit alabilmek mümkündür.
Tabiatın sunduğu nimetleri gerçek biçimde değerlendirdiğimizde, bu bahiste şuurlu davranıp tüketim alışkanlıklarımızı bu doğrultuda değiştirdiğimizde sayısız yarara kavuşuruz. Hyalüronik asit gereksinimimiz için de tabiatın kelamını dinleyerek sıhhati ve uzun süren bir gençliği yakalayabiliriz.
Çeşitli kaynaklarda “doğanın nemlendiricisi” olarak da tanımlanan hyalüronik asit, bedende suya bağlanmaktadır. Bedenimizdeki hyalüronik asidin yarısı cilt dokularında bulunur.
İnsan bedeninde doğal olarak bulunan hayati unsurlardan hyalüronik asit, yaşla birlikte azalmaya başladığında cildin nem ve elastikiyeti azalma eğilimi gösterir. Bebeklerin anne karnında ortasında bulundukları sıvı da hyalüronik asit bakımından çok zengindir. Bebek ciltlerinin pürüzsüz ve yumuşak olması da büyük ölçüde bundan kaynaklanır.
Tabiatta hayli sayıda bitki ve hayvansal eserde de bol bol hyalüronik asit bulunur. Örnek vermek gerekirse fasülye çeşitleri, soya, baklagiller, maydanoz, pancar, lahana, buğday çimi ve ıspanak hyalüronik asit bakımından güçlü besinler içinde yer alır. Bunun yanında kahverengi pirinç, fıstık, balkabağı üzere besinlerde da hyalüronik asit bulunur.
Hyalüronik asit hayvansal besinlerde da yer alır. Zira hayvanların bünyelerinde de tıpkı beşerler üzere hyalüronik asit yer alır. Bilhassa kırmızı et, hyalüronik asit bakımından zengindir.
Kimi meyve kümeleri da bedende hyalüronik asit salgılanmasında rol oynar. Magnezyum bakımından güçlü olan muz, avokado, domates, kavun, şeftali, ananas üzere meyveler hyalüronik asit seviyesini yükseltici tesire sahiptir.
Özetle hyalüronik asit, başta insan bedeni olmak üzere epeyce sayıda bitki ve hayvansal eserde yer alır. Hyalüronik asidin kozmetik ve estetik süreçlerde kullanılması, dolgu ve nemlendiriciler yoluyla bedene alınması gençleştirme ve nemlendirici tesir yapar. Lakin çarçabuk bulup tüketebileceğimiz besin unsurlarından daha kolay ve daha doğal biçimde hyalüronik asit alabilmek mümkündür.
Tabiatın sunduğu nimetleri gerçek biçimde değerlendirdiğimizde, bu bahiste şuurlu davranıp tüketim alışkanlıklarımızı bu doğrultuda değiştirdiğimizde sayısız yarara kavuşuruz. Hyalüronik asit gereksinimimiz için de tabiatın kelamını dinleyerek sıhhati ve uzun süren bir gençliği yakalayabiliriz.