celikci
New member
”Small Intestine Bacteria Overgrowth” yani ”İnce Bağırsakta Çok Bakteri Büyümesi ve Üremesi” olarak isimlendirebiliriz.
Belirtileri Nelerdir?
Karın ağrısı, kramp
Karında şişlik, gaz, kimi vakit bağırsak sesleri, abdominal gerginlik
Kilo kaybı, kilo alamama
Kabızlık yahut ishal
Bulantı ve kusma
Malnutrisyon
Vitamin ve mineral eksiklikleri
Egzamalar
Akne
Öbür cilt hastalıkları, döküntüleri
Yorgunluk
Depresyon
Diyabet
Eklem ağrıları
Fibromiyalji
Nöromüsküler bozukluklar
IBS
Otoimmün hastalıklar
Hassas bağırsak sendromu
Huzursuz bacak sendromu
Formunda kendini gösterir ve de üstte saydıklarım üzere biroldukça hastalığın altındaki niçindir.
Benim ve biroldukça işlevsel bütüncül yaklaşan doktorun gözünde sibo bir teşhis değil durumlar bütünüdür. Yani, altta yatan ve birbirine bağlı olan biroldukca düzenekler bütünü.
Öncelikle siboya nasıl teşhis konuyor anlatayım.
Sibo tanısı için iki farklı test bulunmaktadır;
1-Nefes Testi
2-Bakteri Kültürü Testi
NEFES TESTİ
İki farklı çeşittedir;
1-Hidrojen gazını ölçen nefes testleri
2-Metan gazını ölçen nefes testleri
İki testin de kliniksel olarak benim nazarımda epeyce bedeli yok. niye derseniz, yanlış sonuç epeyce. Yakın vakitteki beslenmenize, o günkü stress durumunuza bakılırsa sonuçlar değişir.
►Ayrıca hidrojen gazını ölçen test hidrojen gazı üreten bakteriler çoğalırsa bağırsakta bu biçimde olumlu verir ki biz bu durumda da ‘SIBO D’ tanısı koyuyoruz.’D’ harfi (Diarrhea) yani isbiçimden gelmektedir.
►Metan gazı testi de metan gazı üreten bakteriler çoğalırsa olumlu sonuç verir. Buna da ‘SIBO C’ diyoruz. ‘C’ harfi (Constipation) yani kabızlıktan geliyor.
Artık şu biçimde bir soru olabilir bu biçimde kabız ise metan gazlı, ishal ise hidrojen gazlı test yapalım. Malesef o da olmuyor zira sibo da genelde bir tablo ağır olsa da tablo bakterilerin çoğalmasına nazaran günlük değişebiliyor. Yani, kabız ve ishal karışık bir tablo görülebiliyor ki sıklıkla bu biçimdedir.
BAKTERİ KÜLTÜRÜ TESTİ
►Diğer testimiz ise bakteri kültürü testiydi bu biçimde onu yapalım? Malesef bu testimiz de emniyetli sonuç vermiyor. Hem invaziv olması (endoskopi ve kültür alımı) birebir vakitte endoskopi sırasında ağız-boğaz-yemek borusu-mide floralarından da geçildiği için buralardan kontaminasyon niçiniyle sonuçlar muteber değil. Ayrıyeten biroldukça bakteri de beden ortasında yaşarken beden haricinde üretilemiyor bu yüzden de kültür sonuçları gerçek sonuçlar vermiyor.
Pekala, tanıyı nasıl koyacağız?
1-MUAYENE
2-HİKAYE
yani hastanın klinik durumu ve hekimin müşahedeleri ile. Bütüncül bakan bir tabip size bu durum konusunda yardımcı olabilir.
SIBO temelde sindirim sistemindeki birfazlaca aksamanın bütünüdür. Size kimi sistemlerden bahsedeceğim ki, sibonun tedavisini anlayabilelim.
SIBO’nun Altındaki Bozuk Düzenekler
1.Sindirim ağızda başlar, yeteri kadar çiğnemezseniz hem alt basamaklardaki sindirim için mekanik bir öğütme kâfi olmamış tıpkı vakitte çiğneme süreciyle uyarılan alt katmanlardaki sindirim süreçleri başlatılmamış olur.
2.Mide asidi ve en önemlisi!!! zira herşey birebir vakitte herşey burada başlıyor ve birden fazla sorun hastalık buradan kaynaklanıyor.
►Mide asidi pH ortalama 3 civarıdır. İnce bağırsaktaki deudenum pH 9; jejunum ve ileum pH 7-8 civarıdır. Mide asidi kâfi ise sindirim bitince plorik valv açılır ve besinler ince bağırsağa geçer ancak pH kâfi değilse pilor açılmaz besinler uzun müddet midede bekler. Burada bununla birlikte sindirilemeyen patojenik bakteriler de üremeye başlar (çünkü mide asidinin bir öbür nazaranvi de besinle alınan patojenik bakterileri yok etmektir) pilor kapağı er ya da geç açılır ve besinler deudenuma gecer
►Normal kurallarda bu geçen besin yığınının pH ı 3 ve altında olmalı ki pankreas salgıları salgılanabilsin. (pH 3 altında olduğunda pankreas bikarbonat ve kemotripsin amilaz lipaz salgılar) hem de safra kesesi de uyarılır ve safra salgılanır. Artık yine söylüyorum bu ihtarların olup bu enzimlerin salgılanabilmesi için mide asidi pH ı 3 ve altında olmalıdır! Ancak mide asidi kâfi değilse ne olacak? Bu enzimler de salgılanamayacak. niye bu enzimlerin salgılanması değerli? Safra ve bikarbonat alkalidir. Mideden gelen asidik pH ile bu salgılar birleşince alkalik bir ortam oluşur ve deudenum pH ı 9 larda tutulur. Lakin bu enzimler salgılanamayınca deudenum pH ı asidik kalacaktır. pH istediğimiz ayarda olmayacaktır. Pekala bu niye değerli? Zira ince bağırsaktaki bakterilerin sağlıklı üremesi ve çoğalması için bağırsak pH ı alkali düzeyde kalmalıdır. Bu pH istikrarı bozulduğunda patojen bakterilerin üremesi başlayacaktır.
MİDE ASİDİ SIBO’DA EN DEĞERLİ UNSURDUR!
SIBO’da niçinleri çok âlâ anlayın ki niçinleri çözerek gerçek sonuca ulaşalım.
Mide Asidini Azaltan niçinler
1.Stres; ancak o denli yalnızca ruhsal gerilim demek değil bu; bedeniniz fizikî ve ruhsal biroldukca uyaranı gerilim olarak algılıyor. Uykusuz kaldıysanız=stress, aç kaldıysanız(olması gerekenden çok)=stress, biriyle tartıştıysanız =stress, yaşanılan fizikî ya da ruhsal travmalar=stress… Yani bedenimizin gerilim olarak algılayacağı uyaranlardan uzak duruyoruz. hayatımızdaki gerilimlerle başa çıkmaya çalışıyoruz. Her vakit bir gerilim faktörü olacak fakat kıymetli olan bizim onunla nasıl başa çıktığımız.
2.PPI ve antiasit ilaçlar; artık kullandığınız bu üslup mide ilaçlarınının size güzellik değil bilakis kötülük yaptığını öğrenmiş olmalısınız.
3.Karaciğer Toksisitesi ve Fazla Yağ Tüketimi= Hayda! Burada da mı çıktı? Pekala, niye? Sistem ne? Safra karaciğerde hepatositler tarafınca üretilir, karaciğerin birebir vakitte binlerce bakılırsavi vardır ve toksinlerin eleminasyonu bunların başında gelir. Ancak karaciğerimizin de bir kapasitesi vardır ve onun bile gücü bir yere kadar. Şayet toksin yükümüz fazla ise hayati olarak evvel bununla ilgilenmek isteyecek ve safra üretimine ayrılan güç azalacaktır. Burada safra azalması üstte okuduklarınızdan anlayacağınız üzere istemediğimiz bir şey. Ayrıyeten safra üretimi azalınca karaciğer mideyi uyarıyor. Besinlerin sindirimi için midenin daha fazla çalışması gerektiğini söylüyor zira kâfi safra olmayacak, sen epeyce çalış ki besinler sindirilsin diyor mideye. Başta mide daha fazlaca asit salgılıyor, daha epeyce çalısıyor ancak vakit içinde fazla çalışmadan mide glandları (asitleri sentezleyip salgılayan yerler) ziyan görüyor ve vakit içinde mide asidi kâfi sentezlenemiyor.
►Bir çalışmada okuduğum bir fizyoloji de çok ilgimi çekmişti; Fazla yağ tüketimi üstte saydığım düzeneklere niye oluyor. Yani, hem karaciğere yük oluşturuyor, hem lenfatik sistem tıkanıyor (kandaki oksijen oranı da azalıyor), tıpkı vakitte bağırsaklara geçen çok yağlı bileşikler patojen bakterilerin üremesi için ortam oluşturuyor. Yağ yüklü beslenme size başlangıçta kilo verdirebilir; kan şekerini düzenliyor üzere görünebilir lakin uzun vadede mekanizmal biroldukca bozukluklara niye olmaktadır. Bu yağ tüketmeyin demek değil. Sağlıklı yağlar avokado, zeytinyağı, çiğ kuruyemişler vesaire tüketilebilir lakin beslenmemizin temelini bunlar asla oluşturmamalı.
4.İlerleyen yaş ile atrofij gastrit oluşabilmekte ve bu da mide asidinin azalmasına niye olabilmektedir.
5.MMC: Yani Migrating Motor Complex yani, göç edici motor kompleks. MMC hareketleri bağırsak hareketleridir. Mide ve bağırsakların boşaltılmasını sağlar. MMC hareketleri aç olduğunuzda paklık hareketlerini yapar. Yemek ortalarında ve geceleri olur bu hareketler ve ortalama 90 dakikada bir yinelar kendini. Yani bizim MMC hareketlerini yapabilmemiz için aç olmamız lazım. Artık burada değerli bir noktanın altını çiziyorum. Bu birçok vakit uzun periyodik açlık olarak algılanıyor fakat burada her vakit dediğim üzere ne yediğiniz fazlaca kıymetli. örneğin meyve ve sebzeler bilhassa çiğ formdaysa 20 dakika ile azamî 45 dakika içinde sindiriliyor. Fakat bir et yediğinizde, ağır bir yemek yediğinizde, peynir vesaire tükettğinizde, hayvansal besin ağır tükettiğinizde bu müddet 3 saatten başlayıp 6 saate kadar sürüyor. Yani ağır yemekler hayvansal besinler yendiğinde ben bu açlık müddetlerini 5-6 saat tutulması taraftarıyım lakin zerzevat ve meyve yüklü bir öğünde değil. Ayrıyeten adrenal yorgunluk varsa kortizol ve adrenalin salınımında dengesizliklerden dolayı uzun periyodik açlık önermiyorum ve de aslına bakarsan bu durumlarda uzun periyodik açlıklar (adrenal yorgunlukta) fazla adrenalin salgılayarak bağırsaklarda harabiyete de niye olabileceği için MMC hareketleri düzgün olamıyor. Zira MMC hareketlerini incebağırsaktan salınan motilin düzenler ve ince bağırsak fazla adrenalinle harap olduğunda bu tekrar mümkün değildir. Yani burada da bir daha adrenal sistem devreye girdi.
►Ama sağlıklı MMC hareketler için et, baklagil, ağır yağlı yemekler, hayvansal besinler yendiğinde 5 saat öteki bir şey tüketilmemesi ülküdür.
►Sebze ve meyve tüketiminde (ki çiğ formuysa hatta) bu müddetler pek kısaltılabilir.
►Fiziksel hareketsizlik MMC’yi tesirler. bol ölçüde hareket etmek lazım. Ağır yemekler daha sonrası yavaşça yürüyüşler sindirminize yardımcı olabilir.
►Ayrıca incebağırsakta pH alkalik iken motilin salınır ve MMC uyarılır lakin ince bağırsak pH ı asidik ise MMC bir daha aksayacaktır. Burada da bir paradoksa giriyoruz bir daha (burada da mide asidi işin içine girdi)
►İncebağırsaklardan MMC hareketi ile kalınbağırsağa gidemeyecek besinler ince bağırsakta olağandışı bakteri üretimi için besi ortamı oluşturur. O yüzden ne yediğinize dikkat ki, yağlı ve ağır proteinli besinler en kaliteli besi ortamlarıdır berbat bakteriler için.
6. İleocekal kapak meseleleri
İleocekal kapak besinlerin kalın bağırsaktan incebağırsağa geri kaçmasını önleyen ve tek tarafa açılan bir kapaktır. Lakin kalınbağırsak basıncı arttığında (yeteri kadar sindirilmeyen besinler fermantasyonla bağırsak basıncını arttırır) ileocekal kapak geri açılacak ve incebağırsakta bakteri fazlalaşması oluşacak; zira kalınbağırsaktaki bakteriler ince bağırsağa geçecek.
***İmmün karşılığın bozulmasının da SIBO’ya niye olduğu ile alakalı fazlaca çalışma var lakin ben burada yine bir paradokstan bahsedeceğim. Zira incebağırsakta bakteri fazlalaşması bağırsakta inflamasyona niye olmakta ve bu da incebağırsak lumeninde tahribata niye olmaktadır (özellikle de toksin salgılayarak bağırsak duvarına ziyan veren bakteriler, klebsiella üzere toksik mukopolisakkarit salgılayan bakteriler). Bozulan bağırsak lumeninin immün karşılığı da bozulmaktadır. Bunun tam zıddı olarak bağırsağın immün karşılığı bozulduğunda da incebağırsakta fazla bakteri üremesine pürüz olunamamaktadır. Burada yumurta mı tavuktan çıkar yoksa tavuk mu yumurtadan çıkar üzere bir durum oluşmaktadır.
Otoimmün cevabın baskın olduğu bir bedende SIBO oluşma mümkünlüğü yüksektir.
SIBO ile Sıkı İrtibatlı Olan Hastalıklar
IBS
Leaky Gut
Hashimato
Chron
Ulseratif Kolit
Çölyak
SLE’dir.
7. Pankreas ve safra sıvılarının azalması da SİBO’yu tetiklemektedir (pankreas ve safra hastalıkları).
Evet, o kadar anlattık tek tek altta yatan sistemleri…
Pekala ne yapacağız?
-Önce altta yatan niçinleri tespit edeceğiz. niye ne ise onu direkt düzelteceğiz.
2-Vitamin ve mineral eksiklerini yerine koyacağız (hem eksikleri tamamlamak için zira bağırsak emilimi bozuk olacağı için önemli eksiklikler olabilir, tıpkı vakitte arınma sistemi için muhtaçlığımız olduğundan, bağışıklığı arttırmak için)
3-İntoleranslara bakılırsa diyeti düzenleyeceğiz (biofeedback ile bakıyoruz-ya da kan analizi ile)
4-Fermente besinleri keseceğiz (çünkü SİBO’da aslına bakarsan kalınbağırsakta oluşan fazla fermantasyon ve gaz basıncı vardır, ayrıyeten mayalı besinlerin oluşturacağı pH istikrarını ve daha fazla bakteri istemeyiz)
5-Kemik suyu kesilmesi (histamin yüksekliğinden dolayı, lenfatik sistemi tıkamasından dolayı, içerdiği protein bileşiklerine immün sistemin cevap vermesinden dolayı kesilir)
6-Bağırsak lümenini onaracak tedaviler uygulayacağız (beslenme, fitoterapi, glutamin vs.)
7-Mide asidini düzenleyeceğiz (Bknz: mide sindirimi için teklifler ve mide kuralları postu)
8-Gerekli düzenekler düzenlendikten daha sonra, bağırsak temizlendikten daha sonra birtakım olaylarda uygun probiyotik takviyesi (fazlaca dikkat)
9-Hareket rahmettir (MMC için nizamlı egzersiz)
10-Bazı olaylarda iyot (gerekli sistemler ayarlandıktan daha sonra)
11-Patojen bakteriler için fitoterapik takviyeler
►Karaciğer detoksu
►Lenfatik çalıştırılması
►Az yağlı beslenme
SIBO tedavisi vakit ve değer gerektirir. Bütüncül bakan bir doktor denetiminde olmalıdır.
Belirtileri Nelerdir?
Karın ağrısı, kramp
Karında şişlik, gaz, kimi vakit bağırsak sesleri, abdominal gerginlik
Kilo kaybı, kilo alamama
Kabızlık yahut ishal
Bulantı ve kusma
Malnutrisyon
Vitamin ve mineral eksiklikleri
Egzamalar
Akne
Öbür cilt hastalıkları, döküntüleri
Yorgunluk
Depresyon
Diyabet
Eklem ağrıları
Fibromiyalji
Nöromüsküler bozukluklar
IBS
Otoimmün hastalıklar
Hassas bağırsak sendromu
Huzursuz bacak sendromu
Formunda kendini gösterir ve de üstte saydıklarım üzere biroldukça hastalığın altındaki niçindir.
Benim ve biroldukça işlevsel bütüncül yaklaşan doktorun gözünde sibo bir teşhis değil durumlar bütünüdür. Yani, altta yatan ve birbirine bağlı olan biroldukca düzenekler bütünü.
Öncelikle siboya nasıl teşhis konuyor anlatayım.
Sibo tanısı için iki farklı test bulunmaktadır;
1-Nefes Testi
2-Bakteri Kültürü Testi
NEFES TESTİ
İki farklı çeşittedir;
1-Hidrojen gazını ölçen nefes testleri
2-Metan gazını ölçen nefes testleri
İki testin de kliniksel olarak benim nazarımda epeyce bedeli yok. niye derseniz, yanlış sonuç epeyce. Yakın vakitteki beslenmenize, o günkü stress durumunuza bakılırsa sonuçlar değişir.
►Ayrıca hidrojen gazını ölçen test hidrojen gazı üreten bakteriler çoğalırsa bağırsakta bu biçimde olumlu verir ki biz bu durumda da ‘SIBO D’ tanısı koyuyoruz.’D’ harfi (Diarrhea) yani isbiçimden gelmektedir.
►Metan gazı testi de metan gazı üreten bakteriler çoğalırsa olumlu sonuç verir. Buna da ‘SIBO C’ diyoruz. ‘C’ harfi (Constipation) yani kabızlıktan geliyor.
Artık şu biçimde bir soru olabilir bu biçimde kabız ise metan gazlı, ishal ise hidrojen gazlı test yapalım. Malesef o da olmuyor zira sibo da genelde bir tablo ağır olsa da tablo bakterilerin çoğalmasına nazaran günlük değişebiliyor. Yani, kabız ve ishal karışık bir tablo görülebiliyor ki sıklıkla bu biçimdedir.
BAKTERİ KÜLTÜRÜ TESTİ
►Diğer testimiz ise bakteri kültürü testiydi bu biçimde onu yapalım? Malesef bu testimiz de emniyetli sonuç vermiyor. Hem invaziv olması (endoskopi ve kültür alımı) birebir vakitte endoskopi sırasında ağız-boğaz-yemek borusu-mide floralarından da geçildiği için buralardan kontaminasyon niçiniyle sonuçlar muteber değil. Ayrıyeten biroldukça bakteri de beden ortasında yaşarken beden haricinde üretilemiyor bu yüzden de kültür sonuçları gerçek sonuçlar vermiyor.
Pekala, tanıyı nasıl koyacağız?
1-MUAYENE
2-HİKAYE
yani hastanın klinik durumu ve hekimin müşahedeleri ile. Bütüncül bakan bir tabip size bu durum konusunda yardımcı olabilir.
SIBO temelde sindirim sistemindeki birfazlaca aksamanın bütünüdür. Size kimi sistemlerden bahsedeceğim ki, sibonun tedavisini anlayabilelim.
SIBO’nun Altındaki Bozuk Düzenekler
1.Sindirim ağızda başlar, yeteri kadar çiğnemezseniz hem alt basamaklardaki sindirim için mekanik bir öğütme kâfi olmamış tıpkı vakitte çiğneme süreciyle uyarılan alt katmanlardaki sindirim süreçleri başlatılmamış olur.
2.Mide asidi ve en önemlisi!!! zira herşey birebir vakitte herşey burada başlıyor ve birden fazla sorun hastalık buradan kaynaklanıyor.
►Mide asidi pH ortalama 3 civarıdır. İnce bağırsaktaki deudenum pH 9; jejunum ve ileum pH 7-8 civarıdır. Mide asidi kâfi ise sindirim bitince plorik valv açılır ve besinler ince bağırsağa geçer ancak pH kâfi değilse pilor açılmaz besinler uzun müddet midede bekler. Burada bununla birlikte sindirilemeyen patojenik bakteriler de üremeye başlar (çünkü mide asidinin bir öbür nazaranvi de besinle alınan patojenik bakterileri yok etmektir) pilor kapağı er ya da geç açılır ve besinler deudenuma gecer
►Normal kurallarda bu geçen besin yığınının pH ı 3 ve altında olmalı ki pankreas salgıları salgılanabilsin. (pH 3 altında olduğunda pankreas bikarbonat ve kemotripsin amilaz lipaz salgılar) hem de safra kesesi de uyarılır ve safra salgılanır. Artık yine söylüyorum bu ihtarların olup bu enzimlerin salgılanabilmesi için mide asidi pH ı 3 ve altında olmalıdır! Ancak mide asidi kâfi değilse ne olacak? Bu enzimler de salgılanamayacak. niye bu enzimlerin salgılanması değerli? Safra ve bikarbonat alkalidir. Mideden gelen asidik pH ile bu salgılar birleşince alkalik bir ortam oluşur ve deudenum pH ı 9 larda tutulur. Lakin bu enzimler salgılanamayınca deudenum pH ı asidik kalacaktır. pH istediğimiz ayarda olmayacaktır. Pekala bu niye değerli? Zira ince bağırsaktaki bakterilerin sağlıklı üremesi ve çoğalması için bağırsak pH ı alkali düzeyde kalmalıdır. Bu pH istikrarı bozulduğunda patojen bakterilerin üremesi başlayacaktır.
MİDE ASİDİ SIBO’DA EN DEĞERLİ UNSURDUR!
SIBO’da niçinleri çok âlâ anlayın ki niçinleri çözerek gerçek sonuca ulaşalım.
Mide Asidini Azaltan niçinler
1.Stres; ancak o denli yalnızca ruhsal gerilim demek değil bu; bedeniniz fizikî ve ruhsal biroldukca uyaranı gerilim olarak algılıyor. Uykusuz kaldıysanız=stress, aç kaldıysanız(olması gerekenden çok)=stress, biriyle tartıştıysanız =stress, yaşanılan fizikî ya da ruhsal travmalar=stress… Yani bedenimizin gerilim olarak algılayacağı uyaranlardan uzak duruyoruz. hayatımızdaki gerilimlerle başa çıkmaya çalışıyoruz. Her vakit bir gerilim faktörü olacak fakat kıymetli olan bizim onunla nasıl başa çıktığımız.
2.PPI ve antiasit ilaçlar; artık kullandığınız bu üslup mide ilaçlarınının size güzellik değil bilakis kötülük yaptığını öğrenmiş olmalısınız.
3.Karaciğer Toksisitesi ve Fazla Yağ Tüketimi= Hayda! Burada da mı çıktı? Pekala, niye? Sistem ne? Safra karaciğerde hepatositler tarafınca üretilir, karaciğerin birebir vakitte binlerce bakılırsavi vardır ve toksinlerin eleminasyonu bunların başında gelir. Ancak karaciğerimizin de bir kapasitesi vardır ve onun bile gücü bir yere kadar. Şayet toksin yükümüz fazla ise hayati olarak evvel bununla ilgilenmek isteyecek ve safra üretimine ayrılan güç azalacaktır. Burada safra azalması üstte okuduklarınızdan anlayacağınız üzere istemediğimiz bir şey. Ayrıyeten safra üretimi azalınca karaciğer mideyi uyarıyor. Besinlerin sindirimi için midenin daha fazla çalışması gerektiğini söylüyor zira kâfi safra olmayacak, sen epeyce çalış ki besinler sindirilsin diyor mideye. Başta mide daha fazlaca asit salgılıyor, daha epeyce çalısıyor ancak vakit içinde fazla çalışmadan mide glandları (asitleri sentezleyip salgılayan yerler) ziyan görüyor ve vakit içinde mide asidi kâfi sentezlenemiyor.
►Bir çalışmada okuduğum bir fizyoloji de çok ilgimi çekmişti; Fazla yağ tüketimi üstte saydığım düzeneklere niye oluyor. Yani, hem karaciğere yük oluşturuyor, hem lenfatik sistem tıkanıyor (kandaki oksijen oranı da azalıyor), tıpkı vakitte bağırsaklara geçen çok yağlı bileşikler patojen bakterilerin üremesi için ortam oluşturuyor. Yağ yüklü beslenme size başlangıçta kilo verdirebilir; kan şekerini düzenliyor üzere görünebilir lakin uzun vadede mekanizmal biroldukca bozukluklara niye olmaktadır. Bu yağ tüketmeyin demek değil. Sağlıklı yağlar avokado, zeytinyağı, çiğ kuruyemişler vesaire tüketilebilir lakin beslenmemizin temelini bunlar asla oluşturmamalı.
4.İlerleyen yaş ile atrofij gastrit oluşabilmekte ve bu da mide asidinin azalmasına niye olabilmektedir.
5.MMC: Yani Migrating Motor Complex yani, göç edici motor kompleks. MMC hareketleri bağırsak hareketleridir. Mide ve bağırsakların boşaltılmasını sağlar. MMC hareketleri aç olduğunuzda paklık hareketlerini yapar. Yemek ortalarında ve geceleri olur bu hareketler ve ortalama 90 dakikada bir yinelar kendini. Yani bizim MMC hareketlerini yapabilmemiz için aç olmamız lazım. Artık burada değerli bir noktanın altını çiziyorum. Bu birçok vakit uzun periyodik açlık olarak algılanıyor fakat burada her vakit dediğim üzere ne yediğiniz fazlaca kıymetli. örneğin meyve ve sebzeler bilhassa çiğ formdaysa 20 dakika ile azamî 45 dakika içinde sindiriliyor. Fakat bir et yediğinizde, ağır bir yemek yediğinizde, peynir vesaire tükettğinizde, hayvansal besin ağır tükettiğinizde bu müddet 3 saatten başlayıp 6 saate kadar sürüyor. Yani ağır yemekler hayvansal besinler yendiğinde ben bu açlık müddetlerini 5-6 saat tutulması taraftarıyım lakin zerzevat ve meyve yüklü bir öğünde değil. Ayrıyeten adrenal yorgunluk varsa kortizol ve adrenalin salınımında dengesizliklerden dolayı uzun periyodik açlık önermiyorum ve de aslına bakarsan bu durumlarda uzun periyodik açlıklar (adrenal yorgunlukta) fazla adrenalin salgılayarak bağırsaklarda harabiyete de niye olabileceği için MMC hareketleri düzgün olamıyor. Zira MMC hareketlerini incebağırsaktan salınan motilin düzenler ve ince bağırsak fazla adrenalinle harap olduğunda bu tekrar mümkün değildir. Yani burada da bir daha adrenal sistem devreye girdi.
►Ama sağlıklı MMC hareketler için et, baklagil, ağır yağlı yemekler, hayvansal besinler yendiğinde 5 saat öteki bir şey tüketilmemesi ülküdür.
►Sebze ve meyve tüketiminde (ki çiğ formuysa hatta) bu müddetler pek kısaltılabilir.
►Fiziksel hareketsizlik MMC’yi tesirler. bol ölçüde hareket etmek lazım. Ağır yemekler daha sonrası yavaşça yürüyüşler sindirminize yardımcı olabilir.
►Ayrıca incebağırsakta pH alkalik iken motilin salınır ve MMC uyarılır lakin ince bağırsak pH ı asidik ise MMC bir daha aksayacaktır. Burada da bir paradoksa giriyoruz bir daha (burada da mide asidi işin içine girdi)
►İncebağırsaklardan MMC hareketi ile kalınbağırsağa gidemeyecek besinler ince bağırsakta olağandışı bakteri üretimi için besi ortamı oluşturur. O yüzden ne yediğinize dikkat ki, yağlı ve ağır proteinli besinler en kaliteli besi ortamlarıdır berbat bakteriler için.
6. İleocekal kapak meseleleri
İleocekal kapak besinlerin kalın bağırsaktan incebağırsağa geri kaçmasını önleyen ve tek tarafa açılan bir kapaktır. Lakin kalınbağırsak basıncı arttığında (yeteri kadar sindirilmeyen besinler fermantasyonla bağırsak basıncını arttırır) ileocekal kapak geri açılacak ve incebağırsakta bakteri fazlalaşması oluşacak; zira kalınbağırsaktaki bakteriler ince bağırsağa geçecek.
***İmmün karşılığın bozulmasının da SIBO’ya niye olduğu ile alakalı fazlaca çalışma var lakin ben burada yine bir paradokstan bahsedeceğim. Zira incebağırsakta bakteri fazlalaşması bağırsakta inflamasyona niye olmakta ve bu da incebağırsak lumeninde tahribata niye olmaktadır (özellikle de toksin salgılayarak bağırsak duvarına ziyan veren bakteriler, klebsiella üzere toksik mukopolisakkarit salgılayan bakteriler). Bozulan bağırsak lumeninin immün karşılığı da bozulmaktadır. Bunun tam zıddı olarak bağırsağın immün karşılığı bozulduğunda da incebağırsakta fazla bakteri üremesine pürüz olunamamaktadır. Burada yumurta mı tavuktan çıkar yoksa tavuk mu yumurtadan çıkar üzere bir durum oluşmaktadır.
Otoimmün cevabın baskın olduğu bir bedende SIBO oluşma mümkünlüğü yüksektir.
SIBO ile Sıkı İrtibatlı Olan Hastalıklar
IBS
Leaky Gut
Hashimato
Chron
Ulseratif Kolit
Çölyak
SLE’dir.
7. Pankreas ve safra sıvılarının azalması da SİBO’yu tetiklemektedir (pankreas ve safra hastalıkları).
Evet, o kadar anlattık tek tek altta yatan sistemleri…
Pekala ne yapacağız?
-Önce altta yatan niçinleri tespit edeceğiz. niye ne ise onu direkt düzelteceğiz.
2-Vitamin ve mineral eksiklerini yerine koyacağız (hem eksikleri tamamlamak için zira bağırsak emilimi bozuk olacağı için önemli eksiklikler olabilir, tıpkı vakitte arınma sistemi için muhtaçlığımız olduğundan, bağışıklığı arttırmak için)
3-İntoleranslara bakılırsa diyeti düzenleyeceğiz (biofeedback ile bakıyoruz-ya da kan analizi ile)
4-Fermente besinleri keseceğiz (çünkü SİBO’da aslına bakarsan kalınbağırsakta oluşan fazla fermantasyon ve gaz basıncı vardır, ayrıyeten mayalı besinlerin oluşturacağı pH istikrarını ve daha fazla bakteri istemeyiz)
5-Kemik suyu kesilmesi (histamin yüksekliğinden dolayı, lenfatik sistemi tıkamasından dolayı, içerdiği protein bileşiklerine immün sistemin cevap vermesinden dolayı kesilir)
6-Bağırsak lümenini onaracak tedaviler uygulayacağız (beslenme, fitoterapi, glutamin vs.)
7-Mide asidini düzenleyeceğiz (Bknz: mide sindirimi için teklifler ve mide kuralları postu)
8-Gerekli düzenekler düzenlendikten daha sonra, bağırsak temizlendikten daha sonra birtakım olaylarda uygun probiyotik takviyesi (fazlaca dikkat)
9-Hareket rahmettir (MMC için nizamlı egzersiz)
10-Bazı olaylarda iyot (gerekli sistemler ayarlandıktan daha sonra)
11-Patojen bakteriler için fitoterapik takviyeler
►Karaciğer detoksu
►Lenfatik çalıştırılması
►Az yağlı beslenme
SIBO tedavisi vakit ve değer gerektirir. Bütüncül bakan bir doktor denetiminde olmalıdır.