Norveç’in “Hayalet Gemisi” Yara Birkeland, Birinci Seyahatini Tamamladı! Dünyanın birinci tam elektrikli otonom kargo gemisi olan “hayalet gemi” kısa müddet evvel Norveç’ten birinci seyahatine çıktı ve deniz seyahatinin daha yeşil, daha pak ve insansız geleceğine dair bir ipucu sundu.
Yaklaşık 3.200 ton meyyit tartısı olan 80 metre uzunluğundaki bu gemi Yara Birkeland ismini taşıyor. Büsbütün mürettebatsız bir gemi olmasından dolayı, halk içinde “hayalet gemi” olarak biliniyor. Bir sensör ve bilgisayar sistemi, gemiye otonom olarak yahut uzaktan kumanda yoluyla komuta edilmesini sağlayarak, gemideki mürettebat muhtaçlığını ortadan kaldırıyor. Ayrıyeten, gemi elektrikli motor ve pille çalışıyor, yani sıfır salınım yapıyor.
4 yıllık çalışmanın akabinde birinci seyahatine hazır hale gelen Yara Birkeland, büsbütün mürettebatsız olarak çalışabiliyor ve pille çalışıyor. Gemide pillerden 7 megavat-saatlik güç elde ediliyor ve bu da gemiye 13 knot yahut 15 mph’lik bir azami sürat sağlayabiliyor. Bu süreçte 103 konteyner taşınabiliyor.
18 Kasım Perşembe günü Horten’den Oslo’ya gerçekleştirilen birinci sefer, Norveç Başbakanı ve Balıkçılık ve Okyanus Siyaseti Bakanı’nın katıldığı sırf bir demo seyahatiydi. Fakat şirket, Yara’nın Porsgrunn’daki Norveç fabrikasından Brevik’teki limana mineral gübre taşıyarak gemiyi önümüzdeki birkaç yıldan itibaren ticari işletmeye almayı hedefliyor. Bu seyahat kamyonla 20 dakikadan biraz uzun süren kısa bir seyahat da olsa, şirket bunun kirlilik çıktısını değerli ölçüde azaltacağına inanıyor.
Yara CEO’su Svein Tore Holsether lansmanda yaptığı açıklamada, “Gemi, 1.000 ton CO2 azaltacak ve yılda 40.000 dizel motorlu kamyon seferinin yerini alacak” dedi.
Holsether, açıklamalarına şu biçimde devam etti: “Bu, pratikte yeşil geçişin harika bir örneği ve bu geminin yeni tip emisyonsuz konteyner gemilerinin başlangıcı olacağını umuyoruz. Dünyada bunun üzere yüksek teknolojili bir tahlilden yararlanacak, sıkışık yollara sahip birfazlaca yer var.“
Dünyanın diğer yerlerinde de otonom gemiler askeri hedeflerle test ediliyor. Bu yılın başlarında ABD ordusu, NOMAD isimli mürettebatsız bir gemi ile körfezde, Panama Kanalı’ndan Pasifik Kıyısına geçerek 8.187 kilometrelik bir seyahati komuta etti.
Otonom gemiler, klasik gemilere bakılırsa hem avantajlara tıpkı vakitte dezavantajlara sahip. Öncelikle, birden fazla deniz kazası “insan yanlışından” kaynaklanır, bu niçinle bilgisayar sistemleri, bir beşere bakılırsa hayli daha inançlı bir kaptan olduğunu kanıtlayabilir. Mürettebatın olmaması, gemilerin kargo için daha fazla alana sahip olması, daha yavaşça inşa edilmesi ve daha az yakıt kullanımı manasına da gelir.
Öte yandan, gelişen teknoloji, siber taarruz tehdidinden güvenilirlik sıkıntılarına kadar değişen yeni zorluklar getiriyor. Ayrıyeten, Boston Consulting Group’ta bir deniz nakliyatı uzmanı olan Camille Egloff, Yara Birkeland’ın birinci seyahati konusunda AFP’ye verdiği demeçte, otonom gemilerin şu anda uzun okyanus geçişleri değil, sırf kıyı ve ırmak rotaları yapabildiğini söylemiş oldu.
Bu değişen teknolojinin fazlaca yeni olmasından dolayı yasal düzenlemeler de çok hudutlu durumda ve bu sorunun nispeten yakında çözülmesi gerekiyor. Fakat, başlangıçta yaşanabilecek aksaklıklardan bağımsız bir biçimde deniz nakliyatının geleceğinde mürettebatsız gemilerin büyük bir rol oynayacağı kesin üzere görünüyor.
Yaklaşık 3.200 ton meyyit tartısı olan 80 metre uzunluğundaki bu gemi Yara Birkeland ismini taşıyor. Büsbütün mürettebatsız bir gemi olmasından dolayı, halk içinde “hayalet gemi” olarak biliniyor. Bir sensör ve bilgisayar sistemi, gemiye otonom olarak yahut uzaktan kumanda yoluyla komuta edilmesini sağlayarak, gemideki mürettebat muhtaçlığını ortadan kaldırıyor. Ayrıyeten, gemi elektrikli motor ve pille çalışıyor, yani sıfır salınım yapıyor.
4 yıllık çalışmanın akabinde birinci seyahatine hazır hale gelen Yara Birkeland, büsbütün mürettebatsız olarak çalışabiliyor ve pille çalışıyor. Gemide pillerden 7 megavat-saatlik güç elde ediliyor ve bu da gemiye 13 knot yahut 15 mph’lik bir azami sürat sağlayabiliyor. Bu süreçte 103 konteyner taşınabiliyor.
18 Kasım Perşembe günü Horten’den Oslo’ya gerçekleştirilen birinci sefer, Norveç Başbakanı ve Balıkçılık ve Okyanus Siyaseti Bakanı’nın katıldığı sırf bir demo seyahatiydi. Fakat şirket, Yara’nın Porsgrunn’daki Norveç fabrikasından Brevik’teki limana mineral gübre taşıyarak gemiyi önümüzdeki birkaç yıldan itibaren ticari işletmeye almayı hedefliyor. Bu seyahat kamyonla 20 dakikadan biraz uzun süren kısa bir seyahat da olsa, şirket bunun kirlilik çıktısını değerli ölçüde azaltacağına inanıyor.
Yara CEO’su Svein Tore Holsether lansmanda yaptığı açıklamada, “Gemi, 1.000 ton CO2 azaltacak ve yılda 40.000 dizel motorlu kamyon seferinin yerini alacak” dedi.
Holsether, açıklamalarına şu biçimde devam etti: “Bu, pratikte yeşil geçişin harika bir örneği ve bu geminin yeni tip emisyonsuz konteyner gemilerinin başlangıcı olacağını umuyoruz. Dünyada bunun üzere yüksek teknolojili bir tahlilden yararlanacak, sıkışık yollara sahip birfazlaca yer var.“
Dünyanın diğer yerlerinde de otonom gemiler askeri hedeflerle test ediliyor. Bu yılın başlarında ABD ordusu, NOMAD isimli mürettebatsız bir gemi ile körfezde, Panama Kanalı’ndan Pasifik Kıyısına geçerek 8.187 kilometrelik bir seyahati komuta etti.
Otonom gemiler, klasik gemilere bakılırsa hem avantajlara tıpkı vakitte dezavantajlara sahip. Öncelikle, birden fazla deniz kazası “insan yanlışından” kaynaklanır, bu niçinle bilgisayar sistemleri, bir beşere bakılırsa hayli daha inançlı bir kaptan olduğunu kanıtlayabilir. Mürettebatın olmaması, gemilerin kargo için daha fazla alana sahip olması, daha yavaşça inşa edilmesi ve daha az yakıt kullanımı manasına da gelir.
Öte yandan, gelişen teknoloji, siber taarruz tehdidinden güvenilirlik sıkıntılarına kadar değişen yeni zorluklar getiriyor. Ayrıyeten, Boston Consulting Group’ta bir deniz nakliyatı uzmanı olan Camille Egloff, Yara Birkeland’ın birinci seyahati konusunda AFP’ye verdiği demeçte, otonom gemilerin şu anda uzun okyanus geçişleri değil, sırf kıyı ve ırmak rotaları yapabildiğini söylemiş oldu.
Bu değişen teknolojinin fazlaca yeni olmasından dolayı yasal düzenlemeler de çok hudutlu durumda ve bu sorunun nispeten yakında çözülmesi gerekiyor. Fakat, başlangıçta yaşanabilecek aksaklıklardan bağımsız bir biçimde deniz nakliyatının geleceğinde mürettebatsız gemilerin büyük bir rol oynayacağı kesin üzere görünüyor.