Lider Avdagiç: 6’ıncı sıradayız, gayemiz birinci 3’e girmek İTO Meclisi Haziran ayı toplantısında yaptığı konuşmada, aşılamanın kuvvetli olduğu ülkelerde tüketici talebinin de yüksek olduğunu belirterek, bu gelişimin Türkiye’nin ihracatı için kıymetli bir imkan olduğunu söylemiş oldu.
Avdagiç, “Avrupa Birliği İstatistik Kurumu (Eurostat) datalarına nazaran Türkiye birinci 3 ayda AB’ye ihracatını yüzde 6,5 artırarak, AB’nin dünyadan en epeyce mal aldığı 6’ncı ülke oldu. Maksadımız AB’nin dünyadan yaptığı ithalatta Çin ve ABD ile bir arada birinci 3 ülke ortasına girmek. Bunu başarmamamız için hiç bir niye yok.” dedi.
Türkiye’nin, AB ülkelerine yaptığı ihracatı yüzde 6,5 arttığını belirten Avdagiç, bu vakitte İngiltere’nin ihracatının yüzde 35,4, ABD’nin yüzde 12,1, İsviçre’nin yüzde 4,3, Rusya’nın yüzde 2,5, Japonya’nın yüzde 4,5, Hindistan’ın ihracatının ise yüzde 2 gerilediğini kaydetti.
Avdagiç, kelam konusu periyotta ihracatta Türkiye’nin önünde yer alan ülkeler de olduğunu tabir ederek, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Çin’in AB’ye ihracatı yüzde 25, Norveç’in yüzde 10,4, Güney Kore’nin ise yüzde 10,3 arttı. Bu sayılar, 2021’in birinci çeyreğinde AB’nin en epeyce ithalat yaptığı 6’ncı ülke olduğumuza işaret ediyor. Fakat bununla birlikte Çin’in bütün gücüyle AB dış ticaretinde varlığını devam ettirdiğini de gösteriyor. ötürüsıyla bizim bu gerçeği kabul ederek, kendimize yeni bir prensip koymamız lazım. O da Kovid-19 daha sonrası devirde ‘kurulacak yeni düzende’ AB’ye ihracatımızı artırmaktır.”
“AŞILAMANIN GÜÇLÜ OLDUĞU ÜLKELERDE TÜKETİCİ TALEBİ DAHA YÜKSEK”
Aşılamanın kuvvetli olduğu ülkelerde tüketici talebinin daha yüksek olduğunu kaydeden Avdagiç, “Mal satmak için kanallar açılıyor. Türkiye olarak, hükümetiyle iş dünyasıyla Kovid-19 daha sonrası devirde başarmamızın bir tek yolu var. Kovid-19’un açacağı yeni global ticaret yolunda tekerlek izlerini takip eden değil, ‘tekerlek izleri bırakan’ ülke olmalıyız.” sözlerini kullandı.
Avdagiç, 2021 yılının turizm için, bir toparlanma ve harekete geçme yılı haline getirilmesi gerektiğini söz ederek, “Özellikle önümüzdeki devirde, Almanya’dan Türkiye’ye gelecek turist sayısının 2-3 kat artmasını, Rusya’nın da açılmasıyla birlikte bu artışın daha da yükselmesini bekliyoruz.” dedi.
“Kur, faiz ve enflasyon” baskısının, yakın devir risklerinin temel bileşenlerini oluşturduğunu belirten Avdagiç, şunları kaydetti:
“KOBİ’ler başta olmak üzere, işletmelerin ayağa kaldırılması ve kısa müddette sağlıklı üretim yapısına kavuşabilmeleri için gerekli siyaset tedbirlerinin devreye sokulması büyük ehemmiyet taşıyor. ötürüsıyla dışarıdaki faiz artırımları gündeme gelmeden likidite kahırlarının hafifçeletilmesine yönelik araçların devreye alınması manalı olacaktır. Bu durum, beklenen şoklara karşı Türkiye iktisadının dayanıklılığını artırabilecektir. Bir öteki sözle, uygulanacak program ve stratejiyle ‘Post-Kovid’ periyodun oluşturacağı finansal risklere karşı Türkiye iktisadının bağışıklık sistemi süratle geliştirilebilir ve sürecin maliyeti minimuma çekilebilir.”
KAYNAK: AA
Avdagiç, “Avrupa Birliği İstatistik Kurumu (Eurostat) datalarına nazaran Türkiye birinci 3 ayda AB’ye ihracatını yüzde 6,5 artırarak, AB’nin dünyadan en epeyce mal aldığı 6’ncı ülke oldu. Maksadımız AB’nin dünyadan yaptığı ithalatta Çin ve ABD ile bir arada birinci 3 ülke ortasına girmek. Bunu başarmamamız için hiç bir niye yok.” dedi.
Türkiye’nin, AB ülkelerine yaptığı ihracatı yüzde 6,5 arttığını belirten Avdagiç, bu vakitte İngiltere’nin ihracatının yüzde 35,4, ABD’nin yüzde 12,1, İsviçre’nin yüzde 4,3, Rusya’nın yüzde 2,5, Japonya’nın yüzde 4,5, Hindistan’ın ihracatının ise yüzde 2 gerilediğini kaydetti.
Avdagiç, kelam konusu periyotta ihracatta Türkiye’nin önünde yer alan ülkeler de olduğunu tabir ederek, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Çin’in AB’ye ihracatı yüzde 25, Norveç’in yüzde 10,4, Güney Kore’nin ise yüzde 10,3 arttı. Bu sayılar, 2021’in birinci çeyreğinde AB’nin en epeyce ithalat yaptığı 6’ncı ülke olduğumuza işaret ediyor. Fakat bununla birlikte Çin’in bütün gücüyle AB dış ticaretinde varlığını devam ettirdiğini de gösteriyor. ötürüsıyla bizim bu gerçeği kabul ederek, kendimize yeni bir prensip koymamız lazım. O da Kovid-19 daha sonrası devirde ‘kurulacak yeni düzende’ AB’ye ihracatımızı artırmaktır.”
“AŞILAMANIN GÜÇLÜ OLDUĞU ÜLKELERDE TÜKETİCİ TALEBİ DAHA YÜKSEK”
Aşılamanın kuvvetli olduğu ülkelerde tüketici talebinin daha yüksek olduğunu kaydeden Avdagiç, “Mal satmak için kanallar açılıyor. Türkiye olarak, hükümetiyle iş dünyasıyla Kovid-19 daha sonrası devirde başarmamızın bir tek yolu var. Kovid-19’un açacağı yeni global ticaret yolunda tekerlek izlerini takip eden değil, ‘tekerlek izleri bırakan’ ülke olmalıyız.” sözlerini kullandı.
Avdagiç, 2021 yılının turizm için, bir toparlanma ve harekete geçme yılı haline getirilmesi gerektiğini söz ederek, “Özellikle önümüzdeki devirde, Almanya’dan Türkiye’ye gelecek turist sayısının 2-3 kat artmasını, Rusya’nın da açılmasıyla birlikte bu artışın daha da yükselmesini bekliyoruz.” dedi.
“Kur, faiz ve enflasyon” baskısının, yakın devir risklerinin temel bileşenlerini oluşturduğunu belirten Avdagiç, şunları kaydetti:
“KOBİ’ler başta olmak üzere, işletmelerin ayağa kaldırılması ve kısa müddette sağlıklı üretim yapısına kavuşabilmeleri için gerekli siyaset tedbirlerinin devreye sokulması büyük ehemmiyet taşıyor. ötürüsıyla dışarıdaki faiz artırımları gündeme gelmeden likidite kahırlarının hafifçeletilmesine yönelik araçların devreye alınması manalı olacaktır. Bu durum, beklenen şoklara karşı Türkiye iktisadının dayanıklılığını artırabilecektir. Bir öteki sözle, uygulanacak program ve stratejiyle ‘Post-Kovid’ periyodun oluşturacağı finansal risklere karşı Türkiye iktisadının bağışıklık sistemi süratle geliştirilebilir ve sürecin maliyeti minimuma çekilebilir.”
KAYNAK: AA