Hint kenevirinden yıllık 1 milyar dolar gelir hedefliyorlar Hasan, AA muhabirine, Suudi Arabistan ve öbür Körfez ülkeleriyle yaşanan diplomatik krizin tarım dalına tesirleri, alternatif pazar, Türkiye ile iş birliği ve Hint keneviri hakkında açıklamalarda bulundu.
2019 yılından bu yana önemli ekonomik krizle uğraş eden Lübnan’daki Hint keneviri üretimini “yeşil altın” olarak niteleyen Hasan, kenevirin Lübnan iktisadı için can damarı olabileceğini tabir etti.
Uzun yıllardır kenevirin üretimi için Meclis ve hükümet nezdinde çalışmalar yapıldığına ve bunun avantajlarına değinen Hasan, şöyleki devam etti:
“Bekaa Vadisi’nde yasal olmayan (uyuşturucu) hususların üretiminin yerini tutacak, çiftçilere önemli bir finansal kaynak sağlayacak. (Hint keneviri), Başka tarım mamüllerine nazaran, önemli bir biçimde su ve zirai ilaç tüketimini azaltıyor.”
Lübnan’da kenevirin uyuşturucu hususu olarak kullanılmasının yasak olduğunun altını çizen Hasan, “Hint keneviri ise maddelere nazaran tıbbi ve endüstriyel hedefler için yetiştirilecek.” diye konuştu.
Hasan, çiftçilere yasal müsaade verilmesini önbakılırsan kararnamenin de kısa müddet ortasında çıkarılacağını belirtti.
Lübnanlı Bakan, tıbbi ve sanayi dalında kullanılmak üzere Hint keneviri üretimi tesislerinin kurulması için ABD, Kanada ve İspanya’dan birtakım şirketlerin şimdiden Lübnan ile temasa geçtiğini söz etti.
ABD merkezli “McKinsey & Company” isimli iktisat danışmanlık firmasının Lübnan hükümeti için 2018’de hazırladığı kenevirin ülke iktisadına katkı raporuna değinen Hasan, “Kenevir üretimi iktisada yıllık bir milyar dolar katkı getirilebilir.” dedi.
Lübnan Meclisi, 2020’de Hint keneviri ekimine müsaade veren bir yasa çıkarsa da üretimin kimin tarafınca yapılacağını izah eden kararnamesi bulunmuyor. Bu da ekim için gerekli lisansların verilmesini engelliyor.
Lakin Lübnan’ın bilhassa orta kısmında bulunan ve uygun coğrafik yapısı niçiniyle Bekaa Vadisi’nde şu anda kimi çiftçiler lisans almadan üretim yapıyor. Lübnan’da halihazırda Hint kenevirinin daha fazlaca uyuşturucu üretiminde kullanıldığı tez ediliyor.
Birleşmiş Milletlerin (BM) 2017’deki datalarına bakılırsa Lübnan, esrar üretiminde dünyada 4’üncü sırada yer alıyor.
TÜRKİYE İLE İŞ BİRLİĞİ ÇALIŞMALARI
Lübnanlı Bakan, Türkiye öncülüğünde İslam Besin Güvenliği Teşkilatı tarafınca kısa bir süre evvel düzenlenen görüşmede Türkiye-Lübnan içinde tarım konusunda iş birliğinin görüşüldüğünü hatırlattı.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile görüştüklerini söyleyen Hasan, “Türkiye’nin muazzam tarım üretimi ve her şeyi üretebilecek kapasitede olduğu yanlışsız. Lakin buna karşın Türk mevkidaşım iki ülke içinde hayvancılık ve tarım iş birliği için teknik bir komitenin kurulması temennisinde bulunmuştu. Önümüzdeki günlerde bu iş birliği için görüşmeler yapılacak.” dedi.
“HİÇBİR PAZAR KÖRFEZ’E ALTERNATİF OLAMAZ”
Başta Suudi Arabistan olmak üzere Körfez ülkeleriyle ekim ayında meydana gelen diplomatik krizin çözülmesi temennisinde bulunan Hasan, “Mevcut kriz, Lübnan’ın tarım mamüllerinin ihracatını önemli biçimde etkileyecektir.” tabirlerini kullandı.
Körfez ülkeleriyle bozulan münasebetler niçiniyle duran ihracatın yerine yeni alternatif pazar arayışında olduklarını belirten Hasan, “hiç bir pazar Körfez’e alternatif olamaz fakat öteki dost ülkelerle tarım ihracatı için yeni kapılar açmak zorundayız.” tabirlerini kullandı.
Lübnan, krizdilk evvel tarım mamüllerinin yüzde 25’ini Suudi Arabistan’a, yüzde 44’ünü de öteki Körfez ülkelerine ihraç ediyordu. Lübnan’ın Riyad’a 2020’deki tarım ihracatı 24 milyon dolar, Kuveyt’e 21 milyon, BAE’ye 14 milyon civarındaydı.
LÜBNAN İLE KÖRFEZ ÜLKELERİ ORTASINDAKİ KRİZ
Lübnan Enformasyon Bakanı George Kardahi, daha evvel katıldığı belirtilen ve 27 Ekim’de yayınlanan bir televizyon programında, Yemen’deki tavrı niçiniyle Suudi Arabistan’a yönelik suçlayıcı tabirler kullanmıştı.
“Hizbullah üzere Husilerin de silahlı bir örgüt olarak kendi toprağını savunduğunu düşünüp düşünmediğine” ait soruya Kardahi, “Tabii ki toprağını koruyor. Şahsi görüşüm, Yemen’de bu savaşın sona ermesi gerekiyor. Savaş uçaklarıyla konutlar, binalar, köyler ve kentler ataklara maruz kalıyor.” karşılığını vermişti.
Kardahi’nin bilhassa Riyad idaresinin yansısını çeken tabirleri üzerine Lübnan Başbakanı Necib Mikati, yazılı bir açıklama yayımlamış ve Kardahi’nin açıklamalarının hiç bir biçimde Lübnan’ın Arap ülkeleri ve bilhassa Suudi Arabistan ile olan siyasetini yansıtmadığını bildirmişti.
Buna karşın Suudi Arabistan ve Bahreyn 29 Ekim’de, Kuveyt ve BAE 30 Ekim’de, Yemen de 2 Kasım’da Lübnan’daki büyükelçilerini geri çağırmıştı.
KAYNAK: AA
2019 yılından bu yana önemli ekonomik krizle uğraş eden Lübnan’daki Hint keneviri üretimini “yeşil altın” olarak niteleyen Hasan, kenevirin Lübnan iktisadı için can damarı olabileceğini tabir etti.
Uzun yıllardır kenevirin üretimi için Meclis ve hükümet nezdinde çalışmalar yapıldığına ve bunun avantajlarına değinen Hasan, şöyleki devam etti:
“Bekaa Vadisi’nde yasal olmayan (uyuşturucu) hususların üretiminin yerini tutacak, çiftçilere önemli bir finansal kaynak sağlayacak. (Hint keneviri), Başka tarım mamüllerine nazaran, önemli bir biçimde su ve zirai ilaç tüketimini azaltıyor.”
Lübnan’da kenevirin uyuşturucu hususu olarak kullanılmasının yasak olduğunun altını çizen Hasan, “Hint keneviri ise maddelere nazaran tıbbi ve endüstriyel hedefler için yetiştirilecek.” diye konuştu.
Hasan, çiftçilere yasal müsaade verilmesini önbakılırsan kararnamenin de kısa müddet ortasında çıkarılacağını belirtti.
Lübnanlı Bakan, tıbbi ve sanayi dalında kullanılmak üzere Hint keneviri üretimi tesislerinin kurulması için ABD, Kanada ve İspanya’dan birtakım şirketlerin şimdiden Lübnan ile temasa geçtiğini söz etti.
ABD merkezli “McKinsey & Company” isimli iktisat danışmanlık firmasının Lübnan hükümeti için 2018’de hazırladığı kenevirin ülke iktisadına katkı raporuna değinen Hasan, “Kenevir üretimi iktisada yıllık bir milyar dolar katkı getirilebilir.” dedi.
Lübnan Meclisi, 2020’de Hint keneviri ekimine müsaade veren bir yasa çıkarsa da üretimin kimin tarafınca yapılacağını izah eden kararnamesi bulunmuyor. Bu da ekim için gerekli lisansların verilmesini engelliyor.
Lakin Lübnan’ın bilhassa orta kısmında bulunan ve uygun coğrafik yapısı niçiniyle Bekaa Vadisi’nde şu anda kimi çiftçiler lisans almadan üretim yapıyor. Lübnan’da halihazırda Hint kenevirinin daha fazlaca uyuşturucu üretiminde kullanıldığı tez ediliyor.
Birleşmiş Milletlerin (BM) 2017’deki datalarına bakılırsa Lübnan, esrar üretiminde dünyada 4’üncü sırada yer alıyor.
TÜRKİYE İLE İŞ BİRLİĞİ ÇALIŞMALARI
Lübnanlı Bakan, Türkiye öncülüğünde İslam Besin Güvenliği Teşkilatı tarafınca kısa bir süre evvel düzenlenen görüşmede Türkiye-Lübnan içinde tarım konusunda iş birliğinin görüşüldüğünü hatırlattı.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile görüştüklerini söyleyen Hasan, “Türkiye’nin muazzam tarım üretimi ve her şeyi üretebilecek kapasitede olduğu yanlışsız. Lakin buna karşın Türk mevkidaşım iki ülke içinde hayvancılık ve tarım iş birliği için teknik bir komitenin kurulması temennisinde bulunmuştu. Önümüzdeki günlerde bu iş birliği için görüşmeler yapılacak.” dedi.
“HİÇBİR PAZAR KÖRFEZ’E ALTERNATİF OLAMAZ”
Başta Suudi Arabistan olmak üzere Körfez ülkeleriyle ekim ayında meydana gelen diplomatik krizin çözülmesi temennisinde bulunan Hasan, “Mevcut kriz, Lübnan’ın tarım mamüllerinin ihracatını önemli biçimde etkileyecektir.” tabirlerini kullandı.
Körfez ülkeleriyle bozulan münasebetler niçiniyle duran ihracatın yerine yeni alternatif pazar arayışında olduklarını belirten Hasan, “hiç bir pazar Körfez’e alternatif olamaz fakat öteki dost ülkelerle tarım ihracatı için yeni kapılar açmak zorundayız.” tabirlerini kullandı.
Lübnan, krizdilk evvel tarım mamüllerinin yüzde 25’ini Suudi Arabistan’a, yüzde 44’ünü de öteki Körfez ülkelerine ihraç ediyordu. Lübnan’ın Riyad’a 2020’deki tarım ihracatı 24 milyon dolar, Kuveyt’e 21 milyon, BAE’ye 14 milyon civarındaydı.
LÜBNAN İLE KÖRFEZ ÜLKELERİ ORTASINDAKİ KRİZ
Lübnan Enformasyon Bakanı George Kardahi, daha evvel katıldığı belirtilen ve 27 Ekim’de yayınlanan bir televizyon programında, Yemen’deki tavrı niçiniyle Suudi Arabistan’a yönelik suçlayıcı tabirler kullanmıştı.
“Hizbullah üzere Husilerin de silahlı bir örgüt olarak kendi toprağını savunduğunu düşünüp düşünmediğine” ait soruya Kardahi, “Tabii ki toprağını koruyor. Şahsi görüşüm, Yemen’de bu savaşın sona ermesi gerekiyor. Savaş uçaklarıyla konutlar, binalar, köyler ve kentler ataklara maruz kalıyor.” karşılığını vermişti.
Kardahi’nin bilhassa Riyad idaresinin yansısını çeken tabirleri üzerine Lübnan Başbakanı Necib Mikati, yazılı bir açıklama yayımlamış ve Kardahi’nin açıklamalarının hiç bir biçimde Lübnan’ın Arap ülkeleri ve bilhassa Suudi Arabistan ile olan siyasetini yansıtmadığını bildirmişti.
Buna karşın Suudi Arabistan ve Bahreyn 29 Ekim’de, Kuveyt ve BAE 30 Ekim’de, Yemen de 2 Kasım’da Lübnan’daki büyükelçilerini geri çağırmıştı.
KAYNAK: AA