Falcıların dediği doğru çıkar mı ?

Emre

New member
Falcıların Dediği Doğru Çıkar mı? Bir Hikâyenin Gölgesinde Gerçekler ve Tesadüfler

Selam dostlar,

Bu akşam size biraz içimi ısıtan ama bir o kadar da aklımı karıştıran bir hikâye anlatmak istiyorum. Hani bazen bir falcıya gidersiniz ya, aslında inanmazsınız ama yine de merakla dinlersiniz… “Ya doğru çıkarsa?” diye içinizde küçücük bir ses kıpırdar. İşte o sesi çok iyi bilen biri olarak, yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Belki siz de okurken kendi hikâyenizi hatırlarsınız.

---

🔮 Bir Kupa Kahvenin Ardından Başlayan Hikâye

Bir sonbahar akşamıydı. Yağmur camdan aşağı süzülürken, dostum Elif beni ısrarla dışarı çağırdı. “Bir kahve içelim, dertleşelim,” dedi. O zamanlar kafam karışıktı, hem işte hem özel hayatımda bir dönüm noktasındaydım.

Küçük, loş ışıklı bir kafede buluştuk. Elif masanın köşesindeki bir kadını gösterdi: “Bak, şu falcı Hatice Abla. Baktığı herkesin falı çıkıyor.”

Ben gülümsedim. “Elif, sen hâlâ bu işlere inanıyor musun?” dedim ama içimde bir merak da kabarmıştı. Hatice Abla’nın yüzünde bir bilgelik vardı. Kahvemi içtim, fincanı ters çevirdim. O sırada dışarıda yağmur hızlandı, içeride kahve kokusu ağırlaştı.

---

☕ Fincanın Dibindeki Yol

Hatice Abla fincana uzun uzun baktı, sonra gözlerini bana dikti.

“Bir yol görünmüş,” dedi. “Ama bu yol sana huzur değil, karar getirecek. Kalbinle aklın arasında kalacaksın. Bir erkek var, adı M harfiyle başlıyor. Onunla bir hesaplaşma yaşayacaksın.”

İçimden güldüm. “Ne klişe,” dedim ama o anda midemde bir sıkışma hissettim. Çünkü o günlerde Mert adında biriyle aynı şirkette yeni bir projeye başlamıştım. Henüz birbirimizi tanımıyorduk ama ilk günden garip bir elektrik vardı.

Hatice Abla fincanı elinden bırakırken son bir cümle söyledi:

“Bazen kader seni sınar, bazen de seni bulur. Hangisi olduğunu sen anlayacaksın.”

---

👨‍💼 Mert: Akıl ve Mantığın Temsilcisi

Mert tam bir analitik zihin. Her şeyi planlayan, duygulardan çok verilerle konuşan biriydi. İşteki projede tüm adımları stratejik düşünürdü.

Bir gün toplantıdan sonra kahve içerken laf arasında falcı konusunu açtım.

“Sen inanır mısın falcılara?” dedim.

Gülümsedi. “Ben olasılıklara inanırım,” dedi. “Geleceği bilmek değil, tahmin etmek meselesi bu. İnsan davranışlarını iyi analiz edersen, ne olacağını az çok öngörebilirsin.”

O an düşündüm: Belki de falcılık dediğimiz şey, içgüdüyle yapılan bir analizdi. Kadınların sezgisel, erkeklerin ise rasyonel yollarla yaptığı bir tahmin biçimi…

Ama Mert’in gözleri bir an ciddileşti:

“Yine de, bazı şeyleri hesaplayamazsın,” dedi. “Birinin kalbini mesela.”

---

💬 Elif: Kalbiyle Görmeyi Bilen Kadın

Elif tam bir empati insanıydı. İnsanların ne hissettiğini, yüzüne bakmadan anlardı.

Bir akşam ona falcının söylediklerini anlattım. “Sence doğru çıkar mı?” diye sordum.

Elif derin bir nefes aldı: “Belki de mesele falın doğru çıkması değil,” dedi. “Falcı senin içindekini söyler. Senin zaten bildiğin ama duymaya cesaret edemediğin şeyi.”

O cümle beynimde yankılandı. Gerçekten de falcı bana geleceği değil, içimde sakladığım korkuları anlatmıştı.

Mert’le aramızdaki bağ güçlendikçe, falın her cümlesi sanki bir bir gerçekleşiyordu. Bir karar anı yaklaşmıştı.

---

⚖ Kalp mi Akıl mı?

Projede işler karıştı. Baskılar arttı, planlar değişti. Mert’le aramızda fikir ayrılıkları yaşandı. O her zamanki gibi mantıkla, ben ise duyguyla hareket ettim.

Bir akşam şirkette son kalan bizdik. Aramızda sessiz bir gerginlik vardı. Mert bir an sustu, bana baktı ve “Bazen senin kalbin, bütün planlarımı bozuyor,” dedi.

O an falcının sözleri aklıma geldi: “Kalbinle aklın arasında kalacaksın.”

Belki de kader bizi o ana hazırlamıştı. Ama kaderin dediği değil, bizim seçtiğimiz yol belirleyecekti sonucu.

---

💔 Bir Vedanın Ardından

Projeyi tamamladık ama aramızdaki bağ, işin bitmesiyle dağıldı. Mert başka bir şehirdeki görevi kabul etti. Elveda bile diyemedik.

O günden sonra falcının söylediği her kelime kulağımda dönüp durdu.

Doğru çıkmış mıydı? Belki. Ama ben artık “doğruluk” kavramına farklı bakıyordum.

Çünkü o fal, bana geleceği değil; kendimi gösterdi.

Zamanla anladım ki, bazı falcılar aslında insanın ruh aynasıdır. Ne kadarına inanırsan, o kadar gerçeğe dönüşür.

---

🌙 Falcı mı, Kader mi, Biz mi?

Yıllar sonra Elif’le yine aynı kafede buluştuk. Hatice Abla hâlâ oradaydı.

Elif “Git bir daha bak, belki bu kez mutluluğu söyler,” dedi.

Ben gülümsedim. “Artık biliyorum,” dedim. “Fal geleceği değil, içini gösteriyor. İnsan kendi kaderinin falcısı aslında.”

Elif gözlerimin içine baktı: “Ama bazen insan, kendi falını okumaya korkar.”

---

💭 Son Söz: Falın Gerçekliği Kalpte Saklı

Falcıların dediği bazen çıkar, bazen çıkmaz.

Ama her seferinde bizi bir düşünceye sürükler: “Ya gerçekten olursa?”

Belki de önemli olan falın tutması değil, onun bize ne hissettirdiği, hangi yönümüzü fark ettirdiği.

Erkekler bu durumu “olasılık” olarak görürken, kadınlar “işaret” olarak hisseder.

Ama her iki bakış da aslında aynı yere varır: İnsan, anlam arayışındadır.

---

❓ Peki Siz Ne Düşünüyorsunuz Forumdaşlar?

Sizce falcıların dediği kader midir, yoksa sadece fark etmemiz gereken duyguların sesi mi?

Bir fal size yön verdi mi hiç, ya da söyledikleriyle yüzleşmek zorunda kaldınız mı?

Belki de hepimiz kendi fincanımızın dibine bakıyoruz, ama görmek istediğimiz kadarını görebiliyoruz...

Söyleyin dostlar, falcılar gerçekten bilir mi, yoksa biz mi inanmak isteriz?