Erdoğan muştuyu vermişti! Danıştay’dan ihtilal üzere ilaç sonucu Türkiye, 2019 yılında sıhhate yaklaşık 201 milyar lira harcadı. Son senelera bakıldığında sıhhat harcamalarının yüzde 45 bandındaki oranın ilaç ve tıbbi aygıt harcamalarının oluşturduğu görüldü. Koronavirüs salgını devrinde, Dünya COVİD-19 aşı pazarı 460 milyon Dolar düzeyine ulaşırken, 2024 yılında 25 milyar dolar, 2030 yılında ise bu sayının 61 milyar dolar düzeyine çıkacağının ön görüldüğü açıklandı.
Savunma Endüstride olduğu üzere ilaç ve tıbbı aygıt endüstrisinin de yerli ve ulusal üretime geçilmesinin bildirisi Lider Erdoğan tarafınca geçen yıl mart ayında verildi. Lider Recep Tayyip Erdoğan Mart ayında tıbbi aygıt bölümünün yıllardır savunma sanayi üreticilerinde olduğu üzere bir başkanlık çatısı altında toplanma talebine ait ‘Müjde’yi vererek, İktisat Islahat Paketi’nin kıymetli unsurlarından biri de Sıhhat Sanayileri Başkanlığı’nın kurulması olarak öne çıkmıştı. Bu adımın akabinde bir karar da Danıştay’dan geldi. Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği, 2017 tarihinde Toplumsal Güvenlik Kurumu’nun internet sitesinde yayımlanan çeşitli firmalara ilişkin 50 ithal eserin bedeli ödenecek ilaçlar listesinden pasiflenmesine ait sonucun iptaline yönelik Danıştay’a başvurdu. Danıştay, kelam konusu düzenlemede kamu faydası bulunduğuna dikkat çekerek davanın reddine karar verdi.
KARARIN İPTALİ İSTENDİ
“Tedavinin sağlanmasında gerekli garanti alınmak kaydıyla, geri ödeme listesinden çıkarılacak ithal mamüllerin belirlenmesine” ait düzenleme daha sonrası Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği kelam konusu düzenlemenin hukuka muhalif olduğunu ileri sürerek iptali istemiyle Danıştay’a başvurdu. Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği, yaptığı müracaatta, 2017 tarihinde Toplumsal Güvenlik Kurumu’nun internet sitesinde yayımlanan çeşitli firmalara ilişkin 50 ithal eserin bedeli ödenecek ilaçlar listesinden pasiflenmesine ait sonucun iptalini istedi.
DANIŞTAY DAVAYI REDDETTİ
Tıbbi ilaç ve tıbbi aygıt da yerli imalatın artırılması, bu sayede dışa bağımlılığın azaltılması, Türkiye’nin dünya ilaç pazarında ön sıralara yerleşmesi hedefiyle yapılan düzenlemenin iptaline ait yapılan başvuruyu pahalandıran Danıştay 10. Dairesi, kelam konusu düzenlemede hukuka karşıtlık bulunmadığı sebebi öne sürülerek davanın reddine karar verdi.
DÜZENLEMEDE HUKUKA KARŞITLIK YOK
Danıştay 10. Dairesi’nin sonucunda şu sözlere yer verildi: “Ülkemizde cari açık ve dış ticaret açığının oluşmasında değerli faktörlerden biri olan ilaç ithalatının denetim altına alınması, bu kapsamda, atıl ilaç üretim kapasitesinin etkin hale getirilmesi, yerli üretime geçilmesi ve istihdamın artırılmasına yönelik dava konusu düzenlemede kamu faydası bulunuyor. Anılan süreçte, yerli ve ulusal sermaye ayrımı yapılmadığı, yerli imal hissesi yüzde 50 ve üzerinde eseri olan tüm firmalara uygulandığı; memleketler arası alanda ilaçların mal ticaretinden farklı bir alanda bulunduğu dikkate alındığında, mahallileşme sürecinde Türkiye’nin milletlerarası mutabakatlardan doğan yükümlülüklerinin ihlalinin kelam konusu olmadığı anlaşılmakta, anılan düzenlemede üst hukuk normlarına, kamu faydasına ve hukuka terslik bulunmadığı kararına varılmıştır. Açıklanan niçinlerle davanın reddine oy birliğiyle karar verilmiştir.”
TÜRKİYE 17’NCİ SIRADA
2020 yılında dünya ilaç pazarı 1.265 trilyon dolar, tıbbi aygıt pazarı ise 432 milyar dolar düzeyine ulaştı. Dünya ilaç pazarında önder ülke Amerika Birleşik Devletleri olurken, Türkiye, ise dünyada 17’nci sırada bulunuyor.
TÜRKİYE İLAÇTA YERLİLEŞME PROGRAMINI DEVREYE ALDI
Bu ekonomik göstergeler yerli imalatın artırılmasını ve yerlileşmenin sağlanmasının, bu sayede dışa bağımlılığın azaltılmasının ehemmiyetini ortaya koydu. Türkiye’nin global bir ilaç Ar-Ge ve üretim merkezi olması, ilaç ve tıbbi aygıt alanında rekabetçi bir pozisyona ulaşması hedefiyle 10. Kalkınma Planında yer alan Sıhhat Sanayilerinde Yapısal Dönüşüm Programı hayata geçirildi. Bu programla, yüksek katma pahalı eser üretebilen, global pazarlara eser ve hizmet sunabilen, yurt içi ilaç ve tıbbi aygıt muhtaçlığının daha büyük bir kısmını karşılayabilen bir üretim yapısına geçilmesi amaçlandı. Programın amaçları içinde, yurt içi tıbbi aygıt ve tıbbi gereç muhtaçlığının yüzde 20’sinin yerli üretimle karşılanması, yurt içi ilaç muhtaçlığının paha olarak yüzde 60’ının yerli üretimle karşılanması yer aldı.
KAYNAK: SABAH
Savunma Endüstride olduğu üzere ilaç ve tıbbı aygıt endüstrisinin de yerli ve ulusal üretime geçilmesinin bildirisi Lider Erdoğan tarafınca geçen yıl mart ayında verildi. Lider Recep Tayyip Erdoğan Mart ayında tıbbi aygıt bölümünün yıllardır savunma sanayi üreticilerinde olduğu üzere bir başkanlık çatısı altında toplanma talebine ait ‘Müjde’yi vererek, İktisat Islahat Paketi’nin kıymetli unsurlarından biri de Sıhhat Sanayileri Başkanlığı’nın kurulması olarak öne çıkmıştı. Bu adımın akabinde bir karar da Danıştay’dan geldi. Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği, 2017 tarihinde Toplumsal Güvenlik Kurumu’nun internet sitesinde yayımlanan çeşitli firmalara ilişkin 50 ithal eserin bedeli ödenecek ilaçlar listesinden pasiflenmesine ait sonucun iptaline yönelik Danıştay’a başvurdu. Danıştay, kelam konusu düzenlemede kamu faydası bulunduğuna dikkat çekerek davanın reddine karar verdi.
KARARIN İPTALİ İSTENDİ
“Tedavinin sağlanmasında gerekli garanti alınmak kaydıyla, geri ödeme listesinden çıkarılacak ithal mamüllerin belirlenmesine” ait düzenleme daha sonrası Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği kelam konusu düzenlemenin hukuka muhalif olduğunu ileri sürerek iptali istemiyle Danıştay’a başvurdu. Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği, yaptığı müracaatta, 2017 tarihinde Toplumsal Güvenlik Kurumu’nun internet sitesinde yayımlanan çeşitli firmalara ilişkin 50 ithal eserin bedeli ödenecek ilaçlar listesinden pasiflenmesine ait sonucun iptalini istedi.
DANIŞTAY DAVAYI REDDETTİ
Tıbbi ilaç ve tıbbi aygıt da yerli imalatın artırılması, bu sayede dışa bağımlılığın azaltılması, Türkiye’nin dünya ilaç pazarında ön sıralara yerleşmesi hedefiyle yapılan düzenlemenin iptaline ait yapılan başvuruyu pahalandıran Danıştay 10. Dairesi, kelam konusu düzenlemede hukuka karşıtlık bulunmadığı sebebi öne sürülerek davanın reddine karar verdi.
DÜZENLEMEDE HUKUKA KARŞITLIK YOK
Danıştay 10. Dairesi’nin sonucunda şu sözlere yer verildi: “Ülkemizde cari açık ve dış ticaret açığının oluşmasında değerli faktörlerden biri olan ilaç ithalatının denetim altına alınması, bu kapsamda, atıl ilaç üretim kapasitesinin etkin hale getirilmesi, yerli üretime geçilmesi ve istihdamın artırılmasına yönelik dava konusu düzenlemede kamu faydası bulunuyor. Anılan süreçte, yerli ve ulusal sermaye ayrımı yapılmadığı, yerli imal hissesi yüzde 50 ve üzerinde eseri olan tüm firmalara uygulandığı; memleketler arası alanda ilaçların mal ticaretinden farklı bir alanda bulunduğu dikkate alındığında, mahallileşme sürecinde Türkiye’nin milletlerarası mutabakatlardan doğan yükümlülüklerinin ihlalinin kelam konusu olmadığı anlaşılmakta, anılan düzenlemede üst hukuk normlarına, kamu faydasına ve hukuka terslik bulunmadığı kararına varılmıştır. Açıklanan niçinlerle davanın reddine oy birliğiyle karar verilmiştir.”
TÜRKİYE 17’NCİ SIRADA
2020 yılında dünya ilaç pazarı 1.265 trilyon dolar, tıbbi aygıt pazarı ise 432 milyar dolar düzeyine ulaştı. Dünya ilaç pazarında önder ülke Amerika Birleşik Devletleri olurken, Türkiye, ise dünyada 17’nci sırada bulunuyor.
TÜRKİYE İLAÇTA YERLİLEŞME PROGRAMINI DEVREYE ALDI
Bu ekonomik göstergeler yerli imalatın artırılmasını ve yerlileşmenin sağlanmasının, bu sayede dışa bağımlılığın azaltılmasının ehemmiyetini ortaya koydu. Türkiye’nin global bir ilaç Ar-Ge ve üretim merkezi olması, ilaç ve tıbbi aygıt alanında rekabetçi bir pozisyona ulaşması hedefiyle 10. Kalkınma Planında yer alan Sıhhat Sanayilerinde Yapısal Dönüşüm Programı hayata geçirildi. Bu programla, yüksek katma pahalı eser üretebilen, global pazarlara eser ve hizmet sunabilen, yurt içi ilaç ve tıbbi aygıt muhtaçlığının daha büyük bir kısmını karşılayabilen bir üretim yapısına geçilmesi amaçlandı. Programın amaçları içinde, yurt içi tıbbi aygıt ve tıbbi gereç muhtaçlığının yüzde 20’sinin yerli üretimle karşılanması, yurt içi ilaç muhtaçlığının paha olarak yüzde 60’ının yerli üretimle karşılanması yer aldı.
KAYNAK: SABAH