Dolmuştan indirilmeye çalışılan emekçi konuştu: Lütfen sürücüsü işe geri alın Hasan Duman gazetecilere, yaklaşık iki yıl evvel Ankara’da emlak ve paklık şirketi sahibi olduğunu lakin inşaat işine de girince battığını, işini kaybettiğini anlattı. Bu süreçten daha sonra fayans işi yapmaya başladığını anlatan Duman, dolmuşta yaşananların kendisini epeyce üzdüğünü, bu biçimde bir şeyin yaşanmasını hiç istemediğini lisana getirdi.
Dolmuşa iş kıyafetiyle bindiğini aktaran Duman, şu biçimde konuştu:
Üzerim kirli değildi. Leke bırakacak bir şey muhakkak yoktu. Sonuçta kartımı okuttum ve paramı verdim. Oturduğumda kirletecek bir şeyim olsa esasen binmezdim. Binsem de oturmazdım. Yaşananları televizyonda ve haber sitelerinde görür görmez fazlaca şaşırdım. İşin bu boyutlara geldiğini, sürücünün işten çıkarıldığını öğrendim. Günlük çalışan biriyim. Parasızlığın ne demek olduğunu hayli yeterli bilirim. Şayet benim yüzümden bu kişinin sürücü kartı iptal edildiyse belediye liderimden da kişinin kendisinden de fazlaca özür dilerim. Lütfen kendisini işe geri alırlarsa, epeyce sevinirim.
‘Boya kuru olsa da boyanın tozu bulaşıyor’
Minibüs sürücüsü Sait Demir de (63) mesleğe kamyon ve otobüs sürücülüğü yaparak başladığını, iki yıldır da dolmuşta çalıştığını söz etti. Yolcunun pantolonunun kalçadan ayak bileğine kadar yağlı boyalı olduğunu öne süren Demir, şunları kaydetti:
Kurumuş biçimdeydi. Kendisine ‘Arkadaşım bu biçimde gelmemekte yarar var, koltuklara oturduğunuz vakit her ne kadar boya kuru olsa da boyanın tozu bulaşıyor.’ dedim. Olay bu noktalara geldi. Minimum fiyatla geçinen, bu meslekten emekli olan bir beşerim. Personel olan diğer bir personele nasıl berbat davranır? Bunu anlayamıyorum. Beni buradaki yönetici arkadaşlarımın hepsi bilir. Kendi işimi yapıyorum. İstediğim şey kamuoyunun benden nefret etmemesi. Yaptığım tek şey çalıştığım ekmek tekneme sahip çıkmak. Hakaret edilmesi gücüme gidiyor.
Demir, manzarayı çeken kişi hakkında cürüm duyurusunda bulunacağını söylemiş oldu.
Dolmuşa iş kıyafetiyle bindiğini aktaran Duman, şu biçimde konuştu:
Üzerim kirli değildi. Leke bırakacak bir şey muhakkak yoktu. Sonuçta kartımı okuttum ve paramı verdim. Oturduğumda kirletecek bir şeyim olsa esasen binmezdim. Binsem de oturmazdım. Yaşananları televizyonda ve haber sitelerinde görür görmez fazlaca şaşırdım. İşin bu boyutlara geldiğini, sürücünün işten çıkarıldığını öğrendim. Günlük çalışan biriyim. Parasızlığın ne demek olduğunu hayli yeterli bilirim. Şayet benim yüzümden bu kişinin sürücü kartı iptal edildiyse belediye liderimden da kişinin kendisinden de fazlaca özür dilerim. Lütfen kendisini işe geri alırlarsa, epeyce sevinirim.
‘Boya kuru olsa da boyanın tozu bulaşıyor’
Minibüs sürücüsü Sait Demir de (63) mesleğe kamyon ve otobüs sürücülüğü yaparak başladığını, iki yıldır da dolmuşta çalıştığını söz etti. Yolcunun pantolonunun kalçadan ayak bileğine kadar yağlı boyalı olduğunu öne süren Demir, şunları kaydetti:
Kurumuş biçimdeydi. Kendisine ‘Arkadaşım bu biçimde gelmemekte yarar var, koltuklara oturduğunuz vakit her ne kadar boya kuru olsa da boyanın tozu bulaşıyor.’ dedim. Olay bu noktalara geldi. Minimum fiyatla geçinen, bu meslekten emekli olan bir beşerim. Personel olan diğer bir personele nasıl berbat davranır? Bunu anlayamıyorum. Beni buradaki yönetici arkadaşlarımın hepsi bilir. Kendi işimi yapıyorum. İstediğim şey kamuoyunun benden nefret etmemesi. Yaptığım tek şey çalıştığım ekmek tekneme sahip çıkmak. Hakaret edilmesi gücüme gidiyor.
Demir, manzarayı çeken kişi hakkında cürüm duyurusunda bulunacağını söylemiş oldu.