Danimarka’dan kıymetli Türkiye açıklaması: Kıymetli ölçüde arttırılacak Danimarka’nın İstanbul Başkonsolosu Thierry Hoppe, Türkiye ile Danimarka’nın ticari iş birliğini değerli ölçüde artırma konusunda mutabık olduğunu belirterek, “Şimdiden çift taraflı ticaretin bu yıl salgından kurtulduğunu görüyoruz. Bu niçinle, gelecekteki ticari işbirliği için optimistim.” dedi.
Türkiye’de yeni bakılırsave başlayan Hoppe, AA muhabirine açıklamalarda bulundu. Hoppe, Danimarka’nın, Türkiye’de sürdürülebilir güç teknolojilerini geliştirmek için gerekli bilgi transferi ve iş birliğine katkıda bulunması konusunun kilit bundan öncelik olduğunun altını çizdi. Güç ve Natürel Kaynaklar Bakanlığı ve Danimarka Güç Ajansı’nın deniz üstü rüzgar gücü altyapısını oluşturduğunu belirten Hoppe, ikili alakaların artırılacağını belirterek, “Şimdiden çift taraflı ticaretin bu yıl salgından kurtulduğunu görüyoruz. Bu niçinle, gelecekteki ticari iş birliği için optimistim.” sözlerini kullandı.
Danimarka’dan Türkiye’ye yapılan ihracatın beşte birini tek başına tıbbi ve farmasötikal mamüllerin oluşturduğunu kaydeden Hoppe, “Çeşitli tıpta makineler, aletler ve elektronikler de hem sanayi kesimine yapılan ihracatın epeyce büyük bir kısmını oluşturuyor tıpkı vakitte birçoğu, güç ve su için de yeşil geçişle ilgili eser ve bileşenlerden oluşuyor.” diye konuştu.
Hoppe, Türkiye’den Danimarka’ya yapılan ihracatın ise yüklü olarak iplik, dokumacılık ve giysi eserleri olduğunu belirtti. Son senelerda, Türkiye ile Danimarka içindeki ikili ticaretin, 2 milyar avro civarında seyrettiğini belirten Hoppe, “Her iki taraf da önümüzdeki senelerda ikili alakaları kıymetli ölçüde artırmak için etkin olarak çalışmak konusunda mutabık kaldı.” formunda konuştu.
“DİJİTALLEŞME PANDEMİDEN EVVEL DE aslına bakarsan GERİ DÖNDÜRÜLEMEZ BİR TRENDDEYDİ”
Thierry Hoppe, salgının global ölçekte ticaret modellerini etkileyeceği kaydederek, “Danimarka ve Türkiye üstündeki tesirine daha odaklanırsam, daha evvel de açıklandıği üzere, Danimarkalı şirketlerin global tedarik zincirlerinin ne kadar kırılgan olduğunu anladıklarına inanıyorum. Tedarik zincirlerini garanti altına almak ve çeşitlendirmek, birfazlaca Danimarkalı şirket için değerli bir mevzu haline geldi. Bu, sırf bu talebi karşılayacak endüstriyel kapasiteye sahip olmakla kalmayıp, hem de coğrafik yakınlıktan ve AB Gümrük Birliği’nden de yararlanan Türkiye için bir fırsattır.” sözlerini kullandı.
Toplumların her alanda dijitalleşmesinin ömrü ne ölçüde değiştireceğinin ve ötürüsıyla ticaret kalıplarını nasıl değiştireceğini anlamanın güç olduğunu belirten Hoppe “Ama Asya’ya ve oradaki e-ticaretin nasıl geliştiğine bakarsanız, biroldukça taraftan perakendeyi domine ediyor. Bence bunun bir sebebi var. Birebir istikamete gittiğimize inanmak. Dijitalleşme pandemidilk evvel de aslına bakarsanız geri döndürülemez bir trenddeydi, lakin bunun artık daha süratli gerçekleşeceği ve iktisadın tüm bölümlerini etkileyeceği açık.” değerlendirmesinde bulundu.
Danimarka’nın sürdürülebilir güç, güç verimliliği, su ve etraf konusundaki bilgi birikiminin Türkiye için son derece kıymetli olduğunun altını çizen Hoppe, sürdürülebilir gücün yanı sıra, su sürdürülebilirliği ve atık su arıtma sistemleri konusuna da epey odaklanmış olduklarını söylemiş oldu. Hoppe, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Bir mega kent olarak İstanbul, etraf ve su idaresi konusunda biroldukca zorlukla ve ötürüsıyla fırsatlarla da karşı karşıya. Bu, Marmara Belediyeler Birliği (MBB) ve Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ile bir arada üzerinde çalıştığımız bir husus. Sıhhat hizmetleri, sadece ilaç ve tıbbi aygıtlar açısından değil, hem de maliyet aktif olmaya devam eden birinci sınıf bir sıhhat dalı oluşturma açısından da Danimarka’nın bir öteki kalesidir. Öbür yerlerde olduğu üzere Türkiye’de de pandemi, sıhhat kesimini modernize etme, daha sağlam ve verimli hale getirme gereksinimi konusunda farkındalığını artırdı. Bu cins konularda memleketler arası iş birlikleri kilit ehemmiyettedir ve sıhhat alanında Danimarka’nın inovasyon ekosistemi umarım hem ilham tıpkı vakitte iş birliği kaynağı olur. Başkonsoloslukta bu gündemle faal olarak ilgileniyoruz ve Danimarkalı şirketler ve ortaklarla yakın iş birliği yapıyoruz.”
KAYNAK: AA
Türkiye’de yeni bakılırsave başlayan Hoppe, AA muhabirine açıklamalarda bulundu. Hoppe, Danimarka’nın, Türkiye’de sürdürülebilir güç teknolojilerini geliştirmek için gerekli bilgi transferi ve iş birliğine katkıda bulunması konusunun kilit bundan öncelik olduğunun altını çizdi. Güç ve Natürel Kaynaklar Bakanlığı ve Danimarka Güç Ajansı’nın deniz üstü rüzgar gücü altyapısını oluşturduğunu belirten Hoppe, ikili alakaların artırılacağını belirterek, “Şimdiden çift taraflı ticaretin bu yıl salgından kurtulduğunu görüyoruz. Bu niçinle, gelecekteki ticari iş birliği için optimistim.” sözlerini kullandı.
Danimarka’dan Türkiye’ye yapılan ihracatın beşte birini tek başına tıbbi ve farmasötikal mamüllerin oluşturduğunu kaydeden Hoppe, “Çeşitli tıpta makineler, aletler ve elektronikler de hem sanayi kesimine yapılan ihracatın epeyce büyük bir kısmını oluşturuyor tıpkı vakitte birçoğu, güç ve su için de yeşil geçişle ilgili eser ve bileşenlerden oluşuyor.” diye konuştu.
Hoppe, Türkiye’den Danimarka’ya yapılan ihracatın ise yüklü olarak iplik, dokumacılık ve giysi eserleri olduğunu belirtti. Son senelerda, Türkiye ile Danimarka içindeki ikili ticaretin, 2 milyar avro civarında seyrettiğini belirten Hoppe, “Her iki taraf da önümüzdeki senelerda ikili alakaları kıymetli ölçüde artırmak için etkin olarak çalışmak konusunda mutabık kaldı.” formunda konuştu.
“DİJİTALLEŞME PANDEMİDEN EVVEL DE aslına bakarsan GERİ DÖNDÜRÜLEMEZ BİR TRENDDEYDİ”
Thierry Hoppe, salgının global ölçekte ticaret modellerini etkileyeceği kaydederek, “Danimarka ve Türkiye üstündeki tesirine daha odaklanırsam, daha evvel de açıklandıği üzere, Danimarkalı şirketlerin global tedarik zincirlerinin ne kadar kırılgan olduğunu anladıklarına inanıyorum. Tedarik zincirlerini garanti altına almak ve çeşitlendirmek, birfazlaca Danimarkalı şirket için değerli bir mevzu haline geldi. Bu, sırf bu talebi karşılayacak endüstriyel kapasiteye sahip olmakla kalmayıp, hem de coğrafik yakınlıktan ve AB Gümrük Birliği’nden de yararlanan Türkiye için bir fırsattır.” sözlerini kullandı.
Toplumların her alanda dijitalleşmesinin ömrü ne ölçüde değiştireceğinin ve ötürüsıyla ticaret kalıplarını nasıl değiştireceğini anlamanın güç olduğunu belirten Hoppe “Ama Asya’ya ve oradaki e-ticaretin nasıl geliştiğine bakarsanız, biroldukça taraftan perakendeyi domine ediyor. Bence bunun bir sebebi var. Birebir istikamete gittiğimize inanmak. Dijitalleşme pandemidilk evvel de aslına bakarsanız geri döndürülemez bir trenddeydi, lakin bunun artık daha süratli gerçekleşeceği ve iktisadın tüm bölümlerini etkileyeceği açık.” değerlendirmesinde bulundu.
Danimarka’nın sürdürülebilir güç, güç verimliliği, su ve etraf konusundaki bilgi birikiminin Türkiye için son derece kıymetli olduğunun altını çizen Hoppe, sürdürülebilir gücün yanı sıra, su sürdürülebilirliği ve atık su arıtma sistemleri konusuna da epey odaklanmış olduklarını söylemiş oldu. Hoppe, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Bir mega kent olarak İstanbul, etraf ve su idaresi konusunda biroldukca zorlukla ve ötürüsıyla fırsatlarla da karşı karşıya. Bu, Marmara Belediyeler Birliği (MBB) ve Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ile bir arada üzerinde çalıştığımız bir husus. Sıhhat hizmetleri, sadece ilaç ve tıbbi aygıtlar açısından değil, hem de maliyet aktif olmaya devam eden birinci sınıf bir sıhhat dalı oluşturma açısından da Danimarka’nın bir öteki kalesidir. Öbür yerlerde olduğu üzere Türkiye’de de pandemi, sıhhat kesimini modernize etme, daha sağlam ve verimli hale getirme gereksinimi konusunda farkındalığını artırdı. Bu cins konularda memleketler arası iş birlikleri kilit ehemmiyettedir ve sıhhat alanında Danimarka’nın inovasyon ekosistemi umarım hem ilham tıpkı vakitte iş birliği kaynağı olur. Başkonsoloslukta bu gündemle faal olarak ilgileniyoruz ve Danimarkalı şirketler ve ortaklarla yakın iş birliği yapıyoruz.”
KAYNAK: AA