Bayraktar fevkalade haberi duyurdu: AKINCI TİHA’dan birinci ihracat Savunma, Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği SAHA İstanbul İdare Konseyi Lideri ve Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar, dalın 2021 yılında sergilediği performansı AA muhabirine kıymetlendirdi.
Türkiye’nin yıldan yıla, adım adım ulusallaşma vizyonunun olumlu çıktıları ile karşılaştığını tabir eden Bayraktar, kesimin bu yılki en büyük muvaffakiyetinin bu vizyon ile gerçekleştirilen ihracat artışı olduğunu vurguladı.
Savunma ve havacılık endüstrisinin, 2021’de birinci defa 3 milyar doları aşarak rekor kırdığına ve 3,22 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdiğine dikkati çeken Bayraktar, şöyleki konuştu:
“Burada değerli olan konu ihracat kompozisyonunda yerli katma bedelin yıldan yıla artan bir mahiyette gelişmesidir. Türkiye için kuvvetli ve bağımsız bir savunma endüstrisi nasıl şayet olmazsa olmaz ise tıpkı biçimde dost ve müttefik ülkeler ile stratejik bağ kurduğumuz coğrafyalarda savunma ve havacılık ihracatını kuvvetli kılması kıymetli bir maksattır. Savunma ihracatı ekonomik bir kazanım sağlamasının hayli ötesinde ihracat yaptığınız ülkelerle stratejik münasebet kurma ve bu ülkeler ile her türlü ticari ve toplumsal faaliyetlerin gelişmesi için de elverişli bir taban teşkil ediyor. Bu niçinle bölümün ihracat hacminin aktif ve sürdürülebilir olması kritik ehemmiyete haiz bir bahistir.”
ODAK İHRACAT, MAKSAT BİRİNCİ 10
Son 15 yılda bölüm ihracatının dolar bazında katlanarak arttığını lisana getiren Bayraktar, “2006’dan 2021’e savunma ve havacılık kesiminde ihracat hacmimiz dolar bazında yaklaşık 7 kat büyüdü. Bu sahiden büyük bir muvaffakiyet. Türkiye’nin savunma ve havacılık ihracatının toplamı dünya savunma ihracatının yüzde 1’i mertebesinde gerçekleşiyor. Hala bu alanda toplam ihracatın yüzde 75’ini ABD, Rusya, Fransa, Almanya ve Çin gerçekleştiriyor.” dedi.
Bölümün ana maksadının, dünya ölçeğinde pazar hissesini artırmak ve en hayli ihracat yapan 10 ülke ortasına girmek olduğunu belirten Bayraktar, “İhracat hacmi bu trendle gelişmeye devam ederse, 5 yıl ortasında savunma ihracatındaki birinci 10 ülke içinde olacağız. Yüksek teknoloji ihracatının sağlayacağı kilogram başına katma kıymet tam bağımsız ve müreffeh bir Türkiye’nin evvelari içinde yer alıyor. Bugün savunma ithalatını yüzde 60 oranında azaltan Türkiye, dalımızda artan firma ve proje sayısını temel aldığımızda kısa ve orta vadede ihracat odaklı çalışmalarla kıymetli bir noktaya ulaşacak.” sözlerini kullandı.
Haluk Bayraktar, SAHA İstanbul olarak da 704 firmayla ana platform, alt sistem ve kritik bileşenleri ulusal olarak geliştirip üretmeye ve bunları ihraç etmeye çalıştıklarını söylemiş oldu. Bu amaçla kurulan teknik komiteler bünyesinde 6 UR-GE Projesi yürüttüklerini anlatan Bayraktar, “Bu kapsamda şimdiye kadar 76 firmamızın mamüllerine yurt haricinde talep oluşturulmasına ve rekabetçiliğini artırması noktasında takviye verdik. 2021’de 100’e yakın yabancı firmanın katıldığı ve bu yıl 25-28 Ekim tarihlerinde yapacağımız SAHA EXPO 2022 fuarımızla da yerli üreticinin yabancı firmalarla, askeri ve sivil alım heyetleri ile buluşmalarını sağlamaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
İHRACATIN PARLAYAN YILDIZI ULUSAL İHA’LAR
Bayraktar, bu gelişme ve büyüme sürecine ulusal İHA’lar odağından bakıldığında, 20 yıl evvel ulusal ve özgün İHA geliştirme yolunda atılan adımlar ve başlatılan çalışmalar yardımıyla evvel ülke muhtaçlıklarının rekor oranda yerli sanayi iştirakiyle karşılanır hale geldiğini, artık ise bu değişen teknolojinin dünyaya ihraç edildiğini vurguladı.
420 bin uçuş saatini muvaffakiyetle geride bırakan Bayraktar TB2 SİHA’lar için 16 ülkeyle ihracat mukavelesi imzalandığını bildiren Bayraktar, şu biçimde devam etti:
“Bayraktar Akıncı TİHA’nın birinci ihracat mukavelesini de tamamladık. Mukavele kapsamında Bayraktar Akıncı TİHA ve yer sistemlerini 2023 yılı ortasında teslim edeceğiz. AR-GE evresinden itibaren tüm projelerini kendi öz kaynağı ile yürüten Baykar, gelirlerinin yüzde 85’ten çoksını ihracattan elde ediyor. Bu ihracat gelirleri yardımıyla geliştirdiği yüksek teknolojili insansız savaş uçağı MİUS (Muharip İnsansız Uçak Sistemi) ve Bayraktar TB3 üzere platformlar için araştırma ve geliştirme kaynağı oluşturuyor.
Baykar örneği bölümün irili ufaklı biroldukca firmasının ihracat sürecinde rol aldığı bir seyahati anlatıyor. Baykar’ın gerçekleştirdiği ihracat yardımıyla birlikte çalıştığımız 1000’den çok yerli tedarikçimizin de geliştirdiği eserler ihraç edilmiş oluyor. bu biçimdece savunma ve havacılık ekosistemi kolektif bir ihracat başarısına imza atıyor. Türkiye bir yandan katma pahalı stratejik eserler geliştiriyor. Öte yandan yapılan ihracatların katma kıymeti yıldan yıla artıyor.”
TÜRK ESERLERİ 169 ÜLKEDE
Dalın son senelerda ortaya koyduğu süratli gelişime dikkati çeken Haluk Bayraktar, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Çok değil 15-20 yıl evvel fason imalatçı manzarasında bir sektördük. Artık ise fikri ve sınai hakları kendisine ilişkin zırhlı araçları, hava araçlarını, deniz platformlarını, mühimmatları, İHA ve SİHA’lar üzere kesimimizin geliştirdiği katma kıymetli eserleri, ortalarında NATO ve Avrupa Birliği üyesi ülkelerin de olduğu dünyanın 169 ülkesine ihraç ediyoruz. Bu niçinle rotamızı ve maksadımızı ulusallık odağında oluşturmaya çaba ediyoruz. Geliştirilen ana platformlar kadar kritik alt sistemler ve bileşenlerde de ulusal üretim oranını artırmalıyız. İhracat lisansına tabi eserler yerine yerlileşen mamüllerin sayısının artmasıyla birlikte bölümümüz büyüyecek ve genel ihracat bilgileri ortasındaki hissesi da artacak. Bu da ülkemizin refah düzebir daha olumlu katkı sunacaktır.”
SİVİL ALANA TEKNOLOJİ TRANSFERİ
Savunma ve havacılık endüstrisinin, tüm dünyada internet, GPS ve tıp alanında hayatı kolaylaştıran birfazlaca buluş ve süratle gelişen teknolojinin insan hayatına girmesine yol açtığını aktaran Bayraktar, bu bölümlerdeki gelişimin yakın gelecekte teknolojik tahlillerin gündelik hayatta daha fazla yer alacağının habercisi olduğunu söz etti. Bayraktar, “Örneğin bugün orman yangınlarının erken tespiti için kullanılan İHA’lar, yapılacak çalışmalarla ileride bu yangınların söndürülmesinde de aktif bir role sahip olabilir.” dedi.
Bölümdeki nitelikli insan muhtaçlığının karşılanmasına yönelik çalışmaları hakkında da bilgiler veren Bayraktar, savunma ve havacılığın yüksek teknoloji geliştirilen ve büyük projelerin yürütüldüğü alanlar olması sebebiyle, Türkiye’nin bu alanda çalışmayı arzulayanların elinde tutmasına da takviye vereceğini söylemiş oldu.
Büyük hacimli yüksek teknoloji projelerinin yürütülmesinin, nitelikli insan kaynağının yetişmesi açısından fazlaca değerli olduğunu lisana getiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“bu biçimdece insan kaynağı havuzumuzun kabiliyetleri günden güne artıyor. Bir başka kıymetli nokta ise AR-GE projeleri ve tasarım süreçlerine yük vermek. Türkiye bu alanda durmadan ilerliyor. Bugün 92 teknoloji bölgesi ile 1254 AR-GE ve 338 tasarım merkezinde proje üretiliyor. Bu merkezlerin sayısı ve buralarda istihdam edilen yetişmiş nitelikli işçi sayısı arttıkça teknoloji geliştiren bir Türkiye olmaya daha da yaklaşacağız.”
KAYNAK: AA
Türkiye’nin yıldan yıla, adım adım ulusallaşma vizyonunun olumlu çıktıları ile karşılaştığını tabir eden Bayraktar, kesimin bu yılki en büyük muvaffakiyetinin bu vizyon ile gerçekleştirilen ihracat artışı olduğunu vurguladı.
Savunma ve havacılık endüstrisinin, 2021’de birinci defa 3 milyar doları aşarak rekor kırdığına ve 3,22 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdiğine dikkati çeken Bayraktar, şöyleki konuştu:
“Burada değerli olan konu ihracat kompozisyonunda yerli katma bedelin yıldan yıla artan bir mahiyette gelişmesidir. Türkiye için kuvvetli ve bağımsız bir savunma endüstrisi nasıl şayet olmazsa olmaz ise tıpkı biçimde dost ve müttefik ülkeler ile stratejik bağ kurduğumuz coğrafyalarda savunma ve havacılık ihracatını kuvvetli kılması kıymetli bir maksattır. Savunma ihracatı ekonomik bir kazanım sağlamasının hayli ötesinde ihracat yaptığınız ülkelerle stratejik münasebet kurma ve bu ülkeler ile her türlü ticari ve toplumsal faaliyetlerin gelişmesi için de elverişli bir taban teşkil ediyor. Bu niçinle bölümün ihracat hacminin aktif ve sürdürülebilir olması kritik ehemmiyete haiz bir bahistir.”
ODAK İHRACAT, MAKSAT BİRİNCİ 10
Son 15 yılda bölüm ihracatının dolar bazında katlanarak arttığını lisana getiren Bayraktar, “2006’dan 2021’e savunma ve havacılık kesiminde ihracat hacmimiz dolar bazında yaklaşık 7 kat büyüdü. Bu sahiden büyük bir muvaffakiyet. Türkiye’nin savunma ve havacılık ihracatının toplamı dünya savunma ihracatının yüzde 1’i mertebesinde gerçekleşiyor. Hala bu alanda toplam ihracatın yüzde 75’ini ABD, Rusya, Fransa, Almanya ve Çin gerçekleştiriyor.” dedi.
Bölümün ana maksadının, dünya ölçeğinde pazar hissesini artırmak ve en hayli ihracat yapan 10 ülke ortasına girmek olduğunu belirten Bayraktar, “İhracat hacmi bu trendle gelişmeye devam ederse, 5 yıl ortasında savunma ihracatındaki birinci 10 ülke içinde olacağız. Yüksek teknoloji ihracatının sağlayacağı kilogram başına katma kıymet tam bağımsız ve müreffeh bir Türkiye’nin evvelari içinde yer alıyor. Bugün savunma ithalatını yüzde 60 oranında azaltan Türkiye, dalımızda artan firma ve proje sayısını temel aldığımızda kısa ve orta vadede ihracat odaklı çalışmalarla kıymetli bir noktaya ulaşacak.” sözlerini kullandı.
Haluk Bayraktar, SAHA İstanbul olarak da 704 firmayla ana platform, alt sistem ve kritik bileşenleri ulusal olarak geliştirip üretmeye ve bunları ihraç etmeye çalıştıklarını söylemiş oldu. Bu amaçla kurulan teknik komiteler bünyesinde 6 UR-GE Projesi yürüttüklerini anlatan Bayraktar, “Bu kapsamda şimdiye kadar 76 firmamızın mamüllerine yurt haricinde talep oluşturulmasına ve rekabetçiliğini artırması noktasında takviye verdik. 2021’de 100’e yakın yabancı firmanın katıldığı ve bu yıl 25-28 Ekim tarihlerinde yapacağımız SAHA EXPO 2022 fuarımızla da yerli üreticinin yabancı firmalarla, askeri ve sivil alım heyetleri ile buluşmalarını sağlamaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
İHRACATIN PARLAYAN YILDIZI ULUSAL İHA’LAR
Bayraktar, bu gelişme ve büyüme sürecine ulusal İHA’lar odağından bakıldığında, 20 yıl evvel ulusal ve özgün İHA geliştirme yolunda atılan adımlar ve başlatılan çalışmalar yardımıyla evvel ülke muhtaçlıklarının rekor oranda yerli sanayi iştirakiyle karşılanır hale geldiğini, artık ise bu değişen teknolojinin dünyaya ihraç edildiğini vurguladı.
420 bin uçuş saatini muvaffakiyetle geride bırakan Bayraktar TB2 SİHA’lar için 16 ülkeyle ihracat mukavelesi imzalandığını bildiren Bayraktar, şu biçimde devam etti:
“Bayraktar Akıncı TİHA’nın birinci ihracat mukavelesini de tamamladık. Mukavele kapsamında Bayraktar Akıncı TİHA ve yer sistemlerini 2023 yılı ortasında teslim edeceğiz. AR-GE evresinden itibaren tüm projelerini kendi öz kaynağı ile yürüten Baykar, gelirlerinin yüzde 85’ten çoksını ihracattan elde ediyor. Bu ihracat gelirleri yardımıyla geliştirdiği yüksek teknolojili insansız savaş uçağı MİUS (Muharip İnsansız Uçak Sistemi) ve Bayraktar TB3 üzere platformlar için araştırma ve geliştirme kaynağı oluşturuyor.
Baykar örneği bölümün irili ufaklı biroldukca firmasının ihracat sürecinde rol aldığı bir seyahati anlatıyor. Baykar’ın gerçekleştirdiği ihracat yardımıyla birlikte çalıştığımız 1000’den çok yerli tedarikçimizin de geliştirdiği eserler ihraç edilmiş oluyor. bu biçimdece savunma ve havacılık ekosistemi kolektif bir ihracat başarısına imza atıyor. Türkiye bir yandan katma pahalı stratejik eserler geliştiriyor. Öte yandan yapılan ihracatların katma kıymeti yıldan yıla artıyor.”
TÜRK ESERLERİ 169 ÜLKEDE
Dalın son senelerda ortaya koyduğu süratli gelişime dikkati çeken Haluk Bayraktar, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Çok değil 15-20 yıl evvel fason imalatçı manzarasında bir sektördük. Artık ise fikri ve sınai hakları kendisine ilişkin zırhlı araçları, hava araçlarını, deniz platformlarını, mühimmatları, İHA ve SİHA’lar üzere kesimimizin geliştirdiği katma kıymetli eserleri, ortalarında NATO ve Avrupa Birliği üyesi ülkelerin de olduğu dünyanın 169 ülkesine ihraç ediyoruz. Bu niçinle rotamızı ve maksadımızı ulusallık odağında oluşturmaya çaba ediyoruz. Geliştirilen ana platformlar kadar kritik alt sistemler ve bileşenlerde de ulusal üretim oranını artırmalıyız. İhracat lisansına tabi eserler yerine yerlileşen mamüllerin sayısının artmasıyla birlikte bölümümüz büyüyecek ve genel ihracat bilgileri ortasındaki hissesi da artacak. Bu da ülkemizin refah düzebir daha olumlu katkı sunacaktır.”
SİVİL ALANA TEKNOLOJİ TRANSFERİ
Savunma ve havacılık endüstrisinin, tüm dünyada internet, GPS ve tıp alanında hayatı kolaylaştıran birfazlaca buluş ve süratle gelişen teknolojinin insan hayatına girmesine yol açtığını aktaran Bayraktar, bu bölümlerdeki gelişimin yakın gelecekte teknolojik tahlillerin gündelik hayatta daha fazla yer alacağının habercisi olduğunu söz etti. Bayraktar, “Örneğin bugün orman yangınlarının erken tespiti için kullanılan İHA’lar, yapılacak çalışmalarla ileride bu yangınların söndürülmesinde de aktif bir role sahip olabilir.” dedi.
Bölümdeki nitelikli insan muhtaçlığının karşılanmasına yönelik çalışmaları hakkında da bilgiler veren Bayraktar, savunma ve havacılığın yüksek teknoloji geliştirilen ve büyük projelerin yürütüldüğü alanlar olması sebebiyle, Türkiye’nin bu alanda çalışmayı arzulayanların elinde tutmasına da takviye vereceğini söylemiş oldu.
Büyük hacimli yüksek teknoloji projelerinin yürütülmesinin, nitelikli insan kaynağının yetişmesi açısından fazlaca değerli olduğunu lisana getiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“bu biçimdece insan kaynağı havuzumuzun kabiliyetleri günden güne artıyor. Bir başka kıymetli nokta ise AR-GE projeleri ve tasarım süreçlerine yük vermek. Türkiye bu alanda durmadan ilerliyor. Bugün 92 teknoloji bölgesi ile 1254 AR-GE ve 338 tasarım merkezinde proje üretiliyor. Bu merkezlerin sayısı ve buralarda istihdam edilen yetişmiş nitelikli işçi sayısı arttıkça teknoloji geliştiren bir Türkiye olmaya daha da yaklaşacağız.”
KAYNAK: AA