Bahçeli: Tahammül edemiyoruz! ANKARA (İGFA) – MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli, partisinin bugünkü genel heyetinde yaptığı konuşmada İstiklal Caddesi’ndeki bombalı atakla ilgili açıklamalarda bulundu.
Muhalefetin hücumla ait tutumunu eleştiren Bahçeli, “Zillet ittifakı anonim bir taarruz varmış üzere kapalı devre iletileri niçin vermiştir? YPG bize saldırmaz diyen Kılıçdaroğlu ne hissetmiştir? HDP’nin kelamda taziye iletisiyle altılı masanın iletisi içinde hiç fark var mıdır?” diye sordu.
İstiklal Caddesi’ndeki terör hareketine misliyle karşılık verileceğini bildiren Bahçeli, “İstiklal Caddesi’nin hareket mahalli olarak niye seçildiği, bu barbar hücumun ardındaki yabancı istihbarat örgütlerinin nasıl ve ne biçimde konum aldıkları, hangi ülkelerin parmağının olduğu kesinlikle netleşecek, esrar perdesinin arkasındaki sırlar gün yüzüne çıkacaktır. Terörizmin ardına saklanıp Türkiye’nin doğruluşunu durdurmaya çalışanların uğraşları beyhudedir. PKK’lı, PYD ile YPG’li teröristlerin sırtı teneşire gelmedikçe haklı gayretimizden geri dönüş yoktur.” değerlendirmesinde bulundu.
Bahçeli konuşmasında, “HDP, PKK’nın menfur ve melun aksiyon yoldaşıdır. HDP, CHP’nin ikiz kardeşi, öbür marjinal partilerin çıkar ortağıdır” dedi.
Bahçeli, Türkiye’ye yönelik terör hücumlarının maksadında iktisadın olduğunu söylemiş oldu.
Bu emelle iç barış ve huzur ortamının maksat alındığını, ABD menşeli bir gazetenin, “her yıl on binlerce turistin ziyaret ettiği İstiklal Caddesi’nin bombalandığını”, haber niteliğinde servis etmesinin, ruhsal harekat, skandal paylaşım, algı oyunu ve kirli bir kampanya olduğunu aktaran Bahçeli, atakta Beyoğlu’nun en işlek caddesinin seçilmesinin rastlantısal olmadığını belirtti.
“ŞEREFSİZ KEZ ŞEREFSİZLER!”
Bahçeli, “Masumlara bombayla saldıranlar, bunun buyruğunu verenler, buna göz yumanlar, bundan nemalanma hevesine kapılanlar, bununla prestij kazanacaklarını zanniçinler erdemsiz defa şerefsizdir” dedi.
AB Kurulu Sözcüsüyle AB Dış Münasebetler Servisi tarafınca KKTC’nin bu yeni statüsünün reddedildiğinin telaşla açıklanmasının “Rum ağzı”, “Yunan dili” açıklamalar olduğunu belirten Bahçeli, bu açıklamaların kararsız, hukuksuz ve ahmakça bir sızlanma olduğunu söylemiş oldu.
Kıbrıs Türkleri’nin, Türk dünyasının ayrılmaz kesimi olduğuna işaret eden Bahçeli, KKTC’nin Türk Devletleri ile her alanda ilgi kurup geliştirmesi en doğal hakkı olduğunu kaydetti.
“Kıbrıs Rum kesiti, Ada’nın hakimi ve sahibi değildir” diyen Bahçeli, “Olması da tarihi ve kültürel açıdan mümkün değildir. Rumlar boşuna kürek çekip hayali fırtınalar koparsa da Türklüğün kervanı yürüyecek, Allah’ın inayetiyle kutlu menzile önümüzdeki senelerda vasıl olacaktır. Kıbrıs Adası’nda adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir tahlil lakin Kıbrıs Türk halkının 1963’ten beri gasbedilen müktesep hükümran eşitliğinin ve eşit memleketler arası statüsünün tescil edilmesiyle başlayacak bir müddetcin akabinde sağlanabilecektir. Barış ve istikrarın sağlanmasını, geniş memleketler arası işbirliği ve insanlığın sürdürülebilir kalkınmasının desteklenmesini amaçlayan ortak güvenlik ve refah için Semerkant Dayanışma Teşebbüsü müstesna bir karar ve açılımdır. Özbekistan Cumhurbaşkanı’nın teklifiyle 2023’ün ‘Türk medeniyetinin yükseliş yılı’ ilan edilmesi bizim nezdimizde ve tepe nazarında büyük bir memnuniyetle karşılanmış ve desteklenmiştir. Türk halklarının ortak tarihi, lisanı, kültürü, gelenekleri ve bedelleri temelinde, Türk Devletleri Teşkilatı’nın hayli taraflı işbirliğini daha da derinleştirme ve genişletme kararlılığı takdire şayandır. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılı hem Türkiye yüzyılı birebir vakitte Türk yüzyılı olacaktır” diye konuştu.
Muhalefetin hücumla ait tutumunu eleştiren Bahçeli, “Zillet ittifakı anonim bir taarruz varmış üzere kapalı devre iletileri niçin vermiştir? YPG bize saldırmaz diyen Kılıçdaroğlu ne hissetmiştir? HDP’nin kelamda taziye iletisiyle altılı masanın iletisi içinde hiç fark var mıdır?” diye sordu.
İstiklal Caddesi’ndeki terör hareketine misliyle karşılık verileceğini bildiren Bahçeli, “İstiklal Caddesi’nin hareket mahalli olarak niye seçildiği, bu barbar hücumun ardındaki yabancı istihbarat örgütlerinin nasıl ve ne biçimde konum aldıkları, hangi ülkelerin parmağının olduğu kesinlikle netleşecek, esrar perdesinin arkasındaki sırlar gün yüzüne çıkacaktır. Terörizmin ardına saklanıp Türkiye’nin doğruluşunu durdurmaya çalışanların uğraşları beyhudedir. PKK’lı, PYD ile YPG’li teröristlerin sırtı teneşire gelmedikçe haklı gayretimizden geri dönüş yoktur.” değerlendirmesinde bulundu.
Bahçeli konuşmasında, “HDP, PKK’nın menfur ve melun aksiyon yoldaşıdır. HDP, CHP’nin ikiz kardeşi, öbür marjinal partilerin çıkar ortağıdır” dedi.
Bahçeli, Türkiye’ye yönelik terör hücumlarının maksadında iktisadın olduğunu söylemiş oldu.
Bu emelle iç barış ve huzur ortamının maksat alındığını, ABD menşeli bir gazetenin, “her yıl on binlerce turistin ziyaret ettiği İstiklal Caddesi’nin bombalandığını”, haber niteliğinde servis etmesinin, ruhsal harekat, skandal paylaşım, algı oyunu ve kirli bir kampanya olduğunu aktaran Bahçeli, atakta Beyoğlu’nun en işlek caddesinin seçilmesinin rastlantısal olmadığını belirtti.
“ŞEREFSİZ KEZ ŞEREFSİZLER!”
Bahçeli, “Masumlara bombayla saldıranlar, bunun buyruğunu verenler, buna göz yumanlar, bundan nemalanma hevesine kapılanlar, bununla prestij kazanacaklarını zanniçinler erdemsiz defa şerefsizdir” dedi.
AB Kurulu Sözcüsüyle AB Dış Münasebetler Servisi tarafınca KKTC’nin bu yeni statüsünün reddedildiğinin telaşla açıklanmasının “Rum ağzı”, “Yunan dili” açıklamalar olduğunu belirten Bahçeli, bu açıklamaların kararsız, hukuksuz ve ahmakça bir sızlanma olduğunu söylemiş oldu.
Kıbrıs Türkleri’nin, Türk dünyasının ayrılmaz kesimi olduğuna işaret eden Bahçeli, KKTC’nin Türk Devletleri ile her alanda ilgi kurup geliştirmesi en doğal hakkı olduğunu kaydetti.
“Kıbrıs Rum kesiti, Ada’nın hakimi ve sahibi değildir” diyen Bahçeli, “Olması da tarihi ve kültürel açıdan mümkün değildir. Rumlar boşuna kürek çekip hayali fırtınalar koparsa da Türklüğün kervanı yürüyecek, Allah’ın inayetiyle kutlu menzile önümüzdeki senelerda vasıl olacaktır. Kıbrıs Adası’nda adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir tahlil lakin Kıbrıs Türk halkının 1963’ten beri gasbedilen müktesep hükümran eşitliğinin ve eşit memleketler arası statüsünün tescil edilmesiyle başlayacak bir müddetcin akabinde sağlanabilecektir. Barış ve istikrarın sağlanmasını, geniş memleketler arası işbirliği ve insanlığın sürdürülebilir kalkınmasının desteklenmesini amaçlayan ortak güvenlik ve refah için Semerkant Dayanışma Teşebbüsü müstesna bir karar ve açılımdır. Özbekistan Cumhurbaşkanı’nın teklifiyle 2023’ün ‘Türk medeniyetinin yükseliş yılı’ ilan edilmesi bizim nezdimizde ve tepe nazarında büyük bir memnuniyetle karşılanmış ve desteklenmiştir. Türk halklarının ortak tarihi, lisanı, kültürü, gelenekleri ve bedelleri temelinde, Türk Devletleri Teşkilatı’nın hayli taraflı işbirliğini daha da derinleştirme ve genişletme kararlılığı takdire şayandır. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılı hem Türkiye yüzyılı birebir vakitte Türk yüzyılı olacaktır” diye konuştu.