Bahçeli: Saraçhane senaryolu operasyondur ANKARA (İGFA) – MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli, toplumsal medyadan İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu davasındaki kararla ilgili açıklama yaptı.
Bahçeli, İstanbul Anadolu 7.Asliye Ceza Mahkemesi’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu hakkında dün verilen sonucun siyasi ortamı yalnızca hareketlendirmekle kalmadığı üzere çeşitli tartışmayı da körüklediği ve fırsatçılara gün doğduğunu söylemiş oldu.
“Mahkeme sonucunın hitamı daha sonrasında senaryosu önce yazılmış sinemanın Saraçhane’de gösterime sokulması da kategorik bir operasyondur” diyen Bahçeli, “Operasyonun maksadı CHP Genel Lideridir. Kılıçdaroğlu’nun adaylığına soğuk ve şaşı bakanların Saraçhane tantanasına can havliyle sarılması, İP Başkanı’yla İmamoğlu’nun sevinç ortasında kucaklaşmaları, bu müzik burada bitmeyecek nakaratları tam bir düzenbazlıktır.” dedi.
Bahçeli, toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu sözleri kullandı:
“Malum olduğu üzere, birinci derece mahkemenin deklare ettiğı karar kesin olmayıp İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açıktır. Bu somut gerçek ortadayken bir kaşık suda fırtına koparmak, adeta felaket naraları atmak, darbe argümanlarından bahsetmek sahtekârlıktır.
İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri dokunulamaz, ulaşılamaz ve ayrıcalıklı bir şahıs değildir. Hakkında tesis edilen ve katılaşmamış bir mahkeme kararını fütursuzca siyasallaştırıp toplumsal alanda yığınak haline dönüştürmek adalet ve hukuk unsurlarına vahim bir akındır. Her şeydilk evvelce 14 Aralık 2022 tarihinde İmamoğlu’yla ilgili davanın görüleceği herkesçe bilinmektedir. Bu durum şapkadan çıkmış bir tavşan değildir. Mahkeme sonucunın hitamında, senaryosu öncesinden yazılmış sinemanın Saraçhane’de gösterime sokulması da kategorik bir operasyondur.
Nitekim operasyonun gayesi CHP Genel Lideridir. Kılıçdaroğlu’nun adaylığına soğuk ve şaşı bakanların Saraçhane tantanasına can havliyle sarılması, İP Başkanı’yla İmamoğlu’nun sevinç ortasında kucaklaşmaları, bu müzik burada bitmeyecek nakaratları tam bir düzenbazlıktır.
Kılıçdaroğlu’nun Almanya’da bulunduğu esnada kural dışı ataklarla devre dışına alınma eforları gözden kaçmayan kurnazlık ve kumpastır. Altılı masada Kılıçdaroğlu’na yönelik birikmiş ve bilenmiş itirazlar Saraçhane’de İmamoğlu ve İp Lideri vasıtasıyla sahneye çıkmıştır.
Saraçhane’de toplanan yahut altılı masaya gönül veren insanlarımızın beklentisi Cumhurbaşkanı adayının bugün ilan edilmesidir. Sekiz görüşmede sonuç alamayan partilerin, fiilen erkene alınmış dokuzuncu görüşmede adaylarını açıklamaları acil ve demokratik bir gereksinimdir.
Milletimiz artık bu orta oyununa son verilmesini, istismar kumpanyasının bitirilmesini, demokrasi ve hukuk istismarlarına kilit vurulmasını arzulamaktadır. Zillet ittifakı bu sorumluluktan kaçmamalıdır ve nihayetinde de kaçamayacaktır. Bu iş bugün sonuçlanmalıdır.
İmamoğlu’nun durumuyla Sayın Cumhurbaşkanımızın geçmişte maruz kaldığı hukuksuzluk içinde ilişki kurmak, benzerlik oluşturmaya çalışmak bir kez akıl tutulması, ileri seviyede bir tutukluk ve tuhaflıktır. Geldiğimiz bu evrede altılı masa adayını netleştirmelidir.
Aksi biçimde ulusal irade siyaset kalpazanlarına, düzmece demokratlara, yargı sonucundan siyasi sonuç çıkarmak için Saraçhane nöbeti bekleyen parti liderlerine bunun hesabını sandıkta misliyle soracaktır.”
Bahçeli, İstanbul Anadolu 7.Asliye Ceza Mahkemesi’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu hakkında dün verilen sonucun siyasi ortamı yalnızca hareketlendirmekle kalmadığı üzere çeşitli tartışmayı da körüklediği ve fırsatçılara gün doğduğunu söylemiş oldu.
“Mahkeme sonucunın hitamı daha sonrasında senaryosu önce yazılmış sinemanın Saraçhane’de gösterime sokulması da kategorik bir operasyondur” diyen Bahçeli, “Operasyonun maksadı CHP Genel Lideridir. Kılıçdaroğlu’nun adaylığına soğuk ve şaşı bakanların Saraçhane tantanasına can havliyle sarılması, İP Başkanı’yla İmamoğlu’nun sevinç ortasında kucaklaşmaları, bu müzik burada bitmeyecek nakaratları tam bir düzenbazlıktır.” dedi.
Bahçeli, toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu sözleri kullandı:
“Malum olduğu üzere, birinci derece mahkemenin deklare ettiğı karar kesin olmayıp İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açıktır. Bu somut gerçek ortadayken bir kaşık suda fırtına koparmak, adeta felaket naraları atmak, darbe argümanlarından bahsetmek sahtekârlıktır.
İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri dokunulamaz, ulaşılamaz ve ayrıcalıklı bir şahıs değildir. Hakkında tesis edilen ve katılaşmamış bir mahkeme kararını fütursuzca siyasallaştırıp toplumsal alanda yığınak haline dönüştürmek adalet ve hukuk unsurlarına vahim bir akındır. Her şeydilk evvelce 14 Aralık 2022 tarihinde İmamoğlu’yla ilgili davanın görüleceği herkesçe bilinmektedir. Bu durum şapkadan çıkmış bir tavşan değildir. Mahkeme sonucunın hitamında, senaryosu öncesinden yazılmış sinemanın Saraçhane’de gösterime sokulması da kategorik bir operasyondur.
Nitekim operasyonun gayesi CHP Genel Lideridir. Kılıçdaroğlu’nun adaylığına soğuk ve şaşı bakanların Saraçhane tantanasına can havliyle sarılması, İP Başkanı’yla İmamoğlu’nun sevinç ortasında kucaklaşmaları, bu müzik burada bitmeyecek nakaratları tam bir düzenbazlıktır.
Kılıçdaroğlu’nun Almanya’da bulunduğu esnada kural dışı ataklarla devre dışına alınma eforları gözden kaçmayan kurnazlık ve kumpastır. Altılı masada Kılıçdaroğlu’na yönelik birikmiş ve bilenmiş itirazlar Saraçhane’de İmamoğlu ve İp Lideri vasıtasıyla sahneye çıkmıştır.
Saraçhane’de toplanan yahut altılı masaya gönül veren insanlarımızın beklentisi Cumhurbaşkanı adayının bugün ilan edilmesidir. Sekiz görüşmede sonuç alamayan partilerin, fiilen erkene alınmış dokuzuncu görüşmede adaylarını açıklamaları acil ve demokratik bir gereksinimdir.
Milletimiz artık bu orta oyununa son verilmesini, istismar kumpanyasının bitirilmesini, demokrasi ve hukuk istismarlarına kilit vurulmasını arzulamaktadır. Zillet ittifakı bu sorumluluktan kaçmamalıdır ve nihayetinde de kaçamayacaktır. Bu iş bugün sonuçlanmalıdır.
İmamoğlu’nun durumuyla Sayın Cumhurbaşkanımızın geçmişte maruz kaldığı hukuksuzluk içinde ilişki kurmak, benzerlik oluşturmaya çalışmak bir kez akıl tutulması, ileri seviyede bir tutukluk ve tuhaflıktır. Geldiğimiz bu evrede altılı masa adayını netleştirmelidir.
Aksi biçimde ulusal irade siyaset kalpazanlarına, düzmece demokratlara, yargı sonucundan siyasi sonuç çıkarmak için Saraçhane nöbeti bekleyen parti liderlerine bunun hesabını sandıkta misliyle soracaktır.”